39
(bkz: #1273509)
kardeşim; ne denir, ne söylenir, lafa nasıl girilip nasıl son verilir inan bilemiyorum. sana ve ailenize allah sabır versin, hepinizin başı sağ olsun. ağıtlar ve hınç dolu küfürler birikiyor boğazıma, gelip orada düğümleniyorlar; hakkını veremiyorum hissettiklerimin.
sana o gencecik çocuğun katillerini getiremem. yüzlerini çarşamba pazarı gibi dağıtıp elleri bağlı, diz çöktüremem önünde. keşke yapabilsem!
emniyet müdürü, vali, milletvekili, bakan tanıdığım yok. hamili kartların yakını olmadım hayatım boyunca, bir kaç telefon edip siyasi baskı ile zaten işlemesi zaruri olan adli işlemlerin ivedilikle sonuçlanmasını sağlayamam. keşke yapabilsem!
onu hastahane kapılarında süründüren, belki de ölümüne sebebiyet veren doktorları mesleklerinden ihraç edemem, ettiremem. keşke yapabilsem!
bütün bunları yapamam. ama sokaklara çıktım bundan önce. tıpkı ethem gibi, ismail gibi, mehmet gibi, medeni gibi, lobna gibi, ve yiten diğerleri gibi. yine çıkarım! bir kere daha çıkarım sokağa ismail için, bir kere daha bağırırım göğsümü parçalarcasına meydanlarda. faydası olur mu bilmem, ama sesine ses katıp duyulması için çabalamak elimden gelir. yaparım.
ilk etapta yapabileceğimin hepsi bu. olur ha; günün birinde okuduğumuz onca okul, öğrendiğimiz bunca dil, yaladığımız onca mürekkep ve çürüttüğümüz bu iki dirsek bir işe yarar, bu ülkede kritik bir görevin başında kendimi görürsem; sana ve senin huzurunda hem yiten hem de kalan herkese vicdanım, onurum ve haysiyetim üzerine yemin ederim ki; bu haramilerin saltanatını yıkmak için can siperane bir uğraş içerisinde olacağım. bir film çekeceğim, bir şiir yazacağım, bir çocuk doyurup bir eski siyasiyi yargılayacağım. bunların yapabildiğim kadarını, şartlar el verirse hepsini yapacağım. keşke hemen yapabilsem!
tekrar başın sağ olsun kardeşim.
kardeşim; ne denir, ne söylenir, lafa nasıl girilip nasıl son verilir inan bilemiyorum. sana ve ailenize allah sabır versin, hepinizin başı sağ olsun. ağıtlar ve hınç dolu küfürler birikiyor boğazıma, gelip orada düğümleniyorlar; hakkını veremiyorum hissettiklerimin.
sana o gencecik çocuğun katillerini getiremem. yüzlerini çarşamba pazarı gibi dağıtıp elleri bağlı, diz çöktüremem önünde. keşke yapabilsem!
emniyet müdürü, vali, milletvekili, bakan tanıdığım yok. hamili kartların yakını olmadım hayatım boyunca, bir kaç telefon edip siyasi baskı ile zaten işlemesi zaruri olan adli işlemlerin ivedilikle sonuçlanmasını sağlayamam. keşke yapabilsem!
onu hastahane kapılarında süründüren, belki de ölümüne sebebiyet veren doktorları mesleklerinden ihraç edemem, ettiremem. keşke yapabilsem!
bütün bunları yapamam. ama sokaklara çıktım bundan önce. tıpkı ethem gibi, ismail gibi, mehmet gibi, medeni gibi, lobna gibi, ve yiten diğerleri gibi. yine çıkarım! bir kere daha çıkarım sokağa ismail için, bir kere daha bağırırım göğsümü parçalarcasına meydanlarda. faydası olur mu bilmem, ama sesine ses katıp duyulması için çabalamak elimden gelir. yaparım.
ilk etapta yapabileceğimin hepsi bu. olur ha; günün birinde okuduğumuz onca okul, öğrendiğimiz bunca dil, yaladığımız onca mürekkep ve çürüttüğümüz bu iki dirsek bir işe yarar, bu ülkede kritik bir görevin başında kendimi görürsem; sana ve senin huzurunda hem yiten hem de kalan herkese vicdanım, onurum ve haysiyetim üzerine yemin ederim ki; bu haramilerin saltanatını yıkmak için can siperane bir uğraş içerisinde olacağım. bir film çekeceğim, bir şiir yazacağım, bir çocuk doyurup bir eski siyasiyi yargılayacağım. bunların yapabildiğim kadarını, şartlar el verirse hepsini yapacağım. keşke hemen yapabilsem!
tekrar başın sağ olsun kardeşim.
