• 17057
    "iyiyim. her şey yolunda. kulüp henüz kararını açıklamadı. böyle şeylerle gündeme gelmek istemiyordum. maalesef böyle bir durum oldu. üzüldüğüm nokta; ibrahim toraman, "beşiktaş'ın menfaati için yaptım" demiş. ben ne için yaptım? bir kişinin kulüpte ne kadar süre kaldığı önemli değil. ikimiz de beşiktaş için mücadele ediyoruz. bu laftan dolayı üzüldüm. "sezer susuyor, herkes bir yerden konuşuyor, sezer haksız" denilmesini istemiyorum. ne oldu ki, böyle bir şey yaptın? ben geldiğimde malzemecilerden 5 numarayı ibrahim toraman'ın bırakacağını duydum. başka numara yoktu. öyle bir şey gelince ben de gittim, konuştum. "başka numara alırsan ben de 5'i alırım" dedim. kanlı bıçaklı değiliz zaten. birine bir şeyi nasıl söylediğiniz önemli. ben de manisa'da kaptanlık yaptım. hiçbir zaman arkadaşımla kırıcı bir şekilde konuşmam. olay bundan başladı."

    "herkes birbirini uyarabilir. niyet ve konuşma tarzı önemlidir. ona tepki gösterme sebebim üsluptu. bir insanın bir insanı kırması için küfür etmesi gerekmiyor. benim 2 çocuğum var, ben aile babasıyım. ben fenerbahçe'de ağır sakatlıklar geçirdim. beşiktaş'ta kendimi göstermek istedim. olaya şahit olan herkes söyler zaten. onurumu kıracak, beni incitecek şeyler oldu. transfer oldum, daha 1 dakika oynamadım. kendimi göstermeyi hedefliyordum. ben aptal bir çocuk değilim. niye böyle bir şey yapayım durup dururken? kendimi haklı çıkarmaya çalışmıyorum. ben birkaç hafta önce de kendisini uyardım. yönetici bir ağabeyimiz araya girdi. "fenerbahçelilik" ile ilgili bir şey söylediğini duydum. bunun sıkıntı olacağını zaten biliyordum. sonuçta fenerbahçe, galatasaray, beşiktaş, trabzon... hepsi türkiye'nin kulübü. biz ekmek parasını kimden alırsak ben oranın askeriyim."

    otobüste beni davet etme şeklinde çağırmadı. odasına çağırdı ama davet olarak çağırmadı. "kardeşim, gel konuşalım" dese öyle giderdim. "odama gelsene" dersen kafanı sallayarak o başka bir şeydir. arkamdan başka futbolcular da geldi. "kapıyı kapatır mısın, siz de çıkın" dedi diğerlerine. ben de daha sonra kapıyı kilitledim. ben eşkıya değilim ki niye kapıyı üstüne kilitleyeyim. konuşma alevlenince başka şeyler oldu. böyle uyarma olmaz. herkes birbirini uyarır. sonra bütün takım girdi zaten araya. sonra da olay kapandı zaten. önder özen'le bir problemim yok. kendimle ilgili problemim vardı, o da oynamamaktı. ben bildiği her yerde söylerim. savunmamı almak isterlerse kalkıp olanları anlatırım. tek mahçup olduğum kişi başkan. beni almak için uğraştı. onun bana verdiği emeği, geri ödeyemedim. fırsatım da olmadı. ona karşı üzgünlüğüm var.

    "ben neden özür dileyeyim? kendisinin başlattığı şeyden dolayı niye özür dileyeyim? ben hata yapınca durmasını bilirim. ben hiç özür dilemem. takım şahit zaten. herkes biliyor ne olduğunu. ben başkan'ın hatırı için her şeyi yaparım. kanlı bıçaklı da değiliz. kavgalar her yerde olur. biz hepsini biliyoruz. "barışın" derlerse tabii ki barışırım. gruplaşma falan da yok takımda. sonuçlardan da gözüküyor bu. çok iyi bir arkadaşlık ortamı var. hoca beni oynatmadı ama hoca da buna dahil. boks yapan arkadaşlarım var. boksu da basketbolu da severim. bununla olayın alakası yok. ayın 26'sına kadar izinli olduğumuz söylendi. beşiktaşlı taraftarlardan özür diliyorum. hepsi dua etsin, yarın maç var. bu olaylar inşallah oyunu gölgelemez."

    sezer öztürk
App Store'dan indirin Google Play'den alın