Kariyer Sonu896
--- alıntı ---
bazen futbol hayatınız da tahmin edemeyeceğiniz dramalar sunar size... stancu'nun hikayesi de bunlardan biri... fakir bir ailededen yetişen stancu'nun çocukluğunun kolay olduğu söylenemez. 14 yaşında babasının ölümüyle sarsilan bu çekingen, içine kapanık çocuk kendinden beklenenin fazlasını verecekti.
stancu 1998 yılında bir cocuk futbol kulubünde bu oyunu oynamaya başladığında etkilendiği şeylerin başında maddi olanaksızlık bulunuyordu. diğer çocuklarınkı gibi güzel ayakkabaları alma hayalleriyle yaşıyordu. annesi lastik fabrikasında çalışırken babasının da kalp sorunların nedeniyle hastahanede yatıyor olmasi başına gelebilecek en kötü şeylerden biriydi.
hastahaneye gitti günlerden birinde babasına "iyi olacaksin, yarın maçımız var ve ben sana resimlerimi getireceğim" dediğinde stancu babasını son kez gördüğünü ve hayatında yeni bir dönemin başladığını bilmiyordu. babasının "evet ben de geleceğim oğlum" demesi ikilinin son konuşması oldu.
babası, stancu odadan çıktıktan sonra akademinin koçuna "oğluma iyi bak, annesinden başka kimsesi yok" diyerek emanet edeceği yeri belirledi: futbol. babası öldükten sonra hocası ianovschi stancu'ya bir kaç gün izin verdi. stancu ortalıklarda yoktu ve bir müddet antrenmana hiç gelmemişti. hocası onu arayıp buldu. stancu hocasına "eğer benim için buralara kadar gelmeseydiniz ,artik futbol benim için bitmişti" dedi.
çok çalışıp profosyenel olmaya hak kazanan stancu ne tesedüftür ki ilk maçını da kariyerinde parlak yıllara imza atacağı steaua bükreş'e karşı oynadı. arges pitesti formasıyla. utangaçlığı, sevimliliği nedeniyle "kedi " lakabını verdi ianovschi ona. boş zamanlarında tenis oynayan ve bilgisayarda fifa serilerine takılan stancu'nun saha içi performansı taraftarla beraber üst duzeye çıkacak nitelikte.
arges pitesti 2. kusak romenlerin yetiştirdiği en büyük golcü olan adrian mutu'nun da yetiştiği kulüp. 1998 yılında arges pitesti formasıyla istanbulspor'a gol atan mutu'yu o dönem adnan sezgin beğenmemişti. stancu'yla aynı fırsatı kaçırmadı sanki...
--- alıntı ---
bazen futbol hayatınız da tahmin edemeyeceğiniz dramalar sunar size... stancu'nun hikayesi de bunlardan biri... fakir bir ailededen yetişen stancu'nun çocukluğunun kolay olduğu söylenemez. 14 yaşında babasının ölümüyle sarsilan bu çekingen, içine kapanık çocuk kendinden beklenenin fazlasını verecekti.
stancu 1998 yılında bir cocuk futbol kulubünde bu oyunu oynamaya başladığında etkilendiği şeylerin başında maddi olanaksızlık bulunuyordu. diğer çocuklarınkı gibi güzel ayakkabaları alma hayalleriyle yaşıyordu. annesi lastik fabrikasında çalışırken babasının da kalp sorunların nedeniyle hastahanede yatıyor olmasi başına gelebilecek en kötü şeylerden biriydi.
hastahaneye gitti günlerden birinde babasına "iyi olacaksin, yarın maçımız var ve ben sana resimlerimi getireceğim" dediğinde stancu babasını son kez gördüğünü ve hayatında yeni bir dönemin başladığını bilmiyordu. babasının "evet ben de geleceğim oğlum" demesi ikilinin son konuşması oldu.
babası, stancu odadan çıktıktan sonra akademinin koçuna "oğluma iyi bak, annesinden başka kimsesi yok" diyerek emanet edeceği yeri belirledi: futbol. babası öldükten sonra hocası ianovschi stancu'ya bir kaç gün izin verdi. stancu ortalıklarda yoktu ve bir müddet antrenmana hiç gelmemişti. hocası onu arayıp buldu. stancu hocasına "eğer benim için buralara kadar gelmeseydiniz ,artik futbol benim için bitmişti" dedi.
çok çalışıp profosyenel olmaya hak kazanan stancu ne tesedüftür ki ilk maçını da kariyerinde parlak yıllara imza atacağı steaua bükreş'e karşı oynadı. arges pitesti formasıyla. utangaçlığı, sevimliliği nedeniyle "kedi " lakabını verdi ianovschi ona. boş zamanlarında tenis oynayan ve bilgisayarda fifa serilerine takılan stancu'nun saha içi performansı taraftarla beraber üst duzeye çıkacak nitelikte.
arges pitesti 2. kusak romenlerin yetiştirdiği en büyük golcü olan adrian mutu'nun da yetiştiği kulüp. 1998 yılında arges pitesti formasıyla istanbulspor'a gol atan mutu'yu o dönem adnan sezgin beğenmemişti. stancu'yla aynı fırsatı kaçırmadı sanki...
--- alıntı ---
