13729
kağıt üzerinde tabii ki herkes real madrid’i favori görüyor. ama bizim herhangi bir korkumuz yok. bizim için real madrid, barcelona fark etmez. sonuçta galatasarayız. bundan önceki senelerde başarılarımız ortada. biz yine o başarıları getireceğimizi düşünüyoruz. kenetlenmiş durumdayız. alnımızın akıyla o maçtan çıkacağız. ve sonuçta başarılı da olacağız. çeyrek finale kadar geldik, final ve kupa neden olmasın? tüm türkiye bunu ister...
ujfalusi oynarken ben öne atılıyordum, o arkayı topluyordu. şimdi ben onun yerine geçtim, artık ne kadar yapabiliyorsak! cannavaro ve terry en beğendiğim savunma oyuncularından. ama futbolumu etkileyen bir isim yok. kendi stilimi yaratıp örnek olmak istiyorum.
doğma büyüme aileden galatasaraylıyım. babamın kahvesi galatasaray posteri doluydu. öyle bir aileden gelmeyiz.
rakibimizin her oyuncusu gibi ronaldo’ya da büyük saygı duyuyorum. aslında isimlerin bir önemi yok. zaten bu tür rakiplere ve oyunculara karşı fazlasıyla oynadık. her maçta olduğu gibi bu maçta da elimden geleni yapacağım. ronaldo ya da başka bir isim için motivasyon şeklim değişmez. benim için önemli olan o maçı kazanmak. sonuçta schalke’yle eşleştiğimiz zaman da schalke’li oyuncular bu kuradan memnun olmuşlardır ama 2 maç sonra neler olduğunu herkes gördü. eğer rakip teknik direktörler ya da oyuncular da bizi istemişse, onlara da schalke maçında olanlar olabilir.
geçen seneden oturmuş bir takımımız ve kadromuz vardı. aynı şekilde bu sezon da devam ediyoruz. nitekim bu avantajımızı sahaya yansıtıyoruz. ligde bir iki maçta bocalasak da genel olarak iyi bir tablo çizdiğimizi düşünüyorum. bu durumu da sezon sonuna kadar devam ettirip şampiyonluğa uzanacağımıza inanıyorum. rakiplerimize çok büyük saygımız var. ama şu anda önemli bir avantaja sahibiz ve biz kazanmaya devam ettiğimiz sürece yarışı önde tamamlayacağız. kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz.
çok iyi bir aile yaşantısına sahibim. diğer taraftan da fatih terim gibi çok büyük bir teknik direktörle çalışıyoruz. her zaman bizim babamız gibi. mesela herkes fatih hocayı sert kişiliğiyle tanıyor. ama hiç alakası yok. bazı şeylerde bize sert müdahaleler yapıyor gibi görünüyor fakat bunlar bizim iyiliğimiz ve doğruyu yapmamız için. o anlarda içimden, ‘demek ki yanlış bir şeyler oluyor’ diyorum. bu tepkilere olumlu bakıyoruz.
fatih hoca denince aklıma 2000 yılındaki başarı, 2008’deki avrupa şampiyonası ve imparator geliyor. ona boşuna imparator denmiyor. altyapıdan çıkan oyunculara çok önem veriyor. sürekli alttan oyuncu çıkarmak isteyen bir teknik adam. benim için yeri çok ayrı. buralara gelmemde payı çok büyük. altyapıdaki hocalarımın da büyük payı var ama son noktayı fatih terim’le yaşadım.
(gbkz: geçen sezon kadıköy’de şampiyonluk kupası kaldırdın. bu sezon oraya şampiyon olarak mı gitmek istersin, yoksa yine orada mı şampiyonluk turu atmak istersin?)
tabii ki o heyecan başka ama bu sefer kalp dayanır mı bilemiyorum (gülüyor). şampiyonluğu garantileyip oraya gitmek daha iyi olur sanırım. takım olarak oraya şampiyon gitmek istiyoruz. o duyguyu bir kere yaşadık. bir şeyi bir kere yaşamak en iyisidir bence.
drogba ve sneijder takıma nasıl bir hava kattı?
ikisi de tartışmasız çok kaliteli ve kariyerli oyuncular. bunun dışında biz zaten çok iyi bir takımdık. drogba ve sneijder’in bize katılması kalitemizi daha da yukarı çıkardı. ikisi de çok sıcakkanlı ve ikisi de sanki yıllardır galatasaray forması giyiyormuş gibi hiç uyum süreci yaşamadılar. güçlüydük, onlarla daha da güçlendik.
gerçekten benim geçirdiğim sakatlıkları başka bir futbolcu geçirseydi, futbol hayatı biterdi. iki kere ön çapraz bağlarımı kopardım. bir kere iç yan bağımı kopardım. menisküsümün yüzde 80’ini aldılar. bir kere beyin ameliyatı geçirdim. beyin ameliyatı olduktan sonra kafama birkaç kere daha darbe aldım. tabii ki bu tür şeyler her futbolcunun başına gelebilir ama nedense hep beni buluyor, ben de anlamadım (gülüyor). fakat içimde hiçbir korku yok. sonuçta savunmada oynayan bir oyuncuyum. korkusuz olmanız gerekiyor. şu an olsun yine tekmeye kafamı sokarım ve bundan hiçbir zaman çekinmem. takımım için ne gerekiyorsa, terimin son damlasına kadar yaparım. ailem uyarılarda bulunuyor ama bu da benim ekmek param. her zaman en iyisini yapmak zorundayım.
