435
schalke 04 – galatasaray : 2-3 her şey eskisi gibi!
bu yazı şu an uykusu tatlı düşler gören oğlum'a ithaftır..bir anekdot vererek başlamak isterim yazıma, gün içerisinde maçın havasına girmeye çalışırken, malum olduğu üzere kanalları gezerken gstv'de şampiyonlar ligi'nde 2012-2013 sezonu gollerini gösterirken oğlum spikerin söylediği şu lafa çok bozuldu: 'kral attı, burak attı, şampiyonlar ligi kralı attı'..kendisi henüz 4 yaşında ve adaşı umut bulut konusunda çok hassas..burak yılmaz'ın iyi bir golcü olduğu konusunda babasıyla hem fikir ancak umut bulut'a da toz kondurmuyor..hatta maç oynanırken yaptığı en önemli maç eleştirisi umut bulut'un neden oynamadığı yönünde..schalke 04 ile oynanan ilk maçı seyretme şansına erişti, okul tatil ve geç saatte uyayabiliriz..ancak bu akşam galatasaray maçı olduğunu bilmiyor, maç var mı sorusuna var, barcelona-milan maçı var ben seyretmeyeceğim zaten barcelona alır diye cevap verdim..yoksa en zevki babasıyla formasını giyip masa donatıp galatasaray seyretmek..hele maçın ehemmiyetini anlatsam beni ne yapardı alimallah!son sorusu da en yakın galatasaray maçı’nın ne zaman olduğu sorusuydu: benimle izleyebileceğin ilk maç kayseri deplasman..yahu şu schalke maçı kaçar mıydı:)
maça geçelim..kadro diziliş hırs inanılmazdı maçın başlarında..hamit orta sahayı koordine görevini selçuk'tan devralmış, selçuk'ta sol tarafı derleyip topluyordu..ilk on beş dakika için teşhisim kesinlikle duran top vermememiz gerektiği ve hamit'in muhteşem oynadığı yönündeydi..zaten maçın sonunda da uefa tarafında maçın adamı seçilmiştir..muhteşem oynadı muhteşem, galatasaray.org'ta maçın fotoğraflarına bakarken hala hamit'in de maç sonunda bu inanılmaz zafere inanamayacak kadar sevindiğini görmek doyumsuzdur..
golü yediğimiz dakika değil daha çok yeme şeklimiz can sıkmıştı..çok kolay ve o dakikaya kadar pozisyon vermeyen bir galatasaray varken duran toptan yine direncimizin kırıldığı bir an yediğimiz bu gol bu kez iyi oyunumuzu etkilemedi..hamit vurdu, uzaklaştıralım dediğimiz topa bıkmadan burak yılmaz'la koşup yetiştik ve yine yürekler ağızda ilk yarıyı bitirdik..malum ilk maç son saniye germişti herkesi ve üstelik artçılları sürmekteydi..ama artık turu ucundan sıkıca tutmuştuk..iki gol atmak hele böyle bir galatasaray'a her takımın harcı değildi..
ikinci yarı bu kadar çekilmemizin nedenini maç anında onların stadyumunda onların sahasında onların seyircisi önünde olmaya bağlamıştım ki, o an aklıma yanında galatasaraylı demeden sportmence maçını seyreden yanındaki rakip takım taraftarı olsa dahi ona karışmayan alman taraftar geldi..bu topraklarda bireyselleşme daha ilerlemiş, en azında özel şahsa münhasır mülkiyet onun en mahrem alanlarına kadar saygıyla koruma altına alınmıştı..
neyse..yine gol yiyeceğimizi bilerek ammavelakin biraz daha sonra yiyeceğimizi ümit ederek seyrediyorduk ki, erkenden golü yedik..sonrası 80. dakikadan sonrasınıyla maç; her schalke atağında ahaliyi telkin etmek için ayakta az kaldı aha bitti zaten bu geçsin atamazlar bizimkiler az yatsa ya hiç zamandan çalmadılar ve goool umut attı bitmese de olur artık nağmelerimle bitti..
cevat prekazi, tanju çolak, cüneyt tanman, tugay kerimoğlu, gheorge hagi, harry kewell ve burak yılmaz benim gibi - maç yazılarından birinde gözüme 30 üstü galatasaraylıların ne kadar şanslı bir nesil olduğu ilişmişti- galatasaraylılar için her zaman ayrı bir anlam ifade edecektir..ama ben bu sözlükte burak hakkında drogba emekliye mi ayrıldı yoksa hala oynuyor mu ispat etmeli bu taraftara diye yazarken övdüğüm için eleştiri alsam da, ve hala drogba'nın ne oynadığını anlamayarak tekrarla: galatasaray futbol takımı tarihinin en önemli golcüsüdür burak yılmaz..hakan şükür ve tanju çolak'a saygıyla..
