619
öncelikle belirteyim faul, kırmızı kart gibi konular -futbol maçı içindeki herhangi bir aksiyon gibi- yoruma açıktırlar. dolayısıyla, kırmızı kartla alakası yok (veya tam tersi) gibi yorumlarda bulunmak futbol bilgisi eksikliğinden veya duygusal yorumda bulunmaktan kaynaklanmaktadır. kendi halinde kalesinde bekleyen, etliye sütlüye karışmayan bir kaleciye hiç bir pozisyon yokken gidip kırmızıyı çıkarırsan bu "kırmızıyla alakası olmayan pozisyon" olur. evde otururken kapınız çalsa ve hakem elinde kırmızıyla sizi evin dışına davet etse, bu "kırmızıyla uzaktan yakından alakası olmayan bir pozisyon" olur, üzerine takdir edersiniz ki "absürd" ve de "ayıp" olur.
5 mart 2013 manchester united real madrid maçında cüneyt çakır'ın nani'ye gösterdiği kırmızı karta gelirsek cüneyt çakır gibi kart göstermeye meyilli hakemler için bu pozisyon kırmızı karttır, pek çok hakem ise pozisyonu sarı kartla geçiştirebilir. ancak bu pozisyonda teknik olarak atlanmaması gereken nokta pozisyonun son anında rakibini görmemesi nani'nin yaptığı faullü hareketi "kesinlikle" haklı çıkarmaz. en alt seviyedeki bir oyuncu bile böyle bir hava topuna gitmeden önce kendisiyle birlikte topa çıkabilecek/yetişebilecek bir oyuncu olduğunu kollamadan topa giriyorsa bu o oyuncu için ciddi bir hatadır. ayrıca, hava topuna çıkmanın tekniği dizinizi serbest bırakıp ayağınızı/bacağınızı savurmak değil tam tersine dizi dışa doğru kırıp (abartı diz çıkarmak da faullü harekettir tabii ki) ayağınızı içerde tutacak açıyla çıkmaktır. tabii ki metrelerce yakınınızda kimse yokken takım arkadaşınızın attığı uzun topu almak için nani'nin yaptığına benzer bir hareketi yapabilirsiniz ama ola ki fark etmediğiniz bir yerden rakip oyuncu çıkıp da sizden önce topa müdahale ederse ve sizin de salladığınız bacağınız rakibe gelirse kart görmeniz olasıdır.
son olarak penaltı, faul, kırmızı kart gibi konularda kişisel olarak çok müsamahalıyımdır, kendim de -eskiden diyeyim- sert oynamayı sever(d)im, özellikle savunmacıların rakibinin canını acıtması gerektiğini düşünürüm. ancak yapılan yorumlarda katılmadığım nokta ki hemen hemen benzeri tüm pozisyonlar için aynısını görüyoruz, "sert" ve "sakat" müdahale arasındaki ayrım. rakibe kuvvetli bir omuz koyarsınız, gökhan zan'ın 2 mart 2013 eskişehirspor galatasaray maçında yaptığı gibi, faul dahi olmaz. hava topuna çıkarsınız, topa vuramasanız dahi rakip forvetin rahat vurmaması için vücudunuzla onu bozarsınız. ancak hassas olan nokta çok sert bir müdahale olmasa bile "sakat" yani rakibi "sakatlayıcı" müdahalede bulunmamaktır. nani ile arbeloa arasındaki pozisyonda kırmızının ağır olduğuna dair yorumlara katılmakla birlikte pozisyonda nani'nin yaptığı hareketin de futbol içersinde bir müdahale olmadığını düşünüyorum.
sonun da sonu olarak cüneyt çakır'ın yönetim tarzını uzun süredir fazla beğenmiyorum, çünkü oyunu kesmeye, kart çıkarmaya dayalı ve futbol oynayanların daha rahat süzebildiği "ince" pozisyonlarda garantici, fazla kuralcı, inisiyatif kullanmaktan uzak olduğunu düşünüyorum. ama benim futbol felsefeme zıt diye çok kötü hakem demenin de haksızlık olduğu görüşündeyim. söz konusu pozisyonda da kolay kart çıkarması bu denli eleştirilmesinde etken oldu. ancak maçı bir taraftan alıp diğer tarafa verdi demek de o kadar kolay olmamalı diye düşünüyorum.