semih kaya
ujfalusi oynarken ben öne atılıyordum, o arkayı topluyordu. şimdi ben onun yerine geçtim, artık ne kadar yapabiliyorsak! cannavaro ve terry en beğendiğim savunma oyuncularından. ama futbolumu etkileyen bir isim yok. kendi stilimi yaratıp örnek olmak istiyorum.
doğma büyüme aileden galatasaraylıyım. babamın kahvesi galatasaray posteri doluydu. öyle bir aileden gelmeyiz.
rakibimizin her oyuncusu gibi ronaldo’ya da büyük saygı duyuyorum. aslında isimlerin bir önemi yok. zaten bu tür rakiplere ve oyunculara karşı fazlasıyla oynadık. her maçta olduğu gibi bu maçta da elimden geleni yapacağım. ronaldo ya da başka bir isim için motivasyon şeklim değişmez. benim için önemli olan o maçı kazanmak. sonuçta schalke’yle eşleştiğimiz zaman da schalke’li oyuncular bu kuradan memnun olmuşlardır ama 2 maç sonra neler olduğunu herkes gördü. eğer rakip teknik direktörler ya da oyuncular da bizi istemişse, onlara da schalke maçında olanlar olabilir.
geçen seneden oturmuş bir takımımız ve kadromuz vardı. aynı şekilde bu sezon da devam ediyoruz. nitekim bu avantajımızı sahaya yansıtıyoruz. ligde bir iki maçta bocalasak da genel olarak iyi bir tablo çizdiğimizi düşünüyorum. bu durumu da sezon sonuna kadar devam ettirip şampiyonluğa uzanacağımıza inanıyorum. rakiplerimize çok büyük saygımız var. ama şu anda önemli bir avantaja sahibiz ve biz kazanmaya devam ettiğimiz sürece yarışı önde tamamlayacağız. kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz.
çok iyi bir aile yaşantısına sahibim. diğer taraftan da fatih terim gibi çok büyük bir teknik direktörle çalışıyoruz. her zaman bizim babamız gibi. mesela herkes fatih hocayı sert kişiliğiyle tanıyor. ama hiç alakası yok. bazı şeylerde bize sert müdahaleler yapıyor gibi görünüyor fakat bunlar bizim iyiliğimiz ve doğruyu yapmamız için. o anlarda içimden, ‘demek ki yanlış bir şeyler oluyor’ diyorum. bu tepkilere olumlu bakıyoruz.
fatih hoca denince aklıma 2000 yılındaki başarı, 2008’deki avrupa şampiyonası ve imparator geliyor. ona boşuna imparator denmiyor. altyapıdan çıkan oyunculara çok önem veriyor. sürekli alttan oyuncu çıkarmak isteyen bir teknik adam. benim için yeri çok ayrı. buralara gelmemde payı çok büyük. altyapıdaki hocalarımın da büyük payı var ama son noktayı fatih terim’le yaşadım.
(gbkz: geçen sezon kadıköy’de şampiyonluk kupası kaldırdın. bu sezon oraya şampiyon olarak mı gitmek istersin, yoksa yine orada mı şampiyonluk turu atmak istersin?)
tabii ki o heyecan başka ama bu sefer kalp dayanır mı bilemiyorum (gülüyor). şampiyonluğu garantileyip oraya gitmek daha iyi olur sanırım. takım olarak oraya şampiyon gitmek istiyoruz. o duyguyu bir kere yaşadık. bir şeyi bir kere yaşamak en iyisidir bence.
drogba ve sneijder takıma nasıl bir hava kattı?
ikisi de tartışmasız çok kaliteli ve kariyerli oyuncular. bunun dışında biz zaten çok iyi bir takımdık. drogba ve sneijder’in bize katılması kalitemizi daha da yukarı çıkardı. ikisi de çok sıcakkanlı ve ikisi de sanki yıllardır galatasaray forması giyiyormuş gibi hiç uyum süreci yaşamadılar. güçlüydük, onlarla daha da güçlendik.
gerçekten benim geçirdiğim sakatlıkları başka bir futbolcu geçirseydi, futbol hayatı biterdi. iki kere ön çapraz bağlarımı kopardım. bir kere iç yan bağımı kopardım. menisküsümün yüzde 80’ini aldılar. bir kere beyin ameliyatı geçirdim. beyin ameliyatı olduktan sonra kafama birkaç kere daha darbe aldım. tabii ki bu tür şeyler her futbolcunun başına gelebilir ama nedense hep beni buluyor, ben de anlamadım (gülüyor). fakat içimde hiçbir korku yok. sonuçta savunmada oynayan bir oyuncuyum. korkusuz olmanız gerekiyor. şu an olsun yine tekmeye kafamı sokarım ve bundan hiçbir zaman çekinmem. takımım için ne gerekiyorsa, terimin son damlasına kadar yaparım. ailem uyarılarda bulunuyor ama bu da benim ekmek param. her zaman en iyisini yapmak zorundayım.
semih kaya