32
türkiye'de futbol ve taraftarlıkla pek alakası olmayanlar, yurt dışında da gurbetçilerimiz bu gruba giriyor genelde.
türkiye'dekiler maçları düzenli olarak takip etmeyen, ayda yılda bir maç izleyen, laf olsun torba dolsun diye takım tutanlar. onlar için ezeli rekabet falan önemli değil, avrupa maçlarında hatta normal maçlarda bile sorsan kardeş takımız biz zaten derler.
gurbetçilerimizdeyse durum biraz farklı. zamanında almanya'ya gidip yerinde gözlemlediğim için daha iyi anlama fırsatım oldu.
bu arkadaşlar kendi aralarında oynanan maçlarda birbirlerine ana avrat sövseler de, tekme tokat girişseler de söz konusu bir avrupa takımıyla, hele hele alman takımıyla maç olunca tamamen milli duygular ve vatan özlemiyle hareket edip renk farkı gözetmeksizin türk takımlarını desteklerler. eskiden de böyleydi, hala da böyledir durum. sezon öncesi düzenlenen kamplarda da görebilirsiniz. maçlara fenerlisi, beşiktaşlısı, galatasaraylısı, trabzonlusu, çemişgezeksporlusu gelip türk takımını destekler. maç bitiminde de oyunculardan imza alırlar, fotoğraf çektirirler.
bu durum hep böyle olacaktır çünkü dedim ya onlar için milli bir dava bu. zaten yeteri kadar ayrımcılık yaşıyorlar, türk oldukları için zaman zaman hor görülüyorlar, bir alman takımına veya yabancı takıma karşı alınacak galibiyet bu ezilmişliğin, dışlanmışlığın ortasında büyük bir zafer onlara göre. övünebilecekleri, gurur duyacakları, yüzlerini yere eğmeyecekleri, "nasıl koyduk ama" bakışı atabilecekleri bir şey. işte bu şartlar altında takım ve renk ayrımı kalmıyor onlar için. gurbetçi vatandaşlarımızın en sevdiğim özelliği de bu.
türkiye'dekiler maçları düzenli olarak takip etmeyen, ayda yılda bir maç izleyen, laf olsun torba dolsun diye takım tutanlar. onlar için ezeli rekabet falan önemli değil, avrupa maçlarında hatta normal maçlarda bile sorsan kardeş takımız biz zaten derler.
gurbetçilerimizdeyse durum biraz farklı. zamanında almanya'ya gidip yerinde gözlemlediğim için daha iyi anlama fırsatım oldu.
bu arkadaşlar kendi aralarında oynanan maçlarda birbirlerine ana avrat sövseler de, tekme tokat girişseler de söz konusu bir avrupa takımıyla, hele hele alman takımıyla maç olunca tamamen milli duygular ve vatan özlemiyle hareket edip renk farkı gözetmeksizin türk takımlarını desteklerler. eskiden de böyleydi, hala da böyledir durum. sezon öncesi düzenlenen kamplarda da görebilirsiniz. maçlara fenerlisi, beşiktaşlısı, galatasaraylısı, trabzonlusu, çemişgezeksporlusu gelip türk takımını destekler. maç bitiminde de oyunculardan imza alırlar, fotoğraf çektirirler.
bu durum hep böyle olacaktır çünkü dedim ya onlar için milli bir dava bu. zaten yeteri kadar ayrımcılık yaşıyorlar, türk oldukları için zaman zaman hor görülüyorlar, bir alman takımına veya yabancı takıma karşı alınacak galibiyet bu ezilmişliğin, dışlanmışlığın ortasında büyük bir zafer onlara göre. övünebilecekleri, gurur duyacakları, yüzlerini yere eğmeyecekleri, "nasıl koyduk ama" bakışı atabilecekleri bir şey. işte bu şartlar altında takım ve renk ayrımı kalmıyor onlar için. gurbetçi vatandaşlarımızın en sevdiğim özelliği de bu.