276
inanılmaz müthiş bir takım. bana göre abartılanın da ötesinde bir kalitede kadroya sahip. lahm ve alaba gibi üst düzeyde bindirme yapabilen, aynı zamanda defansı da kuvvetli iki beki var. dante, boateng ve badstuber gibi kaliteli stoperleri ve neuer gibi üstün alman ırkı ürünü bir kalecileri var. orta sahaya bakıyorsun, luiz gustavo gibi top geçirmeyen adam varken yanına javi martinez'i aldılar o bölgede de sıkıntıları kalmadı. schweinsteiger zaten bayern'in efsane adamı ona laf yok. kanatta iki tane dünya starı robben ve ribery, zaten bayern'in oyun sisteminde bu iki oyuncu kanattan yardırıp orta kesiyor ve mandzukic, gomez veya pizarro uzun boyunun avantajını kullanıp golü atıyor. takımdaki kilit oyuncu ise thomas müller. ben daha bu adam kadar komple bir eleman görmedim. hücumda topu dağıtır, boyu uzun ve ortalara çoğu zaman kendisi de çıkıyor, fiziği kuvvetli, defansı sağlam, aynı zamanda çok hızlı ve teknik. takımın her şeyi olmasa da çoğu şeyi müller. takımın genel durumu böyle ki daha rafinha, kroos ve shaqiri'den bahsetmiyorum bile. olay yalnızca oyuncularda değildi, takımın belli bir sistemi vardı ve inanılmaz kontrataklar yapıyordu. bu kadro doğal olarak barcelona'ya iki maçta 7 gol attı ve aynı sene 3 kupa birden kazandı.
ve sonra pep guardiola geldi. javi martinez'in varlığına güvenip luiz gustavo'yu sattı. gitti daha fazla para ödeyip emre can'dan bile yeteneksiz olan thiago alcantara'yı transfer etti. defansın göbeğinde badstuber sakatken kelepir fiyata felipe santana'yı alma fırsatını değerlendiremedi. yıllardır kazma dediğimiz ama o sistemde 30'dan aşağı gol atmayan mario gomez de satıldı. götze zaten pep'in katkısıyla değil bayern'in yıllardır süregelen rakipten oyuncu alma stratejisi sonucu transfer edildi.
ve chelsea ile oynanan süper kupa finali. pep'in gelişiyle gördük ki halen o kanatlara inen ve kontratakla hücuma çıkan sistemiyle harikalar yaratabilecek bir bayern varken gelip o güzelim takıma da sıkıcı pas futbolunu yerleştirmiş. eski sistemle chelsea'ye en az 4 gol atma potansiyeline sahip takım 1-1 ile anca uzatmalara gidebildi. ne olduysa uzatmalarda oldu. bayern, chelsea'nin 10 kişi kalmasının avantajını da kullanıp kanatlara inmeye başladı ve gol de o şekilde geldi. aslında pep bugün süper kupa'dan daha önemli bir şey kazandı: takımının eski sistemle halen kendi sistemine göre iyi oynadığını canlı gözlerle görmüş oldu. bunu görüp kendi fikrini değiştirmesi ise kendisine kalmış.
peki guardiola 90 dakika boyunca ne yapmaya çalıştı? barcelona'ya oturttuğu ortadan verkaçlarla ve arapaslarla gol bulma odaklı sistemi bayern'de uygulamaya kalkıştı. fakat orada messi vardı, buradaki müller ise arapaslarla sızıp gol atacak adam değil. müller'i daha farklı kullanmak zorundasın. o da bunu görüp müller'i çıkardı (bana kalırsa müller'in çıkması tamamen yanlış) ve götze'yi aldı ama hiçbir değişiklik olmadı. dediğim gibi bayern'de bir messi yok, koskoca bir takım var ve o takım tek bir kişinin ayağına bakmıyor. mesela barcelona'da messi kötü oynasa takım da iyi oynamaz ama bayern'de ribery kötü oynasa yerine shaqiri girer ve takım aynı oyununa devam edebilir.
pep bundan sonra ne yapacak? benim tahminim chelsea maçında pek varlık gösteremeyen mandzukic'i kenara çekip oraya müller'i koyacak ve müller'in oynadığı yere de götze'yi koyup götze'ye messilik yaptıracak ve santrforsuz bir sisteme dönecek. böylece eğer götze iyi oynamazsa kanatlara inip müller'i kullanma opsiyonuna da sahip olacak. müller eski performansını yakalayabilir mi, götze messi olabilir mi belli değil ama olmazsa guardiola burada başarılı olamaz. olan da eski sisteme olur.
ve sonra pep guardiola geldi. javi martinez'in varlığına güvenip luiz gustavo'yu sattı. gitti daha fazla para ödeyip emre can'dan bile yeteneksiz olan thiago alcantara'yı transfer etti. defansın göbeğinde badstuber sakatken kelepir fiyata felipe santana'yı alma fırsatını değerlendiremedi. yıllardır kazma dediğimiz ama o sistemde 30'dan aşağı gol atmayan mario gomez de satıldı. götze zaten pep'in katkısıyla değil bayern'in yıllardır süregelen rakipten oyuncu alma stratejisi sonucu transfer edildi.
ve chelsea ile oynanan süper kupa finali. pep'in gelişiyle gördük ki halen o kanatlara inen ve kontratakla hücuma çıkan sistemiyle harikalar yaratabilecek bir bayern varken gelip o güzelim takıma da sıkıcı pas futbolunu yerleştirmiş. eski sistemle chelsea'ye en az 4 gol atma potansiyeline sahip takım 1-1 ile anca uzatmalara gidebildi. ne olduysa uzatmalarda oldu. bayern, chelsea'nin 10 kişi kalmasının avantajını da kullanıp kanatlara inmeye başladı ve gol de o şekilde geldi. aslında pep bugün süper kupa'dan daha önemli bir şey kazandı: takımının eski sistemle halen kendi sistemine göre iyi oynadığını canlı gözlerle görmüş oldu. bunu görüp kendi fikrini değiştirmesi ise kendisine kalmış.
peki guardiola 90 dakika boyunca ne yapmaya çalıştı? barcelona'ya oturttuğu ortadan verkaçlarla ve arapaslarla gol bulma odaklı sistemi bayern'de uygulamaya kalkıştı. fakat orada messi vardı, buradaki müller ise arapaslarla sızıp gol atacak adam değil. müller'i daha farklı kullanmak zorundasın. o da bunu görüp müller'i çıkardı (bana kalırsa müller'in çıkması tamamen yanlış) ve götze'yi aldı ama hiçbir değişiklik olmadı. dediğim gibi bayern'de bir messi yok, koskoca bir takım var ve o takım tek bir kişinin ayağına bakmıyor. mesela barcelona'da messi kötü oynasa takım da iyi oynamaz ama bayern'de ribery kötü oynasa yerine shaqiri girer ve takım aynı oyununa devam edebilir.
pep bundan sonra ne yapacak? benim tahminim chelsea maçında pek varlık gösteremeyen mandzukic'i kenara çekip oraya müller'i koyacak ve müller'in oynadığı yere de götze'yi koyup götze'ye messilik yaptıracak ve santrforsuz bir sisteme dönecek. böylece eğer götze iyi oynamazsa kanatlara inip müller'i kullanma opsiyonuna da sahip olacak. müller eski performansını yakalayabilir mi, götze messi olabilir mi belli değil ama olmazsa guardiola burada başarılı olamaz. olan da eski sisteme olur.