ve kalecilerimizi ayrı tutarak zoran simoviç, claudio tafferel ve fernando muslera (mahalletakımı ağabey'e selamlar)..
transfer olduğunda aklıma ilk gelen o'nun bu takımın kaptanı olması gerektiği idi, bir yerlere yazmışımdır sözlükte..selçuk inan..bu maç sol içte harikalar yarattın, xavi kim sen iniesta ile yarışırsın..
cüneyt ve bülent kaptan'dan sonra semih kaya'mızın olması..her topa kafa sokan ama talihsizce bu akşam kafasına darbe alan semih..geçmiş olsun aslanım..sen galatasaray alt yapısının gururusun..senin gibisi çıkmadı emin ol!
ve transferi beni hiç bir diğer oyuncuda olduğu kadar sevindirmemiş -belki sonrasında sneijder illa çok çok öncesinde tabii de hagi- hamit altıntop..onun bizim evde lakabı altintop..gurbetçilerin emin olunuz gururu..yıldıray baştürkler mesut öziller gurban sana..kubilay türkyılmaz,, erdal keser ruhuyla yıllar sonra gelen en önemli adam..vurduğu direkler vuruşuna hasta..enerjisine ruhuna futboluna füze sağ ayağına gurban..teşekkürler hamit..ve senin nezninde tüm takıma..fatih terim hoca başta olmak üzere ümit davala, hasan şaş ve taffarel'e, yedek oyunculara, daha erken hem de drogba'nın yerine oyuna dahil olsa daha erken golü bulup rahatlasaydık iyiydi dediğim umut'a, son dakika golü sonrası çıldıran dünyadaki tüm galatasaraylılara doya doya bir hafta için çok ama çok teşekkürler..bu destan yıllar geçse de unutulmaz!
not: geçen haftasonu çok somurtarak geçmişti ama bu hafta kesin iyi geçecek..baksanıza her şey eskisi gibi: juventus, dortmund, barcelona, psg :)
bu yazı şu an uykusu tatlı düşler gören oğlum'a ithaftır..bir anekdot vererek başlamak isterim yazıma, gün içerisinde maçın havasına girmeye çalışırken, malum olduğu üzere kanalları gezerken gstv'de şampiyonlar ligi'nde 2012-2013 sezonu gollerini gösterirken oğlum spikerin söylediği şu lafa çok bozuldu: 'kral attı, burak attı, şampiyonlar ligi kralı attı'..kendisi henüz 4 yaşında ve adaşı umut bulut konusunda çok hassas..burak yılmaz'ın iyi bir golcü olduğu konusunda babasıyla hem fikir ancak umut bulut'a da toz kondurmuyor..hatta maç oynanırken yaptığı en önemli maç eleştirisi umut bulut'un neden oynamadığı yönünde..schalke 04 ile oynanan ilk maçı seyretme şansına erişti, okul tatil ve geç saatte uyayabiliriz..ancak bu akşam galatasaray maçı olduğunu bilmiyor, maç var mı sorusuna var, barcelona-milan maçı var ben seyretmeyeceğim zaten barcelona alır diye cevap verdim..yoksa en zevki babasıyla formasını giyip masa donatıp galatasaray seyretmek..hele maçın ehemmiyetini anlatsam beni ne yapardı alimallah!son sorusu da en yakın galatasaray maçı’nın ne zaman olduğu sorusuydu: benimle izleyebileceğin ilk maç kayseri deplasman..yahu şu schalke maçı kaçar mıydı:)
maça geçelim..kadro diziliş hırs inanılmazdı maçın başlarında..hamit orta sahayı koordine görevini selçuk'tan devralmış, selçuk'ta sol tarafı derleyip topluyordu..ilk on beş dakika için teşhisim kesinlikle duran top vermememiz gerektiği ve hamit'in muhteşem oynadığı yönündeydi..zaten maçın sonunda da uefa tarafında maçın adamı seçilmiştir..muhteşem oynadı muhteşem, galatasaray.org'ta maçın fotoğraflarına bakarken hala hamit'in de maç sonunda bu inanılmaz zafere inanamayacak kadar sevindiğini görmek doyumsuzdur..
