• 311
    bir grubu körü körüne eleştirmek ne kadar tutarsız ve saçmaysa, aynı şekilde körü körüne savunmak da aynı oranda tutarsız ve saçma. tekyumruk'a ne zaman bir eleştiri getirilse sürekli tribündeki reislerden vs. kötü örneklerden dem vurularak savunuluyor. ki konunun bununla alakası bile yok.

    tekyumruk'a getirilen çok temel bir eleştiri var; zaman zaman siyasi görüşlerini galatasaray sevgisinin üzerine çıkardıkları. bunun kendi içinde mutlaka açıklaması vardır ama sürekli ua, reisler vs. ile karşılaştırılıp savunulmasını anlamsız buluyorum.

    tekyumruk yeni yeni yapılanmaya başladığında grubun kemik kısmıyla tanışma fırsatım olmuştu. yaşları belirli bir yaşın üzerinde, hepimiz gibi galatasaraylı, belki bizden daha çok galatasaraylı oldukça düzgün insanlardı.

    ama ne yazık ki bende yarattıkları intiba siyasi konularda galatasaray'ı bir araç olarak kullandıklarıydı. bunu bugüne kadar yazarak dile getirmedim. zira kendilerine asla köstek olmak gibi bir niyetim yok.

    lakin yanlışlarını söylemek için de illa bu gruptan nefret etmeye gerek yok. özellikle attıkları kadıköy tweeti şahsım adına utanç vericiydi. özellikle senelerce kadıköy deplasmanlarında binbir türlü pisliğe bizzat maruz kalmış bir insan olarak bu tweetin ne yazık ki galatasaraylı olarak elle tutulur ve savunulacak hiçbir yanı yoktu.

    gelelim fatih terim'in gönderilişinden sonraki tavırlarına. yalan değil merak ettiğim için gidip konuya ilgili ne yazdıkalarına baktım. bakmadan önce de yanılmayacağımı biliyordum. yanılmadım. atıyorum kendilerine yakın herhangi bir ideolojik harekete destek vermiş olsaydı fatih terim; kesinlikle çok çok daha farklı bir tutum izlerlerdi. fakat siyasi görüşlerinden dolayı, terim'in kişiliğine olan uzaklıklarından dolayı konuyu çevirip kimse "galatasaray'dan büyük değildir"e getirdiler. daha da çirkini; terim'e, uefa kupası finalinden sonraki sevinci üzerinde akılları sıra yalnız sevinen imparator diye laf çaktılar. hatta yine imparator lakabına gönderme yapan bir yazıları daha vardı.

    yanlış anlaşılmasın kimse terim'in gönderilişinden sonra terim'e sahip çıkmak zorunda değil. bu herkesin kendi galatasaray vicdanıyla alakalıdır. zaman zaten gerçekleri ortaya çıkaracaktır. fakat galatasaray'ın en önemli değerlerinden biri olan fatih terim'in; özellikle gönderiliş zamanı ve şekli son derece yanlış ve hoş olmamışken, bir de bunu fırsat bilip ilk fırsatta şahsına sallanmasını galatasaraylı duruşuna yakıştıramıyorum. fakat bu durum kendi siyasi duruşlarına yakışıyor. işte bu sebeple kendilerine yönetilen o en büyük eleştiri yine net bir şekilde orataya çıkıyor. o da, "siyasi görüşlerini galatasaray sevgisinin üzerine çıkardıkları."

    kusura bakmasınlar ama dışarıdan görünen ne yazık ki bu şekilde.
App Store'dan indirin Google Play'den alın