2835
hayattaki her yeni hafta insana farklı mutluluklar da getiriyor farklı acılar da. işte gene öyle bir haftaya olabilecek en kötü şekilde başlıyorsunuz, sevdiğiniz kız sizi bırakıp gitmiş, ayrı düşmüş yollarınız. bütün bir haftanız onunla ettiğiniz kavgaları düşünmekle, bazen onu bazen kendinizi haklı bulmakla, yemek yiyecek iştahınız bile olmadan ruh gibi geçip gidiyor. ne işe ne okula ne arkadaş buluşmalarına gitmek istiyorsunuz.
ama bir pazar günü vişne çürüğü renginde kırmızı ve turuncuya çalan sarı renklerden ibaret metin oktay parçalı'sını giymiş halde ali sami yen önünde buluyorsunuz kendinizi. sizinle beraber 50 bin kişinin çok daha büyük bir sevgi ve aşk için orada olduğunu bilmek terapinizin ilk seansını oluşturuyor. o öyle bir sevgili ki sizi hayal kırıklığına uğratmıyor, uğratsa bile çekip gitmiyor, size sırtını dönmüyor.
bir düdük çalıyor, sizi geçici süreliğine de olsa iyileştirecek 90 dakika başlıyor. selçuk inan, sneijder'iyle, ileride burak yılmaz'la, sağ kanatta altıntop'la galatasaray saldırıyor. sesiniz kısılana kadar bağırıyorsunuz, destek oluyor, isyan ediyorsunuz.
maçın sonlarına doğru bir anda 50 bin kişi karşıdaki tribünlere el sallamaya başlayıveriyor, sanki sevgilileri oradaymış, onlara sesleniyorlarmış gibi.
"giden her sevgilinin ardından hep biz olduk el sallayan, haykırsak duyarlar mı sesimizi, hangi sevdadan galip çıktık ki?"
http://www.youtube.com/watch?v=mqNN5MqakcI
sözünü yazan bestesini yapan insanlara binlerce minnet duyduğum nevizade geceleri marşı başlamış çünkü. sizin el salladığınız eski sevdiğiniz muhtemelen o karşı tribünde değil, büyük ihtimalle de hiçbir zaman orada olmayacak. belki de bambaşka insanlarla eğleniyor o sırada. ama önemli değil, siz el sallamaya devam ediyorsunuz. çünkü karşı tribünde galatasaray'ı sizin kadar çok seven birileri var.
el sallamalar bir anda yerini el çırparak tempo tutmaya bırakıyor, çünkü marşın en güzel yeri başlıyor.
"zaten aşklar hep yalan dolan, sonu hep acı hüsran".
o sırada yanınızda maç izleyen kız kulağınıza eğilip "sevgilinden yeni ayrıldığın çok belli, en çok burasını bağırarak söyledin" diyor. siz de ona gülümsüyorsunuz. o saatten sonra elinizden başka bir şey gelmiyor çünkü.
işte bu yüzden, "bana her sevdadan geriye kalan, sadece galatasaray
ama bir pazar günü vişne çürüğü renginde kırmızı ve turuncuya çalan sarı renklerden ibaret metin oktay parçalı'sını giymiş halde ali sami yen önünde buluyorsunuz kendinizi. sizinle beraber 50 bin kişinin çok daha büyük bir sevgi ve aşk için orada olduğunu bilmek terapinizin ilk seansını oluşturuyor. o öyle bir sevgili ki sizi hayal kırıklığına uğratmıyor, uğratsa bile çekip gitmiyor, size sırtını dönmüyor.
bir düdük çalıyor, sizi geçici süreliğine de olsa iyileştirecek 90 dakika başlıyor. selçuk inan, sneijder'iyle, ileride burak yılmaz'la, sağ kanatta altıntop'la galatasaray saldırıyor. sesiniz kısılana kadar bağırıyorsunuz, destek oluyor, isyan ediyorsunuz.
maçın sonlarına doğru bir anda 50 bin kişi karşıdaki tribünlere el sallamaya başlayıveriyor, sanki sevgilileri oradaymış, onlara sesleniyorlarmış gibi.
"giden her sevgilinin ardından hep biz olduk el sallayan, haykırsak duyarlar mı sesimizi, hangi sevdadan galip çıktık ki?"
http://www.youtube.com/watch?v=mqNN5MqakcI
sözünü yazan bestesini yapan insanlara binlerce minnet duyduğum nevizade geceleri marşı başlamış çünkü. sizin el salladığınız eski sevdiğiniz muhtemelen o karşı tribünde değil, büyük ihtimalle de hiçbir zaman orada olmayacak. belki de bambaşka insanlarla eğleniyor o sırada. ama önemli değil, siz el sallamaya devam ediyorsunuz. çünkü karşı tribünde galatasaray'ı sizin kadar çok seven birileri var.
el sallamalar bir anda yerini el çırparak tempo tutmaya bırakıyor, çünkü marşın en güzel yeri başlıyor.
"zaten aşklar hep yalan dolan, sonu hep acı hüsran".
o sırada yanınızda maç izleyen kız kulağınıza eğilip "sevgilinden yeni ayrıldığın çok belli, en çok burasını bağırarak söyledin" diyor. siz de ona gülümsüyorsunuz. o saatten sonra elinizden başka bir şey gelmiyor çünkü.
işte bu yüzden, "bana her sevdadan geriye kalan, sadece galatasaray