3767
fatih terim'i niye gönderdin demeyeceğim. ama gönderiliş şekli sana hiç yakışmadı. tahminim basından çıkan haberler gibi cidden fatih hoca, başkanın telefonlarına çıkmıyordu ve bunu basına sızdırdı. başkan'da madem telefonlarıma çıkmıyorsun, sözleşmeni fesh etmemizi böyle öğren demiştir. fatih hoca ne yaparsa yapsın, galatasaray spor kulübü başkanının örf ve geleneklerden uzaklaşmadan bu işi bitirmesi gerekmekteydi, yakıştıramadım.
gelelim diğer meseleye ; benim düşünce ünal aysal, takımın başında alex ferguson uzun yıllar çalışacak birini istiyordu. hatta bu düşüncesi fatih terim'di. ancak terim'in karakter yapısı ünal aysal'ın kafasındaki plana hiç uymadı. hatta şöyle söyleyeyim uymasa bile görmezden gelmeyi tercih edecekti. ama bu milli takım saçmalığında çok ters düştüler ve ünal aysal daha o zaman kafasında bitirdi bu işi.
yani düşünüyorum her iki tarafında hataları çok büyük. senin ismin ne olursa olsun, galatasaray spor kulübü başkanının telefonlarına çıkmak zorundasın. onu kaale almak zorundasın. eğer bunu yapmam dersen, en büyük hata sen de olur.
diğer taraftan sen galatasaray spor kulübü başkanıysan, fatih terim'in işine karışmaman gerekir, transferdi primdi bu işleri hocaya bırakman gerekirdi.
ama yine de aklımı kurcalayan bir şey var. ünal aysal bu kadar profesyonelken bu kadar apar topar bir hata yapmaz. bu medyada dönenlerin dışında kesin aralarında bir şey oldu.
ünal aysal'a hak verdiğim bir kaç konu var. en önemlisi de fatih hoca'nın galatasaray - milli takım arasında seçim yapamaması. bakın büyük bir şirket yönetiyorsanız elemanlarınızın sizinle uzun yıllar çalışmasını istersiniz. çünkü sürekli bir personel hareketliliği verimsizlik ve başarısızlık getirir.o yüzden başkan artık bu işi netleştirmek istedi. fatih hocaya sözleşme önerdi, hoca bırak cevap vermeyi başkanı sallamayınca, başkan da önüne bakmak istedi.
doğrusuyla yanlışıyla bir karar alındı. bundan sonraki süreçte her maç yönetimi istifaya davet etmek hiçbir şeyin çözümü olmayacak. ünal aysal kendi ayağına sıkmıştır, doğrudur. ancak başarılı olursa da kimsenin ses çıkarmaya hakkı olmayacak sanırım.
gelelim diğer meseleye ; benim düşünce ünal aysal, takımın başında alex ferguson uzun yıllar çalışacak birini istiyordu. hatta bu düşüncesi fatih terim'di. ancak terim'in karakter yapısı ünal aysal'ın kafasındaki plana hiç uymadı. hatta şöyle söyleyeyim uymasa bile görmezden gelmeyi tercih edecekti. ama bu milli takım saçmalığında çok ters düştüler ve ünal aysal daha o zaman kafasında bitirdi bu işi.
yani düşünüyorum her iki tarafında hataları çok büyük. senin ismin ne olursa olsun, galatasaray spor kulübü başkanının telefonlarına çıkmak zorundasın. onu kaale almak zorundasın. eğer bunu yapmam dersen, en büyük hata sen de olur.
diğer taraftan sen galatasaray spor kulübü başkanıysan, fatih terim'in işine karışmaman gerekir, transferdi primdi bu işleri hocaya bırakman gerekirdi.
ama yine de aklımı kurcalayan bir şey var. ünal aysal bu kadar profesyonelken bu kadar apar topar bir hata yapmaz. bu medyada dönenlerin dışında kesin aralarında bir şey oldu.
ünal aysal'a hak verdiğim bir kaç konu var. en önemlisi de fatih hoca'nın galatasaray - milli takım arasında seçim yapamaması. bakın büyük bir şirket yönetiyorsanız elemanlarınızın sizinle uzun yıllar çalışmasını istersiniz. çünkü sürekli bir personel hareketliliği verimsizlik ve başarısızlık getirir.o yüzden başkan artık bu işi netleştirmek istedi. fatih hocaya sözleşme önerdi, hoca bırak cevap vermeyi başkanı sallamayınca, başkan da önüne bakmak istedi.
doğrusuyla yanlışıyla bir karar alındı. bundan sonraki süreçte her maç yönetimi istifaya davet etmek hiçbir şeyin çözümü olmayacak. ünal aysal kendi ayağına sıkmıştır, doğrudur. ancak başarılı olursa da kimsenin ses çıkarmaya hakkı olmayacak sanırım.
