57
karadeniz'in hayli yüksek bi köyünde, yağışın az olup sıcağın acımadığı ender yaz döneminde radyodan dinleme şerefine ermiştim.
8 yaşındaydım ve köy işleri hayli yoğundu. "oralet" marka muhtemelen bir oralet firmasının oralet alanlara promosyon olarak dağıttığı ufak toptan başka bir şey de yoktu. benden 2 yaş küçük kardeşimi kaleye koyar ve o gün dinlediğim maçlardaki futbolcularla gol kralı olurdum. turnuvanın bittiği günlerde de köydeki işimiz bitmiş ve ben kupa yerine o zamanın gözümdeki efsanesi kornet dondurmayı kaldırmıştım.
bana kattığı en büyük şey ise hayal gücü olmuştur. tek bir futbolcunun dahi şeklini şemalini bilmeden maçları, golleri beni çok da dinleme hevesinde olmayan ev ahalsinine anlatırdım. garip günlerdi.
8 yaşındaydım ve köy işleri hayli yoğundu. "oralet" marka muhtemelen bir oralet firmasının oralet alanlara promosyon olarak dağıttığı ufak toptan başka bir şey de yoktu. benden 2 yaş küçük kardeşimi kaleye koyar ve o gün dinlediğim maçlardaki futbolcularla gol kralı olurdum. turnuvanın bittiği günlerde de köydeki işimiz bitmiş ve ben kupa yerine o zamanın gözümdeki efsanesi kornet dondurmayı kaldırmıştım.
bana kattığı en büyük şey ise hayal gücü olmuştur. tek bir futbolcunun dahi şeklini şemalini bilmeden maçları, golleri beni çok da dinleme hevesinde olmayan ev ahalsinine anlatırdım. garip günlerdi.