40
galatasaray sözlük'te zaman içinde "baş ağrısı" niteliğinden "misyon" haline dönüşen adı batasıca şey. sözlüğe iyi kötü zaman ayırmış insanlar için pişmanlık sebebidir ayrıca. "ömrümüzü çürüttüğümüz sözlük ne hallerde" diye ilginçlik yapmanın alemi yok. kabul etmek gerekir ki o zaman da kendimiz dahil herkese faydası tartışılır şeylerin peşinde koşuyorduk. sözlüğün adı galatasaray ya, adına layık olsun diye yazıp yazıp dolduruyorduk. diğer yazılanları okuduğumuz zaman iyi kötü birşeyler öğrenebiliyorduk, en azından sonuna kadar okumaya tahammül edebiliyorduk. bir derdimiz olduğu zaman da kendi aramızda halletmesini biliyorduk. şimdiki bok atmaları bir kenara bırak, doğrudan galiz küfürlerin yazıldığı bile olurdu ama o küfür bir görünüp bir kaybolur, muhabbeti ve linç etmesi saatler/günlerce sürmezdi. "orospu çocuğu" gibi laflar eleştiri cümlelerinin içinde sıradan bir tanımlama olarak değil, hiçbir yerde karşımıza çıkmazdı. 2009'daki meşhur kocaeli maçından sonra yaşanan olayların bile kendi içinde bir adabı vardı. belki de kilit kelimeyi söylemiş olduk "adab" diyerek...