4
2008 ile 2011 yılları arasında o zamanlar istanbul'da yaşayan müstakbel nişanlımı(tabii o zamanlar kız arkadaşımdı sadece) görmeye en azından ayda bir kere giderdim(izmir'de yaşıyorum). çoğunlukla kış döneminde daha sık giderdim ve o soğuk zamanlarda giymekten en çok zevk aldığım ve beni çok güzel ısıtan o meşhur galatasaray montunu(antrenörlerin maçlarda giydiği) giyerdim. nişanlımın oturduğu yer itibariyle de sürekli olarak kadıköy taraflarında bulundum ama hiçbir kere bir sorunla karşılaşmadım. ayrıca 12 eylül 2009 galatasaray beşiktaş maçı'nın olduğu tarihte istanbul'daydım. aynı günün gecesinde o meşhur çarşıya gitmiştik. doğru düzgün gezmemiştik ama oradaki kafelerden birinde oturmuştuk ve çevremizde beşiktaş formalı kişiler vardı ve benim üzerimde galatasaray forması olmasına rağmen herhangi bir sataşma vs. olmamıştı.
söyleyeceğim şu ki: onca zaman sık sık bu meşhur yerlerde bulunmama rağmen üzerimdeki kutsal formayla gönül rahatlıyla dolaştım. yine oralarda bulunsam yine aynı gönül rahatlıyla dolaşacağımı düşünüyorum. bir tatsızlık çıkacaksa tek taraflı olmaz. hal ve hareketlerine dikkat eden insan, başka mekanda ortamına uygun davranan insan her türlü saygıyı kazanır ve iyi bir intiba bırakır. sanırım bu konuda insanlarımızın eksikliğini hissettiği özellik de tam olarak bu.
söyleyeceğim şu ki: onca zaman sık sık bu meşhur yerlerde bulunmama rağmen üzerimdeki kutsal formayla gönül rahatlıyla dolaştım. yine oralarda bulunsam yine aynı gönül rahatlıyla dolaşacağımı düşünüyorum. bir tatsızlık çıkacaksa tek taraflı olmaz. hal ve hareketlerine dikkat eden insan, başka mekanda ortamına uygun davranan insan her türlü saygıyı kazanır ve iyi bir intiba bırakır. sanırım bu konuda insanlarımızın eksikliğini hissettiği özellik de tam olarak bu.
