2640
ünal aysal'ın transfer konusunda karşı taraftan aldığı reaksiyonları değerlendirmede sıkıntı yaşadığını düşünüyorum.
hani birinden bir iş yapmasını istersiniz de dialog gelişir ya:
- aga noldu bizim iş?
+ abi görüştüm ben onu, halledeceğiz yani sorun yok.
- aman diyim bak, son anda ayaza kalmayalım?
+ abi ben adamla konuştum, bizi istiyor. maddi konuları da atlattık sayılır, bir iki özel meselesi için süre istedi.
- oldu bu iş der miyiz?
+ büyük ihtimal oldu abi, her şey olumlu, lehimize, sen akşama aç bir şişe, kutlayalım.
...
bence açmayalım o şişeleri. başkan, sneijder'den veya menajerinden "teklifiniz güzel, galatasaray'da oynamayı isterim." gibi bir cümle duyunca, bonservisi halledersek bu iş tamamdır, diye düşünüyor. bence yanlışı tam bu noktada.
hepimiz biliyoruz ki, sneijder teklifle gelen herkese aynı şeyi söylüyor. eşini ikna etme durumları falan da ayak. adam belli ki, daha iyi bir teklif gelsin diye piyasa yaratmaya çalışıyor. tekliflerin içinden birini seçince de;
"......da olmaktan dolayı çok mutluyum. ......'ı seçmemde teknik direktör .....'un ve .......'ın etkisi oldu. böyle hedefleri olan bir takımda olmak için çok fazla düşünmeye gerek yoktu." vs. diyecek işte, kimi seçerse seçsin.
olur da bizi seçip boşlukları "galatasaray, fatih terim, rijkaard, şampiyonlar ligi" gibi şeylerle doldurursa, "adam en baştan beri bizi istemiş, yürü be koçum" falan diyip inanacağız. böyle de naifiz çünkü.
böyle naif duygulara sahip insanları, bir cümlesiyle heyecanlandırıp, bir cümlesiyle boğazında düğüm oturmuş hale getirebilecek bir konumda olduğunu unutmamıştır inşallah sneijder açıklamalarıyla. zira bu sefer, transferde güven tazelemek için kendisi de keskin bir viraj dönüyor ve ayağını gazdan çekmedi bile.
hani birinden bir iş yapmasını istersiniz de dialog gelişir ya:
- aga noldu bizim iş?
+ abi görüştüm ben onu, halledeceğiz yani sorun yok.
- aman diyim bak, son anda ayaza kalmayalım?
+ abi ben adamla konuştum, bizi istiyor. maddi konuları da atlattık sayılır, bir iki özel meselesi için süre istedi.
- oldu bu iş der miyiz?
+ büyük ihtimal oldu abi, her şey olumlu, lehimize, sen akşama aç bir şişe, kutlayalım.
...
bence açmayalım o şişeleri. başkan, sneijder'den veya menajerinden "teklifiniz güzel, galatasaray'da oynamayı isterim." gibi bir cümle duyunca, bonservisi halledersek bu iş tamamdır, diye düşünüyor. bence yanlışı tam bu noktada.
hepimiz biliyoruz ki, sneijder teklifle gelen herkese aynı şeyi söylüyor. eşini ikna etme durumları falan da ayak. adam belli ki, daha iyi bir teklif gelsin diye piyasa yaratmaya çalışıyor. tekliflerin içinden birini seçince de;
"......da olmaktan dolayı çok mutluyum. ......'ı seçmemde teknik direktör .....'un ve .......'ın etkisi oldu. böyle hedefleri olan bir takımda olmak için çok fazla düşünmeye gerek yoktu." vs. diyecek işte, kimi seçerse seçsin.
olur da bizi seçip boşlukları "galatasaray, fatih terim, rijkaard, şampiyonlar ligi" gibi şeylerle doldurursa, "adam en baştan beri bizi istemiş, yürü be koçum" falan diyip inanacağız. böyle de naifiz çünkü.
böyle naif duygulara sahip insanları, bir cümlesiyle heyecanlandırıp, bir cümlesiyle boğazında düğüm oturmuş hale getirebilecek bir konumda olduğunu unutmamıştır inşallah sneijder açıklamalarıyla. zira bu sefer, transferde güven tazelemek için kendisi de keskin bir viraj dönüyor ve ayağını gazdan çekmedi bile.
