3039
koreografi yapmak mesakatli is. dikkat ister, kafa ister, emek ister. galatasaray taraftari da bu isi her ne kadar icerik olarak her zaman begenmesem de oldukca iyi goturmekteler.
lakin bildigim kadariyla taraftar seyirciden farkli bi kavramdir. seyirci bir gosteri icin parasini verip karsiligini da performans olarak almak ister veya gosteriye giris amaci merakini yenmek de olabilecegi gibi baska bir amacla da seyirci olunabilir. seyirci olmak icin para odemek disinda yerine getirmeniz gereken herhangi bir yukumluluk olmadigi gibi arada bir gonul bagi da mevcut olmayabilir (istisnalar mustesnadir). mesela sevgilinizle kur yapmak icin sinemaya gidebilirsiniz, sevmediginiz halde merakinizdan recep ivedik izleyebilir, cem yilmazin bir gosterisine gulmek icin gidip turlu sekillerde seyirci olabilirsiniz.
taraftarlik ise taraftari oldugunuz grubu, takimi hatta gunumuzde siyasi partileri bile desteklemek icin icinde bulundugunuz, ortak amac icin toplandiginiz bir organizasyondur. destekcidir. ingilizce supporter dir yani destekci. dolayisiyla taraftarliktaki ana konu amaca uygun olarak gonul bagi ile bagli olunan grup, takim her ne olusum ise ona destek olmaktir, 'ortaya konan performansa direkt ve pozitif katkida bulunmaktir'. ortaya konan performanstan tatmin olmak ise deyim yerindeyse pastanin ustundeki cilektir. birak destek olmayi, performansi olumlu yonlendirmeyi, bizim stad taraftari sermayeden yemeye devam ediyor!
galatasaray taraftari icinse olay su sekilde cereyan etmektedir (en azindan stadda bulunan cogunluk grup icin); koreografimizi yapalim, mactan bes dakika once tum ajanslarda sergilensin, uluslararasi mecraya servis edilsin, reklamimiz yapilsin. sonrasi ise ikinci veya ucuncu sirada gelir, yani maca direkt ve pozitif katki yapmak. hatta su aralar su cumle siklikla kurulur oldu: oyun mu oynaniyor ki destek verilsin, gaza getirsin! boyle dusunen arkadaslara banker bilo dan seslenmek istiyorum; kardes bura münih degil, sen yanlis gelmissin! davarodan; hortum gotune giriyi agzina degil! arkadasim oyun seni yonlendirmeyecek, sen oyunu yonlendireceksin. sen gaza getireceksin; hata yapana sen guc vereceksin; rakibe moral bozucu tasak gecici eylemlerde bulunacaksin, destek olman gereken takimina degil!
ha isin 'sadece' koreografi yapmak karton kaldirmaksa git 19 mayislarda, 23 nisanlarda gorev al. hem coluk cocuga eziyet olmaz hem de enerjini daha akilci kullanirsin.
ultraslan sanki galatasaray taraftar grubu degil de kim parayi verirse gidip onun konserinde dans eden siyah kardeslerimiz gibi oldu. kendine calisir oldu habire!
ne uzun yazdim lan sinirden! her neyse nasil duzelir bu isler su an icin bilmiyorum ancak taraftar profili bu sene icin hep ayni kisilerden olusacak. umarim kendine gelir de isinin farkina varir. varmazsa birileri tarafindan farkina vardirilir.
tanim mi? yemisim tanimi! kendine gelmesi gereken taraftardir!
lakin bildigim kadariyla taraftar seyirciden farkli bi kavramdir. seyirci bir gosteri icin parasini verip karsiligini da performans olarak almak ister veya gosteriye giris amaci merakini yenmek de olabilecegi gibi baska bir amacla da seyirci olunabilir. seyirci olmak icin para odemek disinda yerine getirmeniz gereken herhangi bir yukumluluk olmadigi gibi arada bir gonul bagi da mevcut olmayabilir (istisnalar mustesnadir). mesela sevgilinizle kur yapmak icin sinemaya gidebilirsiniz, sevmediginiz halde merakinizdan recep ivedik izleyebilir, cem yilmazin bir gosterisine gulmek icin gidip turlu sekillerde seyirci olabilirsiniz.
taraftarlik ise taraftari oldugunuz grubu, takimi hatta gunumuzde siyasi partileri bile desteklemek icin icinde bulundugunuz, ortak amac icin toplandiginiz bir organizasyondur. destekcidir. ingilizce supporter dir yani destekci. dolayisiyla taraftarliktaki ana konu amaca uygun olarak gonul bagi ile bagli olunan grup, takim her ne olusum ise ona destek olmaktir, 'ortaya konan performansa direkt ve pozitif katkida bulunmaktir'. ortaya konan performanstan tatmin olmak ise deyim yerindeyse pastanin ustundeki cilektir. birak destek olmayi, performansi olumlu yonlendirmeyi, bizim stad taraftari sermayeden yemeye devam ediyor!
galatasaray taraftari icinse olay su sekilde cereyan etmektedir (en azindan stadda bulunan cogunluk grup icin); koreografimizi yapalim, mactan bes dakika once tum ajanslarda sergilensin, uluslararasi mecraya servis edilsin, reklamimiz yapilsin. sonrasi ise ikinci veya ucuncu sirada gelir, yani maca direkt ve pozitif katki yapmak. hatta su aralar su cumle siklikla kurulur oldu: oyun mu oynaniyor ki destek verilsin, gaza getirsin! boyle dusunen arkadaslara banker bilo dan seslenmek istiyorum; kardes bura münih degil, sen yanlis gelmissin! davarodan; hortum gotune giriyi agzina degil! arkadasim oyun seni yonlendirmeyecek, sen oyunu yonlendireceksin. sen gaza getireceksin; hata yapana sen guc vereceksin; rakibe moral bozucu tasak gecici eylemlerde bulunacaksin, destek olman gereken takimina degil!
ha isin 'sadece' koreografi yapmak karton kaldirmaksa git 19 mayislarda, 23 nisanlarda gorev al. hem coluk cocuga eziyet olmaz hem de enerjini daha akilci kullanirsin.
ultraslan sanki galatasaray taraftar grubu degil de kim parayi verirse gidip onun konserinde dans eden siyah kardeslerimiz gibi oldu. kendine calisir oldu habire!
ne uzun yazdim lan sinirden! her neyse nasil duzelir bu isler su an icin bilmiyorum ancak taraftar profili bu sene icin hep ayni kisilerden olusacak. umarim kendine gelir de isinin farkina varir. varmazsa birileri tarafindan farkina vardirilir.
tanim mi? yemisim tanimi! kendine gelmesi gereken taraftardir!
