1
1996-97 sezonu, uefa kupası finali. çift maçlı finalleri son kez gördüğümüz yıl. bahsedeceğim de giuseppe meazza'daki ikinci maç. finale çıkan takımlar, 90'ların uefa kupasındaki en başarılı takımı olan internazionale (4 finalin 3'ünde kupayı kazanmışlardı) ile ezeli rakipleri borussia dortmund'un şampiyonlar ligi finaline çıkışının gölgesinde kalacak olsa da büyük başarıyla finale yürüyen schalke 04. bu arada dortmund finalde bir diğer italyan devi juventus ile karşılaşacak. açıkçası iki kupanın da italya'ya gitmesine yüksek olasılık veriliyor. bir başka deyişle italya derbisinin tarafları internazionale ve juventus, ruhr derbisinin tarafları borussia dortmund ve schalke 04'ü geçip kupaya uzanacaklar gibi duruyor. ama futbol, biraz da bu yüzden güzel olduğunu mayıs 97'de gösterecekti.
o sezon türk takımlarının avrupa macerası açısından da en verimli sezonlardan biriydi aynı zamanda. bizim meşhur paris sg maçlarımızın olduğu kupa galipleri kupası serüvenimiz, fenerbahçe'nin şampiyonlar liginde grubu juventus ve manchester united'ın ardından 3. bitirmesi ve uefa kupasında beşiktaş'ın vlaovic ve valencia'ya takıldığı 3. tura kadar yani o zaman için çeyrek finalin kapısına kadar gelmesi (2. turda legia varşova'yı elerlerken "avrupa'nın ile başlayan daniel amokachi ile biten" tezahüratları vardı). ancak en çok hatırlanan maçlar arasında trabzonspor-schalke 04 eşleşmesi vardı. hami mandıralı'nın jens lehmann'a soğuk terler döktürdüğü avni aker'deki rövanşta trabzonspor'a 4. gol gerekirken martin max'ın skoru 3-3'e getirişi şüphesiz ki finale dek giderken schalke 04'ün en çok zorlandığı maçlardan birinden tur vizesiyle çıkması anlamına geliyordu.
ilginçtir, schalke 04 çeyrek finalde de beşiktaş'ı elemiş olan valencia'yı geçince bir anda sezon başında çok şans tanınmadığı uefa kupası yarı finaline adım atıyordu. sonrasında yarı finalin öbür eşleşmesi erken final diye nitelenen internazionale-monaco olunca bir diğer beklenti ötesi takım olan tenerife'i geçip finale de çıkmış oldular.
final dediğimiz gibi iki maç üzerinden oynanıyordu. ilk maçta sahneye belçikalı orta saha marc wilmots çıktı ve schalke 04 milano'ya ufak da olsa bir avantajla gitmiş oldu. ikinci maç yani 21 mayıs 1997 internazionale schalke 04 maçı yine de italyanların kupayı alacaklarının düşünüldüğü maçtı. maç boyu da üstün oynayan taraf internazionale oldu, ancak bir türlü gol gelmiyordu. derken maçın bitimine yakın büyük bir golcü sahne aldı, "korkunç ivan" italya günlerinin en önemli gollerinden biriyle maçın hiç değilse uzatmaya gitmesini sağladı. çok değil 1 saattan az bir süre sonra kaçıracağı penaltıyı bilmeden.
