didier drogba

şampiyonlar liginde 41. golünü juventus'a karşı atmış olan futbolun yaşayan efsanesi. öyle özel bir oyuncu ki kendisi, giden maçı çevirebilir, sahada motivasyon eksikliği çeken arkadaşlarına yardımcı olabilir, rakibin ileriye iki kişi daha eksik çıkmasını sağlar, geriden gelen arkadaşlarına pozisyon hazırlar, gol vuruşları kadar pasları da müthiştir, sneijder'in ayağına al da at dercesine volelik pas atar, ki bunun tam tersinin gerçekleşmesi gerekiyor, ama neyse... şu söylediklerimin hepsini sadece 90 dakikaya sığdıran bir futbol abidesi kendisi. o kadar da yakışıyor ki parçalıya, insan hep bizim için oynasın diyor. bazı şikeci kuşlar ve futbolu biyolojik yaş ile sınırlandıranlar bilmez ama mourinho daha sezon başında bu adamın chelsea'da olmasını çok istedi, medya yoluyla mesajlar verdi. bizim futbol profesörleri de yok yaşlandı, yok vasat oynuyor vs diye adama bok atıyorlar. bok atmadan önce şu altı yediğimiz madrid maçında drogba oyunda olsaydı fark o kadar açılır mıydı diye sorun bakalım kendinize. hepimiz burak ve umut'un ileride top tutamadığını, buna bağlı olarak takımın toplu halde karşı sahaya yerleşme sıkıntısı çektiğini görüyoruz. bunu bizim takımımızda yapan ve hatta faal futbolcular arasında, messi ve ronaldo adlı futbol sihirbazlarını çıkarırsak, yapan en iyi kişi didier drogba'dır. kendisinin parçalıyı giymesini sağlayan her kim varsa allah razı olsun. onu sözleşme için istanbul'a getiren uçağın pilotu da dahil buna. oynayabildiği kadar oynasın ve florya'da kendisine özel bir oda hazırlansın ve sportif direktör olarak mı başlar, yoksa başka bir şekilde mi görev alır bilmem, ama bir şekilde takımın bünyesinde tutulması gerekiyor kendisinin. böyle bir cevheri arasak da bulamayız zira. elimizdeyken kıymetini bilelim lütfen...