2544
akıllı olması gereken kulüptür.
galatasaray kulübü'nde 3 gün fenerbahçe şike yaptı sesleri yükseldiği anda bunlar direk dünya basınına yansıyor. bırakn şike yaptı demeyi, başkan fenerbahçe ve şike kelimelerini cümle içnde kullandığı an fenerbahçe'nin başı ağrıyor. geçen gün ansızın bir avusturya gazetesinde, '' türkiye'de futbol yozlazmıştır, uefa ve fifa'dan ceza vermelerini bekliyoruz '' diye bir gazete ilanı gördük. galatasaray gündemi oluşturduğu an türk, ingiliz, italyan, fransız basınlarına direk şike haberleri yansımaya başlıyor. bütün basın uefa'ya yükleniyor. uefa'da sessiz sedasız kapattığı dosyayı yeniden açmak için her gün bir kez daha düşünüyor.
başkan, yönetim ve camia olarak işin üzerine gittiğimiz anda fenerbahçe'ye büyük yara veririz. bunlarla uğraşmaktan götü toplayamazlar bile. ancak yapmıyoruz. bunun 2 nedeni var
birinci neden görünmez neden. aslında bu gibi gösteriliyor ancak değil. ünal aysal, fenerbahçe'siz rekabet olmaz ve stadı dolduramayız diyor ancak çok iyi biliyorki fenerbahçe bu ligden giderse de galatasaray büyüklüğünden bir şey kaybetmez.
ikinci neden bence asıl neden. galatasaray kültürü ve mantalitesi çok oturmuş bir zihniyet. bu gibi rakip takımı zedeleyici, hatta tarihlerinin gelişimiyle oynayıcı hareketler bu zihniyeti benimsemiş çoğu insan tarafından hoş karşılanmamakla beraber, galatasaray'a hem maddi hem de manevi açıdan zarar vereceğini düşündükleri için bu yollara kalkışmıyorlar.
rolleri değiştirip kendimizi fenerbahçe kulübünün yerine koysak fenerbahçe bizi küme düşürmek, ceza aldırmak için ellerinden geleni yaparlardı. aziz yıdırım 1 saniye boş durmazdı diye düşünüyorum. ancak tabi galatasaray bazı kimselerin tekelinde olmadığı için yapılan her şeyin kulübün istikbalı gözetilerek hayata geçirilmesi ve bir kararı verirken 150 defa düşünülmesi gerektiği için galatasaray böyle toplara hiç girmiyor.
galatasaray kulübü'nde 3 gün fenerbahçe şike yaptı sesleri yükseldiği anda bunlar direk dünya basınına yansıyor. bırakn şike yaptı demeyi, başkan fenerbahçe ve şike kelimelerini cümle içnde kullandığı an fenerbahçe'nin başı ağrıyor. geçen gün ansızın bir avusturya gazetesinde, '' türkiye'de futbol yozlazmıştır, uefa ve fifa'dan ceza vermelerini bekliyoruz '' diye bir gazete ilanı gördük. galatasaray gündemi oluşturduğu an türk, ingiliz, italyan, fransız basınlarına direk şike haberleri yansımaya başlıyor. bütün basın uefa'ya yükleniyor. uefa'da sessiz sedasız kapattığı dosyayı yeniden açmak için her gün bir kez daha düşünüyor.
başkan, yönetim ve camia olarak işin üzerine gittiğimiz anda fenerbahçe'ye büyük yara veririz. bunlarla uğraşmaktan götü toplayamazlar bile. ancak yapmıyoruz. bunun 2 nedeni var
birinci neden görünmez neden. aslında bu gibi gösteriliyor ancak değil. ünal aysal, fenerbahçe'siz rekabet olmaz ve stadı dolduramayız diyor ancak çok iyi biliyorki fenerbahçe bu ligden giderse de galatasaray büyüklüğünden bir şey kaybetmez.
ikinci neden bence asıl neden. galatasaray kültürü ve mantalitesi çok oturmuş bir zihniyet. bu gibi rakip takımı zedeleyici, hatta tarihlerinin gelişimiyle oynayıcı hareketler bu zihniyeti benimsemiş çoğu insan tarafından hoş karşılanmamakla beraber, galatasaray'a hem maddi hem de manevi açıdan zarar vereceğini düşündükleri için bu yollara kalkışmıyorlar.
rolleri değiştirip kendimizi fenerbahçe kulübünün yerine koysak fenerbahçe bizi küme düşürmek, ceza aldırmak için ellerinden geleni yaparlardı. aziz yıdırım 1 saniye boş durmazdı diye düşünüyorum. ancak tabi galatasaray bazı kimselerin tekelinde olmadığı için yapılan her şeyin kulübün istikbalı gözetilerek hayata geçirilmesi ve bir kararı verirken 150 defa düşünülmesi gerektiği için galatasaray böyle toplara hiç girmiyor.