223
son günlerde kendisi ve şenol güneş üzerinden konuşulan 'vefa' ve teknik adamlara tahammülsüzlük muhabbetlerine katılmıyorum. bu iki teknik adam da net şekilde başarısızlar 2 yıldır, sebep o ya da bu, herkes hatayı birilerine atar, onlara kalırsa da yöneticiler suçludur, ama neticede futbol sahada oynanıyor ve başarı olmayınca da oyuncu ya da hocalar gidiyor ilk etapta, kural böyle. evet, tarih yazdı bursaspor ile ve hep iyi hatırlanacak, zaten kimse de defolsun gitsin demedi, istifaya davet etmedi takip ettiğim kadarıyla kendisini. ülkede bir alex ferguson örneğidir gidiyor, artık suyu çıktı, herkes alex ferguson olacak diye bir şey yok, kaldı ki 2. bir örneği de çok yok bunun, sadece bizim ülkemizde değil, italya'da ispanya'da da hocalar yollanıyor.
şampiyon takımın devamını getiremedi net şekilde, aynı düzenle devam edeceğini sandı ama olmadı, iyi isimler de getiremediler devam ettirmek için başarıyı. olay da buraya geldi, çıkmazın içindeydi bursa, yani sağlam'la devam etseler düzelecek bir görüntü vermiyorlardı, bu devirde sabretmek zor, zira en ufak tökezlemede maddi anlamda da çöküyorsunuz, öyle 3 yıllık bir plan yaparken 3 yılı boşa geçirecek sabrı kimse göstermez. evet herkes ister bir sistem otursun, düzen otursun ve o işlesin, ama bu geçiş süresinde de bir şeyler göstermek, iyiye doğru gittiğini ispat etmek gerek, abdullah avcı'da da aynı şey söz konusu bana göre, neye sabredeceğiz, zaten hollanda'yı geçmesini beklemedik, ama şu haldeki türk futbolunu macaristan'ın romanya'nın gerisine düşüren adama neyin sistemini emanet edeceğiz?
işin bir de başka boyutu var, ülkemizde hoca değiştirmek pozitif etki yaratıyor, bu da yönetimleri, kulüpleri ve taraftarları böyle şartladı, en kolay hocadan vazgeçiliyor. çünkü bu 'kan değişikliği' ciddi anlamda etkiliyor takımları. normal şartlarda ligin daha 3. 4. haftasında hocasını kovan takımın kötü planlandığını, yönetildiğini düşünür ve başarısız olmasını öngörürsün ama bizde öyle değil. bakınız karabükspor, bakınız yılmaz vural takımları. aynı oyuncu kadrosu, ama öbür hocayla ligin en iyi futbolunu oynayan takımlara dönüşebiliyorlar, 3-4 sene önceki bülent korkmaz'ın kayseri erciyesspor'u misal. bu sebeple hiç de kayıp olarak görmüyorum bu durumu, hoca değiştiren takım bir silkeleniyor, kendine geliyor çünkü, onların istediği de bu zaten.
şampiyon takımın devamını getiremedi net şekilde, aynı düzenle devam edeceğini sandı ama olmadı, iyi isimler de getiremediler devam ettirmek için başarıyı. olay da buraya geldi, çıkmazın içindeydi bursa, yani sağlam'la devam etseler düzelecek bir görüntü vermiyorlardı, bu devirde sabretmek zor, zira en ufak tökezlemede maddi anlamda da çöküyorsunuz, öyle 3 yıllık bir plan yaparken 3 yılı boşa geçirecek sabrı kimse göstermez. evet herkes ister bir sistem otursun, düzen otursun ve o işlesin, ama bu geçiş süresinde de bir şeyler göstermek, iyiye doğru gittiğini ispat etmek gerek, abdullah avcı'da da aynı şey söz konusu bana göre, neye sabredeceğiz, zaten hollanda'yı geçmesini beklemedik, ama şu haldeki türk futbolunu macaristan'ın romanya'nın gerisine düşüren adama neyin sistemini emanet edeceğiz?
işin bir de başka boyutu var, ülkemizde hoca değiştirmek pozitif etki yaratıyor, bu da yönetimleri, kulüpleri ve taraftarları böyle şartladı, en kolay hocadan vazgeçiliyor. çünkü bu 'kan değişikliği' ciddi anlamda etkiliyor takımları. normal şartlarda ligin daha 3. 4. haftasında hocasını kovan takımın kötü planlandığını, yönetildiğini düşünür ve başarısız olmasını öngörürsün ama bizde öyle değil. bakınız karabükspor, bakınız yılmaz vural takımları. aynı oyuncu kadrosu, ama öbür hocayla ligin en iyi futbolunu oynayan takımlara dönüşebiliyorlar, 3-4 sene önceki bülent korkmaz'ın kayseri erciyesspor'u misal. bu sebeple hiç de kayıp olarak görmüyorum bu durumu, hoca değiştiren takım bir silkeleniyor, kendine geliyor çünkü, onların istediği de bu zaten.
