22
galatasaray futbol takımı istediği renkte forma rengini sırtına geçirir. bunda bir sakınca yoktur, ama görünürde.
bu sene çıkan turuncu formalar, bir nevi sarı kırmızı renklerin uzantısıydı ve doğru da bir hamleydi. fakat uygulanışta bir problem yaşandı. turuncu renkli formalar deplasmanlardaki taraftarlardan ziyade ali sami yen'e gelenleri selamladı durdu. "home away" mantığı vardır, basittir. sen evinde sahip olduğun renkleri net bir şekilde taşıyan formaları giyersin. deplasmanda da çoğu zaman beyaz, diğer zamanlarda ise eşantiyon renklere yönelirsin. senin dışarda 17 maçın var be arkadaş. neyine yetmiyor yani? bu söylemlerim yurt içi için gerekliydi. ya boğazdan sonrası?
başta söyleyeyim. parçalı formayı adam akıllı kullandığımızı düşünenlerden değilim ben. forma mirastır güdüsünü hissedemiyoruz kimi zamanlar. yani senin tarihinde sarı kırmızı parçalı formanın bir ehemmiyeti varsa bunu, günümüzde de göstereceksin. bu senin temel görevindir ey yönetim. eş, dost, rakip çubuklu giyiyor diye sen de onlara benzemeye çalışmayacaksın. bak parçalı özeldir. çubuklu gibi değildir. çubuklu klasiktir. dünya'da olduğu gibi ülkemizde de çubuklu revaçtadır. ama sen özel olansın unutma. avrupa kupası maçlarımızda, elbette sarı kırmızı parçalı forma, altta beyaz şort giyilse muazzam olur. olması gereken de budur. ama çoğu zaman olmuyor. bana kalsa ben avrupa deplasmanlarında bile -ev sahibi takımın formalarıyla örtüşmüyorsa tabii- bu sarı kırmızı parçalı trio'sunu kullanırım. hani satış stratejileri falandır anlarım bir nebze. ama ali sami yen'de her daim bu düzen tutturulmalıdır, şaşmamalıdır. hem söyler misiniz, avrupa'da renkleri sarı kırmızı olup -ki bu renkler bile bir detaylık barındırır kendi içinde- bunları ikiye bölüp de parçalı olarak kullanan kaç takım var? ben görmedim pek. göreniniz varsa beni de aydınlatsın lütfen. ama yoksa işte bu önemli bir avantajdır kendi takımınız adına.
bir de aslanlı forma falan. aman aman. sakın ha! türk insanı bayılır takımlarını bir hayvanla özdeşleştirmeye. ama genele vurduğunda hayvanlara garezi olan bir milletizdir! garip tabii. 100. yıldaki o logo faciasını unutamayanlardanım ben. dediğim gibi bu tip şeyler simgesel olarak kalmalı, öyle görülmeli ve mümkünse logonun çok uzağında seyir etmelidir. logo hep saf hep temiz olandır, aynı forma gibi. ama kapşonlunun arkasında hoş durabilir aslan figürü. olur yani.
forma demişken sırt yazılarına dikkat aman...
bu sene çıkan turuncu formalar, bir nevi sarı kırmızı renklerin uzantısıydı ve doğru da bir hamleydi. fakat uygulanışta bir problem yaşandı. turuncu renkli formalar deplasmanlardaki taraftarlardan ziyade ali sami yen'e gelenleri selamladı durdu. "home away" mantığı vardır, basittir. sen evinde sahip olduğun renkleri net bir şekilde taşıyan formaları giyersin. deplasmanda da çoğu zaman beyaz, diğer zamanlarda ise eşantiyon renklere yönelirsin. senin dışarda 17 maçın var be arkadaş. neyine yetmiyor yani? bu söylemlerim yurt içi için gerekliydi. ya boğazdan sonrası?
başta söyleyeyim. parçalı formayı adam akıllı kullandığımızı düşünenlerden değilim ben. forma mirastır güdüsünü hissedemiyoruz kimi zamanlar. yani senin tarihinde sarı kırmızı parçalı formanın bir ehemmiyeti varsa bunu, günümüzde de göstereceksin. bu senin temel görevindir ey yönetim. eş, dost, rakip çubuklu giyiyor diye sen de onlara benzemeye çalışmayacaksın. bak parçalı özeldir. çubuklu gibi değildir. çubuklu klasiktir. dünya'da olduğu gibi ülkemizde de çubuklu revaçtadır. ama sen özel olansın unutma. avrupa kupası maçlarımızda, elbette sarı kırmızı parçalı forma, altta beyaz şort giyilse muazzam olur. olması gereken de budur. ama çoğu zaman olmuyor. bana kalsa ben avrupa deplasmanlarında bile -ev sahibi takımın formalarıyla örtüşmüyorsa tabii- bu sarı kırmızı parçalı trio'sunu kullanırım. hani satış stratejileri falandır anlarım bir nebze. ama ali sami yen'de her daim bu düzen tutturulmalıdır, şaşmamalıdır. hem söyler misiniz, avrupa'da renkleri sarı kırmızı olup -ki bu renkler bile bir detaylık barındırır kendi içinde- bunları ikiye bölüp de parçalı olarak kullanan kaç takım var? ben görmedim pek. göreniniz varsa beni de aydınlatsın lütfen. ama yoksa işte bu önemli bir avantajdır kendi takımınız adına.
bir de aslanlı forma falan. aman aman. sakın ha! türk insanı bayılır takımlarını bir hayvanla özdeşleştirmeye. ama genele vurduğunda hayvanlara garezi olan bir milletizdir! garip tabii. 100. yıldaki o logo faciasını unutamayanlardanım ben. dediğim gibi bu tip şeyler simgesel olarak kalmalı, öyle görülmeli ve mümkünse logonun çok uzağında seyir etmelidir. logo hep saf hep temiz olandır, aynı forma gibi. ama kapşonlunun arkasında hoş durabilir aslan figürü. olur yani.
forma demişken sırt yazılarına dikkat aman...