6882
çok güzel bir sözlük, yazar olduğum için mutluyum ancak bir konuda eleştiri getiriyorum. sözlüğü eleştirmek de yasak değil sanırım.
sözlük yazarlarının bazılarına "siyaset" ve "toplumsal olay" arasındaki farkın öğretilmesi gerekiyor. kaldı ki siyaset ve sporun bu ülkede yıllardır hiç ayrılmamış olması geyiğine hiç girmiyorum bile.
abilerim ablalarım, "kemal kılıçdaroğlu" başlığınının açılması siyaset anlamına gelmektedir ve bir spor sözlüğünde yeri yoktur. katılıyorum.
"ak parti çeliktepe ilçe başkanlığı" başlığı da aynı şekilde siyasidir bu sözlükte yeri yoktur. "120321. chp genel kurulu" başkanlığı da öyle.
ancak "gezi parkı ve taksim" siyasi bir olay değildir. değerli başbakanımız her ne kadar siyasete çekmeye çalışsa da bu olaylar toplumsal olaylardır. herhangi bir miting, güç gösterisi, parti yandaşlığı ya da parti düşmanlığı değildir. futbolda nasıl emek hırsızlıkları protesto edilebiliyorsa, taksim'de de özgürlük ve doğa hırsızları protesto edilmektedir. bu eylemlere destek veren insanların sayısı belki 2-3 seçim boyunca yapılan tüm mitinglere katılan insan sayısından fazladır. gezi'nin siyasi değil toplumsal olay olması konusunda bana katılmıyor olabilirsiniz ama o zaman da bana 5 kişinin öldüğü, yüzlerce kişinin yaralandığı bir miting -siyasi olay- göstermenizi rica edeceğim.
bugüne kadar herhangi bir stadyumda bir siyasetçiye, bir partiye yapılmış kaç tezahürat gördünüz? ben şahsen 1-2 tane hatırlıyorum. ancak daha şimdiden stadyumlarda gezi eylemlerinin etkilerini görebiliyorsunuz. arena'daki maçlarda da aynı şekilde tepkileri göreceksiniz çünkü tek olsam bile -ki hiç sanmıyorum tek olacağımı- bu tezahüratları yapıyor olacağım.
bence şimdiden kendinizi hazırlamaya bakın. kafanızı kuma gömmek, yokmuş gibi davranmak çözüm değil. hakaret, şiddet ve yasalara göre suç içermediği sürece galatasaray sözlük'te "gezi direnişi" hakkında konuşmak yasak olmamalıdır. zaten burada yasaklasanız bile 1-2 hafta sonra tribünlerde göreceksiniz. unutmayın ki siz yasakladıkça o protesto sesini daha çok duyacaksınız.
sözlük yazarlarının bazılarına "siyaset" ve "toplumsal olay" arasındaki farkın öğretilmesi gerekiyor. kaldı ki siyaset ve sporun bu ülkede yıllardır hiç ayrılmamış olması geyiğine hiç girmiyorum bile.
abilerim ablalarım, "kemal kılıçdaroğlu" başlığınının açılması siyaset anlamına gelmektedir ve bir spor sözlüğünde yeri yoktur. katılıyorum.
"ak parti çeliktepe ilçe başkanlığı" başlığı da aynı şekilde siyasidir bu sözlükte yeri yoktur. "120321. chp genel kurulu" başkanlığı da öyle.
ancak "gezi parkı ve taksim" siyasi bir olay değildir. değerli başbakanımız her ne kadar siyasete çekmeye çalışsa da bu olaylar toplumsal olaylardır. herhangi bir miting, güç gösterisi, parti yandaşlığı ya da parti düşmanlığı değildir. futbolda nasıl emek hırsızlıkları protesto edilebiliyorsa, taksim'de de özgürlük ve doğa hırsızları protesto edilmektedir. bu eylemlere destek veren insanların sayısı belki 2-3 seçim boyunca yapılan tüm mitinglere katılan insan sayısından fazladır. gezi'nin siyasi değil toplumsal olay olması konusunda bana katılmıyor olabilirsiniz ama o zaman da bana 5 kişinin öldüğü, yüzlerce kişinin yaralandığı bir miting -siyasi olay- göstermenizi rica edeceğim.
bugüne kadar herhangi bir stadyumda bir siyasetçiye, bir partiye yapılmış kaç tezahürat gördünüz? ben şahsen 1-2 tane hatırlıyorum. ancak daha şimdiden stadyumlarda gezi eylemlerinin etkilerini görebiliyorsunuz. arena'daki maçlarda da aynı şekilde tepkileri göreceksiniz çünkü tek olsam bile -ki hiç sanmıyorum tek olacağımı- bu tezahüratları yapıyor olacağım.
bence şimdiden kendinizi hazırlamaya bakın. kafanızı kuma gömmek, yokmuş gibi davranmak çözüm değil. hakaret, şiddet ve yasalara göre suç içermediği sürece galatasaray sözlük'te "gezi direnişi" hakkında konuşmak yasak olmamalıdır. zaten burada yasaklasanız bile 1-2 hafta sonra tribünlerde göreceksiniz. unutmayın ki siz yasakladıkça o protesto sesini daha çok duyacaksınız.