8386
gelmesini istemeyenleri anlayabiliyorum. arda turan ismi maalesef aklımıza malum sezonu getiriyor, doğrudur. hani yaşadığın kötü bir olay esnasında dinlediğin şarkı, daha sonraları dinlediğinde hep kötü hissettirir ya; aynı hesap. mağlubiyetleriyle, yönetim hatalarıyla, stat açılışıyla, ali sami yen'in yıkılışıyla, derbi yenilgileriyle geçen o berbat dönemde izlediğimiz her topçu maalesef bilinçaltımızda bu damgayı yedi ve aklımıza geldikçe kötü anıları canlandırıyor.
arda mesela. müthiş oyuncu; çok büyük katkısı olur galatasaray'a. ama 2010-2011 sezonu, dönemin tüm oyuncularına olduğu gibi arda'nın da üstüne yapıştı. artık arda dendiği zaman akıllara, deplasmanda 2-0 gerideyken o berbat gri renkli formayla bir şeyler yapmaya çalışıp topu kaybeden; yorgun, somurtkan, mutsuz arda geliyor. tabii ki bu arda'nın suçu değil.
fakat iki dönemi birbirinden kesin çizgilerle ayırmak lazım. artık yüzlerin güldüğü, arkadaşlığın üst seviyede olduğu bir takım var florya'da. bu önemli; eğer arda turan gelirse başıboş, herkesin kafasına göre takıldığı bir takıma gelmeyecek, bazı yazarların söylediği gibi takımın ağası falan olmayacak, hiçbir şey bıraktığı gibi değil çünkü. sıkıntılı dönemleri beraber atlatmış, şampiyonluklar, zaferler, büyük başarılar yaşamış ve bunların sonucunda tamamen kenetlenmiş, geleceği parlak bir takıma katılan, şanslı bir futbolcu olacak. çok büyük fark var.
arda'nın gelip yukarıda bahsettiğim algıyı değiştirme şansı var. o sezonda* galatasaray adına bir şeyler yapabilecek tek oyuncuydu ve tüm yük onun sırtına binmişti. bunu kaldıramadı, gayet doğal. o sezon selçuk bizde olsa anadolu takımı topçusu yaftası yerdi mesela.
arda turan, iyi oyuncularla beraber büyük işler yapar. herkesin söylediği gibi yabancı sınırlamasına ilaç olur *, gidip iyi bir yabancı sol bek alır taş gibi takım olursun. sonra, semih-selçuk-hamit-arda-burak-umut-alper* gibi üst düzey bir yerli oyuncu grubuna sahip oluruz ki ülkeden kolay kolay iyi topçu çıkmadığını düşünürsek büyük şans.
son olarak, umarım gelir ve bu başarılı takımın bir parçası olur.
arda mesela. müthiş oyuncu; çok büyük katkısı olur galatasaray'a. ama 2010-2011 sezonu, dönemin tüm oyuncularına olduğu gibi arda'nın da üstüne yapıştı. artık arda dendiği zaman akıllara, deplasmanda 2-0 gerideyken o berbat gri renkli formayla bir şeyler yapmaya çalışıp topu kaybeden; yorgun, somurtkan, mutsuz arda geliyor. tabii ki bu arda'nın suçu değil.
fakat iki dönemi birbirinden kesin çizgilerle ayırmak lazım. artık yüzlerin güldüğü, arkadaşlığın üst seviyede olduğu bir takım var florya'da. bu önemli; eğer arda turan gelirse başıboş, herkesin kafasına göre takıldığı bir takıma gelmeyecek, bazı yazarların söylediği gibi takımın ağası falan olmayacak, hiçbir şey bıraktığı gibi değil çünkü. sıkıntılı dönemleri beraber atlatmış, şampiyonluklar, zaferler, büyük başarılar yaşamış ve bunların sonucunda tamamen kenetlenmiş, geleceği parlak bir takıma katılan, şanslı bir futbolcu olacak. çok büyük fark var.
arda'nın gelip yukarıda bahsettiğim algıyı değiştirme şansı var. o sezonda* galatasaray adına bir şeyler yapabilecek tek oyuncuydu ve tüm yük onun sırtına binmişti. bunu kaldıramadı, gayet doğal. o sezon selçuk bizde olsa anadolu takımı topçusu yaftası yerdi mesela.
arda turan, iyi oyuncularla beraber büyük işler yapar. herkesin söylediği gibi yabancı sınırlamasına ilaç olur *, gidip iyi bir yabancı sol bek alır taş gibi takım olursun. sonra, semih-selçuk-hamit-arda-burak-umut-alper* gibi üst düzey bir yerli oyuncu grubuna sahip oluruz ki ülkeden kolay kolay iyi topçu çıkmadığını düşünürsek büyük şans.
son olarak, umarım gelir ve bu başarılı takımın bir parçası olur.