uzatmalarda da internazionale baskısı vardı ancak o zamanlar her dakika her maçı takip etme şansımız olmadığı için 2 sezondur internazionale'de oynayan genç arjantinli bir kanat oyuncusu en az maç kadar dikkatimi çekmişti. 120 dakika boyunca gösterdiği mücadele, inanılmaz enerjisi, skora isyan eden yapısı ilk kez bu kadar uzun süre izlediğim bu oyuncuyu benim gözümde maçın adamı yapmıştı. ancak dakikalar 120'yi gösterirken teknik adam roy hodgson, son oyuncu değişikliği hakkını kullanmak istediğinde bu genç orta saha oyuncusuna dair daha dikkat çekici bir ayrıntıyı görmüş olduk. tüm maçın çabasına karşın penaltılarda yer alamamanın, muhtemelen takımının kupayı almasında katkı sağlayabilecekken bekleyecek olmanın ruh haliyle ağlamaklı ve çok üzgün bir şekilde yerini deneyimli nicola berti'ye bıraktı genç adam. tabii spikerlerin klasik olarak, "hodgson penaltıları düşünerek genç oyuncuyu çıkarıp teknik bir oyuncuyu aldı" yorumunu da duymuş olduk değişiklik sonrasında.
penaltılarda ne nicola berti topun başına gelebildi (gelecek miydi onu da bilmiyorum ama internazionale sadece 3 penaltı kullanabildi), ne de kupa milano'da, giuseppe meazza'da internazionale kaptanı giuseppe bergomi'nin ellerinde yükselebildi. 3 sene sonra bizim arsenal'e yapacağımızı internazionale'a yapan schalke 04, penaltılarla 4-1 galip gelerek uefa kupasını ilk kez kazanarak büyük bir sürprize imza atıyordu. hatta ilginçtir, bizim kazandığımız 2000 uefa kupası finalindeki penaltı kaçma sırasıyla aynı gerçekleşiyordu internazionale'ın kaçırdığı penaltılar.
sonuç olarak, o sene kupayı kaybeden italyan takımı bir sonraki sene paris'te lazio'yu rahat bir şekilde 3-0 ile geçerek 3. kez uefa kupasını kazanacaktı. bir önceki finalin son dakikasında oyundan üzgün bir şekilde çıkan arjantinli oyuncu ise takımının 2. golünü atarak şampiyonlukta pay sahibi olacaktı. tıpkı sonraki 15 sezon boyunca gelecek 5 serie a, 4 italya kupası ve süper kupası, 1 de şampiyonlar ligi, süper kupa ve fifa kulüpler dünya kupası zaferinde olacağı gibi.
21 mayıs 1997 internazionale schalke 04 maçı üniversite sınavının birinden çıkıp diğerine hazırlandığım günlerde, televizyon başında izlediğim en büyük oyunculardan birinin gözüme takıldığı maç olması açısından önemlidir, her ne kadar kazanmasını istediğim takım kaybetse de.
(bkz: javier zanetti)
o sezon türk takımlarının avrupa macerası açısından da en verimli sezonlardan biriydi aynı zamanda. bizim meşhur paris sg maçlarımızın olduğu kupa galipleri kupası serüvenimiz, fenerbahçe'nin şampiyonlar liginde grubu juventus ve manchester united'ın ardından 3. bitirmesi ve uefa kupasında beşiktaş'ın vlaovic ve valencia'ya takıldığı 3. tura kadar yani o zaman için çeyrek finalin kapısına kadar gelmesi (2. turda legia varşova'yı elerlerken "avrupa'nın ile başlayan daniel amokachi ile biten" tezahüratları vardı). ancak en çok hatırlanan maçlar arasında trabzonspor-schalke 04 eşleşmesi vardı. hami mandıralı'nın jens lehmann'a soğuk terler döktürdüğü avni aker'deki rövanşta trabzonspor'a 4. gol gerekirken martin max'ın skoru 3-3'e getirişi şüphesiz ki finale dek giderken schalke 04'ün en çok zorlandığı maçlardan birinden tur vizesiyle çıkması anlamına geliyordu.
ilginçtir, schalke 04 çeyrek finalde de beşiktaş'ı elemiş olan valencia'yı geçince bir anda sezon başında çok şans tanınmadığı uefa kupası yarı finaline adım atıyordu. sonrasında yarı finalin öbür eşleşmesi erken final diye nitelenen internazionale-monaco olunca bir diğer beklenti ötesi takım olan tenerife'i geçip finale de çıkmış oldular.