5 mart 2013 manchester united real madrid maçında cüneyt çakır'ın nani'ye gösterdiği kırmızı karta gelirsek cüneyt çakır gibi kart göstermeye meyilli hakemler için bu pozisyon kırmızı karttır, pek çok hakem ise pozisyonu sarı kartla geçiştirebilir. ancak bu pozisyonda teknik olarak atlanmaması gereken nokta pozisyonun son anında rakibini görmemesi nani'nin yaptığı faullü hareketi "kesinlikle" haklı çıkarmaz. en alt seviyedeki bir oyuncu bile böyle bir hava topuna gitmeden önce kendisiyle birlikte topa çıkabilecek/yetişebilecek bir oyuncu olduğunu kollamadan topa giriyorsa bu o oyuncu için ciddi bir hatadır. ayrıca, hava topuna çıkmanın tekniği dizinizi serbest bırakıp ayağınızı/bacağınızı savurmak değil tam tersine dizi dışa doğru kırıp (abartı diz çıkarmak da faullü harekettir tabii ki) ayağınızı içerde tutacak açıyla çıkmaktır. tabii ki metrelerce yakınınızda kimse yokken takım arkadaşınızın attığı uzun topu almak için nani'nin yaptığına benzer bir hareketi yapabilirsiniz ama ola ki fark etmediğiniz bir yerden rakip oyuncu çıkıp da sizden önce topa müdahale ederse ve sizin de salladığınız bacağınız rakibe gelirse kart görmeniz olasıdır.
son olarak penaltı, faul, kırmızı kart gibi konularda kişisel olarak çok müsamahalıyımdır, kendim de -eskiden diyeyim- sert oynamayı sever(d)im, özellikle savunmacıların rakibinin canını acıtması gerektiğini düşünürüm. ancak yapılan yorumlarda katılmadığım nokta ki hemen hemen benzeri tüm pozisyonlar için aynısını görüyoruz, "sert" ve "sakat" müdahale arasındaki ayrım. rakibe kuvvetli bir omuz koyarsınız, gökhan zan'ın 2 mart 2013 eskişehirspor galatasaray maçında yaptığı gibi, faul dahi olmaz. hava topuna çıkarsınız, topa vuramasanız dahi rakip forvetin rahat vurmaması için vücudunuzla onu bozarsınız. ancak hassas olan nokta çok sert bir müdahale olmasa bile "sakat" yani rakibi "sakatlayıcı" müdahalede bulunmamaktır. nani ile arbeloa arasındaki pozisyonda kırmızının ağır olduğuna dair yorumlara katılmakla birlikte pozisyonda nani'nin yaptığı hareketin de futbol içersinde bir müdahale olmadığını düşünüyorum.
sonun da sonu olarak cüneyt çakır'ın yönetim tarzını uzun süredir fazla beğenmiyorum, çünkü oyunu kesmeye, kart çıkarmaya dayalı ve futbol oynayanların daha rahat süzebildiği "ince" pozisyonlarda garantici, fazla kuralcı, inisiyatif kullanmaktan uzak olduğunu düşünüyorum. ama benim futbol felsefeme zıt diye çok kötü hakem demenin de haksızlık olduğu görüşündeyim. söz konusu pozisyonda da kolay kart çıkarması bu denli eleştirilmesinde etken oldu. ancak maçı bir taraftan alıp diğer tarafa verdi demek de o kadar kolay olmamalı diye düşünüyorum.
