69
herhalde sezonun en sıkıcı maçıdır. galatasaray'ı bu derece kötü görmeye tahammül edemiyorum ben. ve bu takımın, bu takıma futbol oynatan hocasını 5 yedi diye gönderenlere selam ediyorum burdan. galatasaray futbol takımının bu derece kimyasını bozanlara da selam ediyorum.
3 aydır eziyet içinde geçen maçlarımızın yeni halkası olan maçtır. nasıl oluyor da ilk yarı 2 fark yapmadan maçı bitirmeyen takım pozisyon üretemez hale geldi çözemiyorum. ve sahada ne oynadığımızı anlayamıyorum. her oynadığımız rakip bizi pas manyağı yapıyor hem de elimizde lincoln-baros-kewell-arda gibi bir 4'lü varken. bu takımın kalbi nin durduğunu söyleyebiliriz galiba. ama sadece futbol anlamında değil her anlamda. mesela bugün gol attıktan sonra eskisi gibi küçük çocuklar misali sevinmeyen, o derece coşkulu olmayan kewell ın surat ifadesi bana bunu gösteriyor.
maalesef takımın başına gelir gelmez ortada varolan bir sistemi hemen bozup kendi sistemini yerleştirmeye çalışan bülent korkmaz'ın burdaki katkısı(!) yadsınamaz. ha dersenizki ne yapacaktı tabii kendi sistemini yerleştircekti. bence hayır işte. bu takıma bu saatten sonra yükleme yapmamalıydı mesela, bu takımın hücumda sorunu yoktu sadece savunmada sorunlar yaşıyordu zaman zaman. buna çözüm getirecekti. şubat olmuşken ay bu takımın taşları yerinden oynatılmamalıydı hem de en önemli taşları.
galiba herkes farkedebiliyordur takım paslaşamıyor, birbirinden uzak. işte kanatlardakiler adam geçecekte orta yapacak vuracağız gol olacak. ben bundan başka bir hücum fikri göremiyorum galatasaray'da şu anda. takımın hücum yapma konusunda savunma kadar bir fikre sahip olduğunu düşünmüyorum. varsa yoksa skoru korumak.
bir fikri yok galatasaray'ın. ha savunma yapmak dışında tabii. bu galatasaray ve taraftarı için kabustan başka bir şey değildir. ve ben bu kabustan uyanmak istiyorum.
3 aydır eziyet içinde geçen maçlarımızın yeni halkası olan maçtır. nasıl oluyor da ilk yarı 2 fark yapmadan maçı bitirmeyen takım pozisyon üretemez hale geldi çözemiyorum. ve sahada ne oynadığımızı anlayamıyorum. her oynadığımız rakip bizi pas manyağı yapıyor hem de elimizde lincoln-baros-kewell-arda gibi bir 4'lü varken. bu takımın kalbi nin durduğunu söyleyebiliriz galiba. ama sadece futbol anlamında değil her anlamda. mesela bugün gol attıktan sonra eskisi gibi küçük çocuklar misali sevinmeyen, o derece coşkulu olmayan kewell ın surat ifadesi bana bunu gösteriyor.
maalesef takımın başına gelir gelmez ortada varolan bir sistemi hemen bozup kendi sistemini yerleştirmeye çalışan bülent korkmaz'ın burdaki katkısı(!) yadsınamaz. ha dersenizki ne yapacaktı tabii kendi sistemini yerleştircekti. bence hayır işte. bu takıma bu saatten sonra yükleme yapmamalıydı mesela, bu takımın hücumda sorunu yoktu sadece savunmada sorunlar yaşıyordu zaman zaman. buna çözüm getirecekti. şubat olmuşken ay bu takımın taşları yerinden oynatılmamalıydı hem de en önemli taşları.
galiba herkes farkedebiliyordur takım paslaşamıyor, birbirinden uzak. işte kanatlardakiler adam geçecekte orta yapacak vuracağız gol olacak. ben bundan başka bir hücum fikri göremiyorum galatasaray'da şu anda. takımın hücum yapma konusunda savunma kadar bir fikre sahip olduğunu düşünmüyorum. varsa yoksa skoru korumak.
bir fikri yok galatasaray'ın. ha savunma yapmak dışında tabii. bu galatasaray ve taraftarı için kabustan başka bir şey değildir. ve ben bu kabustan uyanmak istiyorum.