8378
çook büyük galatasaraylı'dır kendisi. çook büyük ama. bir kere, takımının her zaman yanındadır.
öyle ''ulan, bu takım onuncu zaten, ben de sakatlanmadan avrupa'ya kapağı atayım.'' diye düşünmez. fedakardır.
sadece futboluna bakar. hani, mütevazi kelimesine aç bak sözlükte, ilk anlamı arda turan'dır. sahada yaptıklarını sahada bırakır.'' ben bu takıma çok şeyler verdim, galatasaray bana çok şey borçlu.'' demez.
dobradır. ne söyleyecekse karşısındakine lafını esirgemez. asla eski takım arkadaşlarıyla ilgili konuşmaz. hiç bir şeyi diline dolamaz. ''yabancılar helikopter bakıyorken, biz aç kalıyorduk.'' gibi, saçma sapan, aptalca açıklamalarda bulunmaz.
her zaman, her yerde dışardadır.* hafta sonunda posta koyduğu adamlarla, hafta içinde açılıştan açılışa gezmez. yaptıklarının arkasındadır.
onun için herkesten önce takım arkadaşları gelir. öyle abiymiş, yorumcuymuş pek sevmez öyle şeylere takılmayı. işine bakar. dışarı çıkılacaksa takım arkadaşlarıyla çıkar.
kaptanı olduğu takımın başarısızlığı canını sıkar. televizyonlara çıkıp makara yapmaz abileriyle, takımı perişan haldeyken.
arma sevdalısıdır. istanbul'a dönmesinin sebebi galatasaray'dır. evlilkmiş, kız arkadaşının yurt dışında yaşamak istememesiymiş hiç takmaz. gerekirse, her şeyi bir kalemde silip atar galatasaray için.
dedim ya; içtendir. 2 yıllık yurt dışında çalışma prosedürünü tamamlayıp, bedelli askerlik hakkını kazanmak gibi bir derdi olamaz. çünkü aslolan galatasaray'dır.
burada yazanları yapsa bile galatasaray'ın kapısı ona açıktır. çünkü galatasaray ondan daha vefalıdır.
öyle ''ulan, bu takım onuncu zaten, ben de sakatlanmadan avrupa'ya kapağı atayım.'' diye düşünmez. fedakardır.
sadece futboluna bakar. hani, mütevazi kelimesine aç bak sözlükte, ilk anlamı arda turan'dır. sahada yaptıklarını sahada bırakır.'' ben bu takıma çok şeyler verdim, galatasaray bana çok şey borçlu.'' demez.
dobradır. ne söyleyecekse karşısındakine lafını esirgemez. asla eski takım arkadaşlarıyla ilgili konuşmaz. hiç bir şeyi diline dolamaz. ''yabancılar helikopter bakıyorken, biz aç kalıyorduk.'' gibi, saçma sapan, aptalca açıklamalarda bulunmaz.
her zaman, her yerde dışardadır.* hafta sonunda posta koyduğu adamlarla, hafta içinde açılıştan açılışa gezmez. yaptıklarının arkasındadır.
onun için herkesten önce takım arkadaşları gelir. öyle abiymiş, yorumcuymuş pek sevmez öyle şeylere takılmayı. işine bakar. dışarı çıkılacaksa takım arkadaşlarıyla çıkar.
kaptanı olduğu takımın başarısızlığı canını sıkar. televizyonlara çıkıp makara yapmaz abileriyle, takımı perişan haldeyken.
arma sevdalısıdır. istanbul'a dönmesinin sebebi galatasaray'dır. evlilkmiş, kız arkadaşının yurt dışında yaşamak istememesiymiş hiç takmaz. gerekirse, her şeyi bir kalemde silip atar galatasaray için.
dedim ya; içtendir. 2 yıllık yurt dışında çalışma prosedürünü tamamlayıp, bedelli askerlik hakkını kazanmak gibi bir derdi olamaz. çünkü aslolan galatasaray'dır.
burada yazanları yapsa bile galatasaray'ın kapısı ona açıktır. çünkü galatasaray ondan daha vefalıdır.