7
6 nisan 2000 galatasaray leeds united maçı öncesi iki ingilizin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan, tribün literatürüne cimbombomun erkekleri taksimlerde destan yazdı olarak geçen hadiselerin rövanşı olarak ingilizlerce planlanmış; sebo reis ve istanbul'dan gelen bir kısım tribüncüler öncülüğündeki gurbetçi gençlerin son atağı ile bir tık öne geçmemizle* sonuçlanmıştır. göğüs göğüse çatışmalar, arada tek başına kalıp hırpalananlar bir kenara; en büyük hasarı akşam gazetesi muhabiri aykut ışıklar almış; interneyşınıl boyutlarda sağlam bir dayak yemiştir. tribün hikayelerinin genelinde olduğu gibi binbir türlü versiyonu kulaktan kulağa yayılmıştır. o maça giden her galatasaraylının irili-ufaklı bir hatırası, illa ki sarhoş ve burnunun ucunu göremez durumda bir ingiliz pataklamışlığı bulunan bu muharebe hakkındaki önemli bir görüş de tur şirketleriyle istanbul'dan gelmiş olan önemli bir kalabalığın o dakikalarda turist kafileleri olarak şehrin dört bir tarafında bulunduğudur. zaten alışkın olunmaya bir maça çıkıyor olmanın üzerine bir ay önce yaşanan ölüm vakalarını da ekleyince kendinden geçmiş olan televizyonlarımız bu muharebeyi flaş haber olarak geçmiş, hatta bir kısmı canlı yayınlarla türkiye'nin dört bir tarafından izlenmiştir. binbir türlü efsaneye konu olan bu muharebeye dair bilinen en fantastik hikaye ise ebru kılıçoğlu tarafından galatasaray dergisi'nin mayıs 2004 sayısında aynı başlıkla yayınlanıp olayları konu alan yazısında bahsettiği, kavga sırasında istanbul'dan gelen bir galatasaray taraftarının annesi tarafından cep telefonundan aranıp "napıyosun oğlum sen o sandalye ile" şeklinde azarlandığıdır.