17
şüphesiz ki haim fresco.
marcelo gallardo, kily gonzalez, robert pires, laurent robert ve daha niceleri... arap saçına dönen ne kadar transfer varsa istisnasız hepsinde adı geçti. onun adı haberlerde yer aldığında baştan bir acaba denir, fransa bağlantısı geyikleri yapılır, son olarak transferin gerçekleşmeyeceğine kanaat getirilirdi. galatasaray'ın bir dönemine damga vuran unutulmaz bir isim oldu haim fresco.
kendisini gören duyan birileri var mı, hakikaten merak ediyorum. her çeşit arama motorlarıyla arandığında,yabancı hiçbir kaynakta adına rastlanmayan, hiçbir ticari faaliyette veya organizasyonda adı geçmeyen, sadece türk gazetelerinde, spor portallarında ve gs forumlarında kendine yer bulan ve sadece özhan canaydın tarafından tanınan, bilinen, varolduğu iddia edilen hami fresco belki de sadece yönetimin gerçekleşmeyen transferler için kullandığı bir şifreydi, belki de taraftarın gönlünü hoş tutmak, onları oyalamak için ortaya atılıyordu. kim bilir belki de gerçekti ve büyük bir looser olarak giriştiği nice transferi bitiremememişti, ama bi insanın bu kadar beceriksiz olduğuna inanmak istemiyorum. mevzu, life of pi'nin finaline benzedi. hangisine inanmak istiyorsunuz?
marcelo gallardo, kily gonzalez, robert pires, laurent robert ve daha niceleri... arap saçına dönen ne kadar transfer varsa istisnasız hepsinde adı geçti. onun adı haberlerde yer aldığında baştan bir acaba denir, fransa bağlantısı geyikleri yapılır, son olarak transferin gerçekleşmeyeceğine kanaat getirilirdi. galatasaray'ın bir dönemine damga vuran unutulmaz bir isim oldu haim fresco.
kendisini gören duyan birileri var mı, hakikaten merak ediyorum. her çeşit arama motorlarıyla arandığında,yabancı hiçbir kaynakta adına rastlanmayan, hiçbir ticari faaliyette veya organizasyonda adı geçmeyen, sadece türk gazetelerinde, spor portallarında ve gs forumlarında kendine yer bulan ve sadece özhan canaydın tarafından tanınan, bilinen, varolduğu iddia edilen hami fresco belki de sadece yönetimin gerçekleşmeyen transferler için kullandığı bir şifreydi, belki de taraftarın gönlünü hoş tutmak, onları oyalamak için ortaya atılıyordu. kim bilir belki de gerçekti ve büyük bir looser olarak giriştiği nice transferi bitiremememişti, ama bi insanın bu kadar beceriksiz olduğuna inanmak istemiyorum. mevzu, life of pi'nin finaline benzedi. hangisine inanmak istiyorsunuz?
