resim
Burak Yılmaz
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:39
Uyruk:Türkiye
  • 4036
    tarih 2 mayıs 2012

    yer: ali sami yen spor kompleksi türk telekom arena

    maç: (bkz: 2 mayıs 2012 galatasaray trabzonspor maçı)

    süper final zımbırtısının 4. hafta maçı. galatasaray ve fenerbahçe arasındaki puan farkı çok az ve aynı hafta fenerbahçe 'de beşiktaş karşısında puan kaybediyor.

    gelelim burak yılmaz ile olan ilgisine,

    bendeniz tozsoy bir arkadaşım vasıtasıyla ultraslan tribününden bir tanıdık buluyor ve maçı ücretsiz izlemek kaydıyla, maç başlamadan önce orta sahada bir düzine kişinin tutup gerdiği, ülker reklamı olan brandayı gerip dalgalandıracağız. stada geliyoruz , kırmızı beyaz kostümlerimizi giyiyoruz, şapkaları takıp beklemeye başlıyoruz. galatasaray'ın sahasının çimlerine ayak basmak * küçüklükten beri hayalimdir. onbinlerce kişinin önünde olmak çok fazla heyecanlandırır ve motive eder beni. belki futbolcu olarak olmasa da bu nasip oluyor bana ve orta sahanın ortasında reklamı geriyoruz.

    o sırada futbolcular ısınmaya çıkıyor semih kaya, engin baytar filan 1-2 metre yakınımdan geçiyor, ben ise futbolcularla ilgilenmekten işime dahi odaklanamamışım. ve burak yılmaz geliyor. o dönem en sevdiğim türk futbolcu belki de, pes fm de sürekli kadroma alır, gelişimini hayretle izlerim. az yakınımdan geçiyor. ''burak abiiii'' diye sesleniyorum gülümsüyor bize doğru. top sektirmeye başlarken topu fazla dikiyor ve benim ayaklarımın dibine brandanın biraz altına giriyor, yanımdan geçip ordan alıyor ve eliyle arkadaşımın ve benim omzuma vuruyor. nasıl heyecanlanmışım en sevdiğim futbolculardan biri yanımda lann!!

    sonra heyecandan aklıma bir şey gelmiyor ve uzaklaştıktan sonra ''galatasaray'a gel'' diye bağrıyorum, belli belirsiz gülümsüyor ama duyduğunu belli ediyor. şayet aramızda 3-4 metre var pas, çalışması yapıyor takım arkadaşlarıyla. o günden sonra anlıyorum ki bu adam muhakkak galatasaray'a gelecek, içime doğuyor bir nevi. herkese diyorum seneye galatasaray'da kesinlikle diye. transferine de deli gibi sevinmiştim zaten.

    böyle unutulmaz bir anı yaşadığım maçı da 0-0 lık beraberlikle tamamlıyoruz. ve puan farkını 3'e çıkarıyorduk fenerbahçe'nin mağlup olması ile.
    o tuttuğum ülker reklamı brandası da tam benim önümden cartt diye yırtılıyor, ve ellerim 2 gün mosmor ve kıpkırmızı kesiliyor.

    aynı burak ise sezonu 33 gol ile gol kralı kapatıyor ve 3 ay sonra galatasaray'a geliyor. şampiyonlar liginde esiyor, ligde yine gol kralı oluyor, kralımız oluyor.

    (bkz: bu da böyle bir anımdır)

    not: bu anı tribünde olup da çekip sonra da silen mahalleseytani'na selam olsun *

    edit:imla
App Store'dan indirin Google Play'den alın