3252
dün selçukla ilgili yazdığım şey anlaşılamamış ve saçma sapan şekillerle eleştirilmeye çalışılmış. önce kendimi bir açıklayayım;
öncelikle futbolcular, türkiyede en karşılıksız sevilen güruhlardır ve bir konuda etkileri sandığınızdan çok fazla olabilir.
ben, selçuk solcu olsun demedim, sokakta neden bizimle olmadı demedim, gezi parkı olaylarıyla ilgili destek tweeti neden atmadı demedim.
veya bugüne kadar hiçbir ünlüyle ilgili, ya da futbolcuyla ilgili gezi parkına destek olduğu için veya olmadığı için, tek kelime etmedim.
selçuk'u en az sizin kadar severim, en az sizin kadar tribünde selçuk diye bağırdım. kimseyi trollemek veya hedef almak niyetinde değilim. hatta galatasaray kadrosundaki en muazzam adamlardan biri olduğunu hep düşünmüşümdür.
gelelim asıl meseleye, buradaki olayın gezi parkıyla veya siyasi görüşle ilgisi olamaz. bu başka birşey. sokakta oldukları için, katledilen çocuklarla ilgili birşeyler söylemesini isterdim. üstelik bu çocuklar selçukla aynı memleketten oldukları için daha bir yakın oldukları için selçuk'tan böyle bir beklentim vardı. bunun neresı abes ulan? bunun neresi trolluk, neresi izansızlık? bunlar daha çocuk ve sokakta oldukları için vahşice öldürüldüler. bunun hangi siyasi görüşle, hangi forma rengiyle bir alakası olabilir? bu konuda sessiz kalmak için nasıl bir kaygın olabilir? bu yüzden yazıklar olsun lafımın arkasındayım.
drogba yardım edince, iç savaş bitirince göklere çıkaracaksın, ama bu olaylarda drogba kadar etkili olabilecek bir adam tek kelime etmeyecek ve ben eleştirince bana hakaret edeceksin. yok öyle riyakarlık. o çocukların cenazesine bile saldırdılar ulan selçuk'un memleketinde. ve bunu selçuk durdurabilirdi, en azından çabalayabilirdi. benim hayat görüşüme göre çabalaması gerekirdi ve yapmadı. bu yüzden yazıklar olsun ve benim efsanem değildir.
ha birşeyler yapsaydı ağzımı açmazdım çünkü selçuk'a da bu yakışırdı. ama beni eleştiren adamlar, adamsın selçuk, kralsın, büyüksün diyecekti eminim. bu tarz örneği herhangi bir başlık altında bulabilirsiniz.
işte böyle komedyen ve riyakar dolu bir yer bu sözlük.
öncelikle futbolcular, türkiyede en karşılıksız sevilen güruhlardır ve bir konuda etkileri sandığınızdan çok fazla olabilir.
ben, selçuk solcu olsun demedim, sokakta neden bizimle olmadı demedim, gezi parkı olaylarıyla ilgili destek tweeti neden atmadı demedim.
veya bugüne kadar hiçbir ünlüyle ilgili, ya da futbolcuyla ilgili gezi parkına destek olduğu için veya olmadığı için, tek kelime etmedim.
selçuk'u en az sizin kadar severim, en az sizin kadar tribünde selçuk diye bağırdım. kimseyi trollemek veya hedef almak niyetinde değilim. hatta galatasaray kadrosundaki en muazzam adamlardan biri olduğunu hep düşünmüşümdür.
gelelim asıl meseleye, buradaki olayın gezi parkıyla veya siyasi görüşle ilgisi olamaz. bu başka birşey. sokakta oldukları için, katledilen çocuklarla ilgili birşeyler söylemesini isterdim. üstelik bu çocuklar selçukla aynı memleketten oldukları için daha bir yakın oldukları için selçuk'tan böyle bir beklentim vardı. bunun neresı abes ulan? bunun neresi trolluk, neresi izansızlık? bunlar daha çocuk ve sokakta oldukları için vahşice öldürüldüler. bunun hangi siyasi görüşle, hangi forma rengiyle bir alakası olabilir? bu konuda sessiz kalmak için nasıl bir kaygın olabilir? bu yüzden yazıklar olsun lafımın arkasındayım.
drogba yardım edince, iç savaş bitirince göklere çıkaracaksın, ama bu olaylarda drogba kadar etkili olabilecek bir adam tek kelime etmeyecek ve ben eleştirince bana hakaret edeceksin. yok öyle riyakarlık. o çocukların cenazesine bile saldırdılar ulan selçuk'un memleketinde. ve bunu selçuk durdurabilirdi, en azından çabalayabilirdi. benim hayat görüşüme göre çabalaması gerekirdi ve yapmadı. bu yüzden yazıklar olsun ve benim efsanem değildir.
ha birşeyler yapsaydı ağzımı açmazdım çünkü selçuk'a da bu yakışırdı. ama beni eleştiren adamlar, adamsın selçuk, kralsın, büyüksün diyecekti eminim. bu tarz örneği herhangi bir başlık altında bulabilirsiniz.
işte böyle komedyen ve riyakar dolu bir yer bu sözlük.
