2397
hakkında yazılanları, konuşulanları görünce johan neeskens'in sözü geliyor aklıma nedense:
--- alıntı ---
siz topu takım arkadaşınıza verdiğiniz zaman, o oyuncu topu kime vereceğini kendisi seçmemeli. her şeyden evvel bunu düşünmelisiniz. topsuz oyuncu gereken koşuları yapmalı, topu ayağında bulunduran takım arkadaşlarına takip eden pozisyon için hazır olduğunun sinyalini göndermeli. topa sahip oyuncu karar vermekte güçlü çekmeden veya topu aldıktan sonra çevresinde dönme zorunluluğu hissetmeden sizden aldığı sinyal sayesinde o topu doğru yere ulaştırmalı. takım arkadaşınız sizden aldığı pasın ardından topu verebileceği kimseyi bulamıyorsa eğer, bu onun suçu değil, onu çevreleyen diğer oyuncuların kabahatidir.
--- alıntı ---
bu arada eklemeden geçemeyeceğim. kendisinin oynadığı futbol, hakkında yapılan bazı saçma sapan eleştirilerden çok daha kalitelidir.
--- alıntı ---
siz topu takım arkadaşınıza verdiğiniz zaman, o oyuncu topu kime vereceğini kendisi seçmemeli. her şeyden evvel bunu düşünmelisiniz. topsuz oyuncu gereken koşuları yapmalı, topu ayağında bulunduran takım arkadaşlarına takip eden pozisyon için hazır olduğunun sinyalini göndermeli. topa sahip oyuncu karar vermekte güçlü çekmeden veya topu aldıktan sonra çevresinde dönme zorunluluğu hissetmeden sizden aldığı sinyal sayesinde o topu doğru yere ulaştırmalı. takım arkadaşınız sizden aldığı pasın ardından topu verebileceği kimseyi bulamıyorsa eğer, bu onun suçu değil, onu çevreleyen diğer oyuncuların kabahatidir.
--- alıntı ---
bu arada eklemeden geçemeyeceğim. kendisinin oynadığı futbol, hakkında yapılan bazı saçma sapan eleştirilerden çok daha kalitelidir.