14
--- alinti ---
* 1948 model bir opel kapitan taksisi, ceketinin mendil cebinde de içi su dolu küçük bir vazosu vardı. arabanın dışı bej, içi rengarenk sarı kırmızıydı. vazoların içinde su, onun içinde de sarı kırmızı karanfilller arabaya bambaşka bir hava verirdi. içeri giren müşteri adeta sarı kırmızı renklerden oluşan bir dünyaya adımını atardı. müşterilerine fevkalade saygılıydı.
* diğer takımların fanatik taraftarları onunla dalga geçmek isterdi. o, hiç cevap vermez, bilakis onları sevgi ve saygı ile kucaklardı. hatta ve hatta sorarmış: sevgili kardeşler, paranız yoksa, başka zaman verirsiniz.’’
* yıllar sonra arabası büyük bir kaza geçirdi. galatasaray spor kulübü'nden istediği tek şey ona bir araba almalarıydı. ve şöyle derdi: ben size bunu her ay taksitler halinde öderim.’’ ancak ne yazık ki, onun bu arzusu hiçbir galatasaray yönetimi tarafından yerine getirilmedi. hep lafta kaldı.
* hastalığında başucunda kızkardeşi ona sahip çıktı. tek kolu kesildi. son yılları büyük sıkıntı ve acılar içinde geçti. o, büyük bir galatasaraylı idi. ama ne yazık ki, galatasaray onu çok çabuk unuttu.
* öldüğü odanın kapısından duvardaki boyalarına, yatağındaki çarşaflarına kadar hepsinin renki sarı kırmızı idi. en önemlisi de bağcılar'daki bu evi kendisinin değil, kardeşinindi.
* küçük odasında onu en çok teselli eden iki büyük fotoğraf vardı. biri taçsız kral metin oktay'ın, diğeri galatasaray kaptanı turgay şeren'in. kardeşi aynen şunu söylerdi: her sabah yatağında doğrulur, bu çok sevdiği iki galatasaraylı için dua eder ve gözyaşlarına boğulurdu.’’
* metin oktay'ın ölümü ona çok dokundu. ve odasındaki fotoğrafın altına bir vazo çiçek, her gün sarı kırmızı güllerle, karanfillerle değiştirilerek, metin oktay'ın hatırasını yaşatırdı. çok duygusal bir adamdı.
* cumartesi sabah - o zamanlar cumartesileri de okul vardi - erken galatasaray lisesine gelir , agaclikli yoldan yavas yavas binaya dogru ilerler , 30 metre kala durur , sag kolunu kaldirip ozel bir selam durumu alir ve 10-15 dakika oyle kalirdi.
* malum takımın galatasarayı 3-2 yendigi bir macta ugursuz geliyor diyo korkuluklardan asaga atıldı ve kolu kırıldı. kırık kolu dogru kaynamadı ve kolu ameliyatla kesildi. artık eskisi gibi sokaklarda insanları selamlayamaı, icine kapandı, 23 mart 2000'de çok sevdiği galatasaray avrupanın en büyüğü olmak üzereyken vefat etti. allah rahmet eylesin...
--- alinti ---
mekanın cennet olsun
* 1948 model bir opel kapitan taksisi, ceketinin mendil cebinde de içi su dolu küçük bir vazosu vardı. arabanın dışı bej, içi rengarenk sarı kırmızıydı. vazoların içinde su, onun içinde de sarı kırmızı karanfilller arabaya bambaşka bir hava verirdi. içeri giren müşteri adeta sarı kırmızı renklerden oluşan bir dünyaya adımını atardı. müşterilerine fevkalade saygılıydı.
* diğer takımların fanatik taraftarları onunla dalga geçmek isterdi. o, hiç cevap vermez, bilakis onları sevgi ve saygı ile kucaklardı. hatta ve hatta sorarmış: sevgili kardeşler, paranız yoksa, başka zaman verirsiniz.’’
* yıllar sonra arabası büyük bir kaza geçirdi. galatasaray spor kulübü'nden istediği tek şey ona bir araba almalarıydı. ve şöyle derdi: ben size bunu her ay taksitler halinde öderim.’’ ancak ne yazık ki, onun bu arzusu hiçbir galatasaray yönetimi tarafından yerine getirilmedi. hep lafta kaldı.
* hastalığında başucunda kızkardeşi ona sahip çıktı. tek kolu kesildi. son yılları büyük sıkıntı ve acılar içinde geçti. o, büyük bir galatasaraylı idi. ama ne yazık ki, galatasaray onu çok çabuk unuttu.
* öldüğü odanın kapısından duvardaki boyalarına, yatağındaki çarşaflarına kadar hepsinin renki sarı kırmızı idi. en önemlisi de bağcılar'daki bu evi kendisinin değil, kardeşinindi.
* küçük odasında onu en çok teselli eden iki büyük fotoğraf vardı. biri taçsız kral metin oktay'ın, diğeri galatasaray kaptanı turgay şeren'in. kardeşi aynen şunu söylerdi: her sabah yatağında doğrulur, bu çok sevdiği iki galatasaraylı için dua eder ve gözyaşlarına boğulurdu.’’
* metin oktay'ın ölümü ona çok dokundu. ve odasındaki fotoğrafın altına bir vazo çiçek, her gün sarı kırmızı güllerle, karanfillerle değiştirilerek, metin oktay'ın hatırasını yaşatırdı. çok duygusal bir adamdı.
* cumartesi sabah - o zamanlar cumartesileri de okul vardi - erken galatasaray lisesine gelir , agaclikli yoldan yavas yavas binaya dogru ilerler , 30 metre kala durur , sag kolunu kaldirip ozel bir selam durumu alir ve 10-15 dakika oyle kalirdi.
* malum takımın galatasarayı 3-2 yendigi bir macta ugursuz geliyor diyo korkuluklardan asaga atıldı ve kolu kırıldı. kırık kolu dogru kaynamadı ve kolu ameliyatla kesildi. artık eskisi gibi sokaklarda insanları selamlayamaı, icine kapandı, 23 mart 2000'de çok sevdiği galatasaray avrupanın en büyüğü olmak üzereyken vefat etti. allah rahmet eylesin...
--- alinti ---
mekanın cennet olsun