548
avrupa şampiyonası ve dünya kupası eleme gruplarında önlerindeki takımları kovalarken mütemadiyen "puan kaybına tahammülü olmayan" takımdır. illa bir teknik adam, yönetici, futbolcu çıkar ve "puan kaybına tahammülümüz yok" demecini verir. işin ilginci puan kaybına tahammül edilemeyen maç kaybedilir, sonra yine hesaplar yapılır ve bir sonraki maç öncesi yine puan kaybına tahammülün olmadığı vurgulanır.
benim takip ettiğim 25 yıldır (fazlası da vardır) ülke futbolunda değişmeyen şey bu "puan kaybına tahammülsüzlük"tür. tabii değişmeyen bir diğer şey de "kaybedilmesine tahammül edilemeyen bu maçların istikrarlı bir şekilde kaybedilmesi"dir.
özellikle lider galatasaray'ın peşinde şampiyonluk mücadelesi verirken, puan kaybına tahammülü olmayan bir diğer takım için ise,
(bkz: fenerbahçe)
benim takip ettiğim 25 yıldır (fazlası da vardır) ülke futbolunda değişmeyen şey bu "puan kaybına tahammülsüzlük"tür. tabii değişmeyen bir diğer şey de "kaybedilmesine tahammül edilemeyen bu maçların istikrarlı bir şekilde kaybedilmesi"dir.
özellikle lider galatasaray'ın peşinde şampiyonluk mücadelesi verirken, puan kaybına tahammülü olmayan bir diğer takım için ise,
(bkz: fenerbahçe)
