167
üniversite yıllarımda, aşık olduğum galatasaraylı futbolcuydu! duvarları süsleyen posterleri, gazatelerden biriktirilen fotoğrafları falan vardı! ahenkle dans eden saçlarına da ayrıca hayrandım! 22, uğurlu sayımdı haliyle! kendisine olan aşkımı duymayan bilmeyen yoktu nerdeyse!* ali sami yen'de izlediğim ilk maçın sonunda, takım otobüsüne binmeye çalıştığı sırada duyurmuştum sesimi kendisine, ilk ve son kez! sonra ortak bir tanıdık bulmuştum, düzenli olarak selam yollardım!* neyse, bir gençlik aşkıydı işte!!!
kişisel hayranlığım bir yana, o dönem* galatasaray'da altın çağını yaşıyordu gerçekten de... altın çağını yaşayan galatasaray'ın kendisi gibi! hayranlığımın altında yatan gerçek neden de buydu aslında. galatasaray'daki müthiş performansından sonra milan'a transfer olması şaşırtıcı olmamakla birlikte benim için çok üzücüydü. takım için de, çok önemli bir futbolcuyu kaybetmiştik. ama, aynı dönemden emre ve okan'ın gidiş şekillerini düşününce, galatasaray'dan ayrılış şekline ayrıca değinmek gerekir. belki de sırf o gidiş şekliyle, galatasaray'a dönüş kapısını sonsuza kadar açık bırakmıştır... şimdiki pozisyonu ise malum; çok yakışıyor bu takıma!
bir de, hafızam beni yanıltmıyorsa, o zamanlar kendine ait bir internet sitesi vardı*, oradan kendisiyle ilgili gelişmeleri, haberleri duyururdu. hatta bir günlüğü vardı, oraya yazar paylaşırdı duygularını... futbol hayatını büyük ölçüde etkileyen sakatlığını da anlatmıştı detaylı olarak, ameliyat fotoğraflarıyla birlikte. sonra bir ara malum başka iş dallarına girişmişti*. hey gidi günler!
kişisel hayranlığım bir yana, o dönem* galatasaray'da altın çağını yaşıyordu gerçekten de... altın çağını yaşayan galatasaray'ın kendisi gibi! hayranlığımın altında yatan gerçek neden de buydu aslında. galatasaray'daki müthiş performansından sonra milan'a transfer olması şaşırtıcı olmamakla birlikte benim için çok üzücüydü. takım için de, çok önemli bir futbolcuyu kaybetmiştik. ama, aynı dönemden emre ve okan'ın gidiş şekillerini düşününce, galatasaray'dan ayrılış şekline ayrıca değinmek gerekir. belki de sırf o gidiş şekliyle, galatasaray'a dönüş kapısını sonsuza kadar açık bırakmıştır... şimdiki pozisyonu ise malum; çok yakışıyor bu takıma!
bir de, hafızam beni yanıltmıyorsa, o zamanlar kendine ait bir internet sitesi vardı*, oradan kendisiyle ilgili gelişmeleri, haberleri duyururdu. hatta bir günlüğü vardı, oraya yazar paylaşırdı duygularını... futbol hayatını büyük ölçüde etkileyen sakatlığını da anlatmıştı detaylı olarak, ameliyat fotoğraflarıyla birlikte. sonra bir ara malum başka iş dallarına girişmişti*. hey gidi günler!
