frank rijkaard

anlamsız biçimde del bosque ile kıyaslanan yeni teknik direktörümüz. bu arkadaşlara göre rijkaard'a para verilse fenerbahçe'ye de beşiktaş'a da gelirdi rijkaard. birisi takımıyla anlaşmadan doğrudan futbolcu ile anlaşıyor; bir diğeri de arkada kalmış gibi görünmenin ezikliğiyle basıyor parayı ve altı ay önce aldığı oyuncuyu da bonus olarak veriyor. vizyonları böyle bunların, başka türlü davranmalarını beklemek de bu anlamda abesin mahpesine hapsolmakla eş değerdir. galatasaray'ın son yirmi yılda geldiği nokta ortadadır. milli takım mucizesinin arkasında galatasaray ve galatasaraylılar var. galatasaray türk futbolcuların da dizleri titremeden, kararlılık ve azimle avrupa'nın en güçlü takımlarıyla mücadele edeceğini gösterdi. türk futbolunun miladı budur. nitekim aynı galatasaray 2000 yılında uefa kupasını kaldırarak ve müteakiben de süper kupayı alarak bu vizyonunu taçlandırmayı bildi. cimbomun vizyonuyla uzaktan yakından alakası olmayan bir ciğersiz de olayı tesadüf ana başlığı altında tanımladı. rijkard da geldiğinde galatasaray'ın en büyük olduğundan bahsetti. bu beyan, sadece taraftara şirin görünmek "damarımı kesseniz sarı kırmızı akar" naivliğiyle yorumlanamaz. bir realitenin de ifadesidir. rijkaard gençtir ve halen açtır. barcelona gibi bir takımdan sonra galatasaray'la mucize peşinde. kimbilir galatasarayımıza ecl şampiyonluğuna taşıma iştiyak ve hevesinde. aynı vizyonsuzlar içten içe de başarısız olacağı ümidiyle hemen kendilerinden örnekler vermeyi de ihmal etmiyorlar. del bosque gelmiş ya da aragones gelmiş de hiçbir şey olmamış. aynı vizyonsuzlar, yönetim zaafiyetinden ve sadece şampiyon olamadığı ve mensup olduğu kulübe uluslararası çapta en büyük başarıyı getiren hocanın gönderilmesi konusunda seslerini pek çıkarmazlar. zira üzerinde bulundukları kaygan zemini, küçük hedeflerin peşinde kıskanç bir aşık gibi kalkışladıklarını gizlemek isterler.

diğer bir mesele, arkadaşlarımız canlarımız ciğerlerimiz renkdaşlarımız sabırdan bahsediyorlar. sabrı gösterecek olanlar bizleriz. aklı başında herkes de sabırdan yana. hal böyleyken rijkaard'ın uzun vadede avrupa'nın dev kulüplerinden birinin (galatasarayımızın) başarısının baş aktörü olmaması hiçbir neden yok. istediğin kadroyu kur, hatta messi'yi getir; nafile. dünyanın en gelişmiş, en modern, en pahalı uçağına sahipsin ve fakat onu hareketlendirecek, göklerde süzülmesini sağlayabilecek bir pilottan yoksunsan neye yarar ki?