final dediğimiz gibi iki maç üzerinden oynanıyordu. ilk maçta sahneye belçikalı orta saha marc wilmots çıktı ve schalke 04 milano'ya ufak da olsa bir avantajla gitmiş oldu. ikinci maç yani 21 mayıs 1997 internazionale schalke 04 maçı yine de italyanların kupayı alacaklarının düşünüldüğü maçtı. maç boyu da üstün oynayan taraf internazionale oldu, ancak bir türlü gol gelmiyordu. derken maçın bitimine yakın büyük bir golcü sahne aldı, "korkunç ivan" italya günlerinin en önemli gollerinden biriyle maçın hiç değilse uzatmaya gitmesini sağladı. çok değil 1 saattan az bir süre sonra kaçıracağı penaltıyı bilmeden.
uzatmalarda da internazionale baskısı vardı ancak o zamanlar her dakika her maçı takip etme şansımız olmadığı için 2 sezondur internazionale'de oynayan genç arjantinli bir kanat oyuncusu en az maç kadar dikkatimi çekmişti. 120 dakika boyunca gösterdiği mücadele, inanılmaz enerjisi, skora isyan eden yapısı ilk kez bu kadar uzun süre izlediğim bu oyuncuyu benim gözümde maçın adamı yapmıştı. ancak dakikalar 120'yi gösterirken teknik adam roy hodgson, son oyuncu değişikliği hakkını kullanmak istediğinde bu genç orta saha oyuncusuna dair daha dikkat çekici bir ayrıntıyı görmüş olduk. tüm maçın çabasına karşın penaltılarda yer alamamanın, muhtemelen takımının kupayı almasında katkı sağlayabilecekken bekleyecek olmanın ruh haliyle ağlamaklı ve çok üzgün bir şekilde yerini deneyimli nicola berti'ye bıraktı genç adam. tabii spikerlerin klasik olarak, "hodgson penaltıları düşünerek genç oyuncuyu çıkarıp teknik bir oyuncuyu aldı" yorumunu da duymuş olduk değişiklik sonrasında.
penaltılarda ne nicola berti topun başına gelebildi (gelecek miydi onu da bilmiyorum ama internazionale sadece 3 penaltı kullanabildi), ne de kupa milano'da, giuseppe meazza'da internazionale kaptanı giuseppe bergomi'nin ellerinde yükselebildi. 3 sene sonra bizim arsenal'e yapacağımızı internazionale'a yapan schalke 04, penaltılarla 4-1 galip gelerek uefa kupasını ilk kez kazanarak büyük bir sürprize imza atıyordu. hatta ilginçtir, bizim kazandığımız 2000 uefa kupası finalindeki penaltı kaçma sırasıyla aynı gerçekleşiyordu internazionale'ın kaçırdığı penaltılar.
sonuç olarak, o sene kupayı kaybeden italyan takımı bir sonraki sene paris'te lazio'yu rahat bir şekilde 3-0 ile geçerek 3. kez uefa kupasını kazanacaktı. bir önceki finalin son dakikasında oyundan üzgün bir şekilde çıkan arjantinli oyuncu ise takımının 2. golünü atarak şampiyonlukta pay sahibi olacaktı. tıpkı sonraki 15 sezon boyunca gelecek 5 serie a, 4 italya kupası ve süper kupası, 1 de şampiyonlar ligi, süper kupa ve fifa kulüpler dünya kupası zaferinde olacağı gibi.
21 mayıs 1997 internazionale schalke 04 maçı üniversite sınavının birinden çıkıp diğerine hazırlandığım günlerde, televizyon başında izlediğim en büyük oyunculardan birinin gözüme takıldığı maç olması açısından önemlidir, her ne kadar kazanmasını istediğim takım kaybetse de.
(bkz: javier zanetti)