124
konyalı sözlük yazarı arkadaşlarım kusura bakmasınlar ama süper ligde hangi takımları görmek istemezsin deseler, ilk söyleyeceğim 3 takımdan 1 tanesi kesinlikle konyaspor olur. bizde bıraktıkarı güzel anılar yok mudur? elbette vardır; örneğin 2006 şampiyonluğunun dönüm noktalarından biri olan 22 ocak 2006 konyaspor galatasaray maçında aydın yılmaz'ın 90+4'teki golüyle çok kritik bir deplasmandan 3 puanla dönmemiz, anelkalı fener'in 9 ocak 2006 konyaspor fenerbahçe maçını ellerle kollarla 4-2'lik haksız bir galibiyetle kazanması ve şampiyonluk rüzgarının tamamen bizim arkamıza geçmesi gibi çok önemli etkenler sayabiliriz. keza 28 şubat 2008 konyaspor galatasaray maçında ümit karan'ın golüyle 1-0 kazandığımız maç ve karanlık sezondaki 19 aralık 2010 konyaspor galatasaray maçını anıl dilaver'in golüyle 1-0 kazanmamız da bunlara eklenebilir...
ama gel gelelim olumsuz anlamda bir çorap söküğü gibi başımıza felaketler gelmiştir bu kulüp yüzünden. yukarda bahsettiğim ve ümit karan'ın golüyle 1-0 kazandığımız 28 şubat 2008 konyaspor galatasaray maçıı öncesi hem olumsuz hava şartları hem de o zamanlar uefa kupası 3.turunda deplasmanda oynayacağımız leverkusen maçından mütevellit maçın ertelenmesini istemiştik ama maalesef bu istek kabul edilmemiş ve galatasaray o maçı adeta bir buz pistinde oynamıştı. maçı kazanmıştık, belki de 2008 şampiyonluğunun en kritik birkaç maçından biriydi ama o maçta o zamanlar çok formda olan küçük kaptan uğur uçarı orta sahada batista ile girdiği bir ikili mücadele sonucunda diz kapağının kırılmasından dolayı kaybetmiş akabinde oynadığımız leverkusen maçında da leverkusen'den 5 yiyerek avrupa defterini kapatmıştık... futbol bu, yeri gelir 5'te yersin 6'da yersin ama geleceği parlak bir çocuğun futbol hayatını bitiricek noktaya gelmesi, 1,5 yıl sonra anca sahalar dönmesi ve devam eden zamanda doğup büyüdüğü kulübünden ayrılması belki de konyaspor'un bize bıraktığı en büyük acıydı... işte sırf bu nedenden dolayı bile sevmem konyaspor'u...
tüm bunların dışında süper ligin asansör takımı olmaları ve şu play-off zamanları gördüğümüz taraftarlarının normal sezon maçlarında kayıplara karışması da bir başka olumsuz yönleri. gene de hayırlısı olsun, ne diyim.
ama gel gelelim olumsuz anlamda bir çorap söküğü gibi başımıza felaketler gelmiştir bu kulüp yüzünden. yukarda bahsettiğim ve ümit karan'ın golüyle 1-0 kazandığımız 28 şubat 2008 konyaspor galatasaray maçıı öncesi hem olumsuz hava şartları hem de o zamanlar uefa kupası 3.turunda deplasmanda oynayacağımız leverkusen maçından mütevellit maçın ertelenmesini istemiştik ama maalesef bu istek kabul edilmemiş ve galatasaray o maçı adeta bir buz pistinde oynamıştı. maçı kazanmıştık, belki de 2008 şampiyonluğunun en kritik birkaç maçından biriydi ama o maçta o zamanlar çok formda olan küçük kaptan uğur uçarı orta sahada batista ile girdiği bir ikili mücadele sonucunda diz kapağının kırılmasından dolayı kaybetmiş akabinde oynadığımız leverkusen maçında da leverkusen'den 5 yiyerek avrupa defterini kapatmıştık... futbol bu, yeri gelir 5'te yersin 6'da yersin ama geleceği parlak bir çocuğun futbol hayatını bitiricek noktaya gelmesi, 1,5 yıl sonra anca sahalar dönmesi ve devam eden zamanda doğup büyüdüğü kulübünden ayrılması belki de konyaspor'un bize bıraktığı en büyük acıydı... işte sırf bu nedenden dolayı bile sevmem konyaspor'u...
tüm bunların dışında süper ligin asansör takımı olmaları ve şu play-off zamanları gördüğümüz taraftarlarının normal sezon maçlarında kayıplara karışması da bir başka olumsuz yönleri. gene de hayırlısı olsun, ne diyim.