• 19
    taraftar arasında boş yere ikilik yaratmak, sidik yarışı yapmaktır. kimsenin sevgisini, aşkını ölçemezsin. bir taraftara önüne yapması gereken şeyleri koyup bunlar dahilinde yargılamak ve taraftarlığını ölçmek nasıl bir faşizm örneğidir bilmiyorum ama herkes galatasaraylı olabilir, herkes bu renklere aşık olabilir bu sevda özgürce dilediğince sürdürülemezse de kimseye bir faydası olmaz ?

    örneğin ben çoğu maçı tribünden takip etmeye çalışırım imkanlar el verdiğince. imkan diyorum ikamet ettiğim yer mabede uzak. mesela, galatasaray'ı yılda bir kez görme şansım oluyor, istanbul'a maça gittiğim de çok olmuştur vs. fakat bu takımın son 10 senede kaçırdığım resmi maçı iki elin parmaklarını geçmez. genelde evde ya da kafe tarzı mekanlarda izlerim ve üzerimde eski yüzüncü yıl forması olur. parçalı formam, metin oktay formam, bir çok kaşkolum ve t-shirtümde var ama onun yeri ayrıdır bende neyse, çok bağırarak maç izlerim. sonra o kızgınlıkla çok futbolcuyu da kalaylarım lakin doğru bir hareket değil kabul ediyorum ama sevgi gözümüzü kör ediyor işte. özetle ben bu saçma sapan tariflere göre iyi gün taraftarıyım. hiç farketmez, ben iyi gün taraftarı da olurum, yedi gün taraftarı da önemli olan armanın şanı yürüsün o yeter bana...

    (bkz: lütfü'cüğüm dediklerinin hepsini yapıyorum ama gözlerimden ateş çıkaramıyorum)

    (bkz: bahsettiğin özelliklerin hepsi bende mevcut demek ki ailenin yeni reisi benim)
App Store'dan indirin Google Play'den alın