golü yediğimiz dakika değil daha çok yeme şeklimiz can sıkmıştı..çok kolay ve o dakikaya kadar pozisyon vermeyen bir galatasaray varken duran toptan yine direncimizin kırıldığı bir an yediğimiz bu gol bu kez iyi oyunumuzu etkilemedi..hamit vurdu, uzaklaştıralım dediğimiz topa bıkmadan burak yılmaz'la koşup yetiştik ve yine yürekler ağızda ilk yarıyı bitirdik..malum ilk maç son saniye germişti herkesi ve üstelik artçılları sürmekteydi..ama artık turu ucundan sıkıca tutmuştuk..iki gol atmak hele böyle bir galatasaray'a her takımın harcı değildi..
ikinci yarı bu kadar çekilmemizin nedenini maç anında onların stadyumunda onların sahasında onların seyircisi önünde olmaya bağlamıştım ki, o an aklıma yanında galatasaraylı demeden sportmence maçını seyreden yanındaki rakip takım taraftarı olsa dahi ona karışmayan alman taraftar geldi..bu topraklarda bireyselleşme daha ilerlemiş, en azında özel şahsa münhasır mülkiyet onun en mahrem alanlarına kadar saygıyla koruma altına alınmıştı..
neyse..yine gol yiyeceğimizi bilerek ammavelakin biraz daha sonra yiyeceğimizi ümit ederek seyrediyorduk ki, erkenden golü yedik..sonrası 80. dakikadan sonrasınıyla maç; her schalke atağında ahaliyi telkin etmek için ayakta az kaldı aha bitti zaten bu geçsin atamazlar bizimkiler az yatsa ya hiç zamandan çalmadılar ve goool umut attı bitmese de olur artık nağmelerimle bitti..
cevat prekazi, tanju çolak, cüneyt tanman, tugay kerimoğlu, gheorge hagi, harry kewell ve burak yılmaz benim gibi - maç yazılarından birinde gözüme 30 üstü galatasaraylıların ne kadar şanslı bir nesil olduğu ilişmişti- galatasaraylılar için her zaman ayrı bir anlam ifade edecektir..ama ben bu sözlükte burak hakkında drogba emekliye mi ayrıldı yoksa hala oynuyor mu ispat etmeli bu taraftara diye yazarken övdüğüm için eleştiri alsam da, ve hala drogba'nın ne oynadığını anlamayarak tekrarla: galatasaray futbol takımı tarihinin en önemli golcüsüdür burak yılmaz..hakan şükür ve tanju çolak'a saygıyla..
ve kalecilerimizi ayrı tutarak zoran simoviç, claudio tafferel ve fernando muslera (mahalletakımı ağabey'e selamlar)..
transfer olduğunda aklıma ilk gelen o'nun bu takımın kaptanı olması gerektiği idi, bir yerlere yazmışımdır sözlükte..selçuk inan..bu maç sol içte harikalar yarattın, xavi kim sen iniesta ile yarışırsın..
cüneyt ve bülent kaptan'dan sonra semih kaya'mızın olması..her topa kafa sokan ama talihsizce bu akşam kafasına darbe alan semih..geçmiş olsun aslanım..sen galatasaray alt yapısının gururusun..senin gibisi çıkmadı emin ol!
ve transferi beni hiç bir diğer oyuncuda olduğu kadar sevindirmemiş -belki sonrasında sneijder illa çok çok öncesinde tabii de hagi- hamit altıntop..onun bizim evde lakabı altintop..gurbetçilerin emin olunuz gururu..yıldıray baştürkler mesut öziller gurban sana..kubilay türkyılmaz,, erdal keser ruhuyla yıllar sonra gelen en önemli adam..vurduğu direkler vuruşuna hasta..enerjisine ruhuna futboluna füze sağ ayağına gurban..teşekkürler hamit..ve senin nezninde tüm takıma..fatih terim hoca başta olmak üzere ümit davala, hasan şaş ve taffarel'e, yedek oyunculara, daha erken hem de drogba'nın yerine oyuna dahil olsa daha erken golü bulup rahatlasaydık iyiydi dediğim umut'a, son dakika golü sonrası çıldıran dünyadaki tüm galatasaraylılara doya doya bir hafta için çok ama çok teşekkürler..bu destan yıllar geçse de unutulmaz!
not: geçen haftasonu çok somurtarak geçmişti ama bu hafta kesin iyi geçecek..baksanıza her şey eskisi gibi: juventus, dortmund, barcelona, psg :)
