• 254
    sabah kalktım. elimi yüzümü yıkadım. giydim üstüme metin oktay formamı, üstüne de kırmızı parçalıyı. doladım atkımı boynuma, taktım beremi kafama. o hayran olduğum nike'in kırmızı, boğazı bilekleri sarılı sweatini giydim. çıktım yola düştüm işe.

    metroya bindim. bi beşiktaşlı adam. göz göze geldik. metro, istasyona yaklaştı... durdu. adam kalktı tam çıkarken bana bakıp elini kalbine götürdü. belli belirsiz bir tebessümle aynı şekilde karşılık verdim.

    işe geldim. öğle arasına kadar bitirdim tüm günün işlerini. yemeğe çıktık ekiple. herkes normal giyinmişti. bense yüreğimde metin oktay ile yürüyordum.

    yedik yemeği çıktık. ajansa doğru yürürken sigara yaktım. sigarayla alakası olmayan sanat yönetmenim geldi sigara istedi benden. yaktı içtik. "alacağız" dedi. gülümsedi. devam ettik yürümeye.

    caddeden geçmek için bekliyorduk şişli taraflarında kaldırımda. uzaklardan beyaz formalı benden bi 20 yaş büyük bi adam bize doğru yürüyordu. tam arkamızdan geçerken kafamı çevirdim. baktım. birden başıyla selam verdi ve anlık şekilde gözlerini kapadı...

    geldim ajansa. kapadım kendimi. kulağımda galatasaray marşları, yüreğimde metin oktay, damarlarımda galatasaray var.

    bugün garip, bugün değişik, bugün biz inandık.

    metin oktay için,

    sami yen için,

    terim için,

    kendin için,

    arma için...

    yüreğinizi koyun ortaya!
App Store'dan indirin Google Play'den alın