• 273
    şuyalandünyadagerçekolantekvarlığım.

    canım galatasaray'ım..

    senin için kısa sayılabilecek, benim için ise her saniyesi bir yıl gibi geçen uzun bir süredir evimden uzaktım. senden uzaktım diyemiyorum, sırt çantamın içi dolu değildi inan, sensizliğin kalbimi doldurduğu kadar. ve bu varlıkla anlam kattım dakikalara askerliğin bütün anlamsızlığına inat.

    bu mısrada yazar duygusallıktan sıyrılıp askerliğin ne anlama geldiğini anlatmak istemektedir.

    canım galatasaray'ım. benim için askerlik :

    'cimbom sana canım feda'ydı uygun adımlarda, sol adımla başladım 'her şey cimbom için'e hep. tören adımı hiç beceremedim.

    van'a her gün kar yağıyor, inanamazsın. her sabah kar küremek için elime aldığım küreğin üstüne yazdığım g ve s harfleriydi askerlik.

    gece 2-4 nöbetinde o lanet olasıca soğuk kulenin her yanına senin adını karalamaktı askerlik.

    bahar geldiğinde karakolun girişindeki saksıya ekmekti sarı ve kırmızı çiçekleri. bir dahaki sefere köklerinden koparmaya karar vererek.

    kıçımı gazinoda sandalyeye koyabilme fırsatını bulduğum an gstv yi açmaktı askerlik. yurdum tv fanlarına terso yaparak.

    maç saatlerinde kuleden abanarak telsizin mandalına, 'kale, durum bildir kaç kaç oğlum maç' diye sızlanmaktı, kriptonun varlığına kulak asmadan.

    nizamiyede tutarken gece 10-12 nöbetinde gelen anonsla ayağa fırlayıp miğferi kafama takmamdı askerlik. karakol komutanının 4 oldu oğlum 4 oldu lan sabri attı feryadıyla dipçiği kırmamdı.

    hiç sevemediğim voleybol maçlarında kazandırdığım sayılardan sonra baroşş, baroşş diye yumruğumu havaya kaldırmamdı.

    şafak defterindeki güzel hatun resimlerini karalayıp senin isminle doldurmaktı sarı beyaz sayfaları askerlik.

    şafak kaç diyenlere, 1905 moruk demekti en çok. atarsa tabi..

    anlayacağın canım galatasaray'ım.. askerliğim de sendin beş ay boyunca.

    sahi senden başka neyim ki ben zaten?

    * *
App Store'dan indirin Google Play'den alın