7
fenerbahçe ile 33. hafta oynayacağımız ve büyük ihtimalle şampiyonu belirleyecek olan maçı ayırırsak, genel görüntü şu şekilde.
3 kulvarda gidiyorlar ve futbolcuların bunu taşıyamadığı belli. türkiye kupası'nda ne olacağı, bu hafta içi oynanacak 17 nisan 2013 eskişehirspor fenerbahçe maçı'nın sonucu ile aşağı yukarı belirginleşir. fenerbahçe'nin gücünü lige, eskişehirspor'un ise kupaya verdiğini herkes görüyordur. fenerbahçe, eğer ilk maçta 2-0 gibi bir skorla mağlup olursa, rövanş maçında kupada yoluna devam etmek için gayret dahi etmez.
uefa'da yoluna devam etmek için bütün gücünü harcamak, fenerbahçe için daha akıllıca olacaktır. hafta içi oynayacakları avrupa maçlarının lig performansını sekteye uğratma ihtimali bir yana, 33. haftaya kadar yaşayacakları tek bir puan kaybının dahi, bizi %99 şampiyon yapacağını biliyorlar ve bunun baskısıyla sahaya çıkıyorlar. avrupa'da yollarına devam edip, kalan lig maçlarını kazanarak şampiyonluğu bize kaptırsalar dahi, bu şartlar altında bence büyük iş yapmış olurlar. ligde 33. haftaya kadarki maçları arasında, puan kaybı yaşayabilecekleri iki rakipten biri eskişehirspor'du, kılpayı atlattılar; diğeri de gençlerbirliği, ne olacağını göreceğiz. önlerinde zorlu rakipler olduğundan değil ama, hem puan kaybetme lüksleri olmayışından kaynaklanan baskı, hem de avrupa ve kupa maçlarının lig performanslarına vuracağı sekte sebebiyle; fenerbahçe'nin 33. haftaya kayıpsız gelebileceğini sanmıyorum.
gelelim işin "kendi göbeğimizi kesme" kısmına...
normal şartlarda, hele ki sezonun sonuna bu kadar yaklaşılmışken ve motivasyon bu düzeydeyken, yenmekte zorlanacağımız bir rakip yok önümüzde. fakat, fatih terim'den yoksun olarak çıktığımız ilk maç olan 13 nisan 2013 karabükspor galatasaray maçı'nda oynadığımız futbol, beni biraz endişelendirdi. 19 nisan 2013 galatasaray elazığspor maçı'nda oynayacağımız futbolu gördükten sonra, sezon sonunu kayıpsız görüp göremeyeceğimizi anlayabileceğimizi düşünüyorum. fakat, karabük maçındaki gibi devam edersek; büyük takım refleksiyle maç kazanma kartı, şampiyonluk için yeterli olmaz.
33. haftada kadıköy'e, aradaki 4 puanlık farkı koruyarak gitmeliyiz. çünkü 12 mayıs 2012 fenerbahçe galatasaray maçı'nı hatırlıyorum; dia'nın hakan balta'nın bileğine basışı ve esnetişi ligtv'nin yayınladığı maç özetlerinde hokus-pokus ile yok edildi. daha dün 14 nisan 2013 fenerbahçe eskişehirspor maçı'nda hakemin ev sahibini nasıl kayırdığını gördük. ne kadar iyi oynarsak oynayalım, saraçoğlu'nda ne olacağını kestirmek mümkün değil...
ama büyük ihtimalle gerçekleşecek olandır; %75 diyelim o ihtimalin adına da.
3 kulvarda gidiyorlar ve futbolcuların bunu taşıyamadığı belli. türkiye kupası'nda ne olacağı, bu hafta içi oynanacak 17 nisan 2013 eskişehirspor fenerbahçe maçı'nın sonucu ile aşağı yukarı belirginleşir. fenerbahçe'nin gücünü lige, eskişehirspor'un ise kupaya verdiğini herkes görüyordur. fenerbahçe, eğer ilk maçta 2-0 gibi bir skorla mağlup olursa, rövanş maçında kupada yoluna devam etmek için gayret dahi etmez.
uefa'da yoluna devam etmek için bütün gücünü harcamak, fenerbahçe için daha akıllıca olacaktır. hafta içi oynayacakları avrupa maçlarının lig performansını sekteye uğratma ihtimali bir yana, 33. haftaya kadar yaşayacakları tek bir puan kaybının dahi, bizi %99 şampiyon yapacağını biliyorlar ve bunun baskısıyla sahaya çıkıyorlar. avrupa'da yollarına devam edip, kalan lig maçlarını kazanarak şampiyonluğu bize kaptırsalar dahi, bu şartlar altında bence büyük iş yapmış olurlar. ligde 33. haftaya kadarki maçları arasında, puan kaybı yaşayabilecekleri iki rakipten biri eskişehirspor'du, kılpayı atlattılar; diğeri de gençlerbirliği, ne olacağını göreceğiz. önlerinde zorlu rakipler olduğundan değil ama, hem puan kaybetme lüksleri olmayışından kaynaklanan baskı, hem de avrupa ve kupa maçlarının lig performanslarına vuracağı sekte sebebiyle; fenerbahçe'nin 33. haftaya kayıpsız gelebileceğini sanmıyorum.
gelelim işin "kendi göbeğimizi kesme" kısmına...
normal şartlarda, hele ki sezonun sonuna bu kadar yaklaşılmışken ve motivasyon bu düzeydeyken, yenmekte zorlanacağımız bir rakip yok önümüzde. fakat, fatih terim'den yoksun olarak çıktığımız ilk maç olan 13 nisan 2013 karabükspor galatasaray maçı'nda oynadığımız futbol, beni biraz endişelendirdi. 19 nisan 2013 galatasaray elazığspor maçı'nda oynayacağımız futbolu gördükten sonra, sezon sonunu kayıpsız görüp göremeyeceğimizi anlayabileceğimizi düşünüyorum. fakat, karabük maçındaki gibi devam edersek; büyük takım refleksiyle maç kazanma kartı, şampiyonluk için yeterli olmaz.
33. haftada kadıköy'e, aradaki 4 puanlık farkı koruyarak gitmeliyiz. çünkü 12 mayıs 2012 fenerbahçe galatasaray maçı'nı hatırlıyorum; dia'nın hakan balta'nın bileğine basışı ve esnetişi ligtv'nin yayınladığı maç özetlerinde hokus-pokus ile yok edildi. daha dün 14 nisan 2013 fenerbahçe eskişehirspor maçı'nda hakemin ev sahibini nasıl kayırdığını gördük. ne kadar iyi oynarsak oynayalım, saraçoğlu'nda ne olacağını kestirmek mümkün değil...
ama büyük ihtimalle gerçekleşecek olandır; %75 diyelim o ihtimalin adına da.