3
romanya'ya turistik amaçla gidilmişse de, çalışma amacıyla gidilmişse de, gidip görülmesi gereken şehir. başkenti olduğu transilvanya eyaleti'nde bulunan sighisoara, sibiu gibi son derece güzel, tarih ve kültür kokan şehirlere de son derece yakındır. ayrıca da yaklaşık 4 sene boyunca bizzat yaşadığım şehirdir. macar ve romen'ler birlikte yaşar ve son derece medeni insanlardır. -sibiu, 2007 senesinde avrupa kültür başkentiydi. (ki bizdeki gibi değil, resmen kültürü yaşayarak)-. çevresindeki tüm köy ve kasabaların isimleri hem macarca, hem romence yazılıdır. şehrin herhangi bir sokağında, ana caddesinde veya ufacık bir köşesindeki yaya geçidinden geçen yayalara, en ağır vasıtasına kadar tüm taşıtlar yol verir. yayalar, yaya geçidi olmayan yerlerden karşı karşıya geçmeye utanır, zorunda kalırlarsa koşa koşa ve gerçekten utana utana geçer. yerde bir adet çöp bulamazsınız. olanlar da zaten izmarit seviyesinde olur ve anında görevliler tarafından temizlenir. dillerini az, biraz konuştuğum ve konuşulanların da % 60'ını anladığım için şunu belirtebilirim ki, romence şiveleri, bizim karadeniz bölgesinin konuştuğu türkçeyi andırmaktadır. (benzerliği köstence'li bir romen vatandaşı türk arkadaşım da belirtmiştir). öyle macar mahallesi terörü falan esmeyen, bahsedilen çingenelerin de 40 kilometre uzaktaki turda ve campia turzi adlı kasabalarda yaşadığı, ancak oralarda bile suç oranının düşük olduğu insan ilişkisi ve kültürel medeniyette bizim en az 50 sene ilerimizde olan insanların yaşadığı şehirdir.
napoca, şehrin roma imparatorluğu zamanındaki adından gelmektedir. şehrin içerisinden akan nehirden (raul aries), üniversitelerine, öğrenci yoğunluğundan, şehir kültürüne, sosyal yaşamdan, eğlence yerlerine kadar tamamen memleketim olan eskişehir'i andırmaktadır.
*
* beş sene boyunca her hafta sonu sokaklarını "...rerere rarara..." şeklinde inlettiğimiz şehir, şehrin neredeyse yarısı (ki görevli bulunduğum projede çalışan çevre köy ve kasabalardan gelen operatör ve işçiler de dahil) galatasaray'ı ezberlemişti sayemizde.
*
napoca, şehrin roma imparatorluğu zamanındaki adından gelmektedir. şehrin içerisinden akan nehirden (raul aries), üniversitelerine, öğrenci yoğunluğundan, şehir kültürüne, sosyal yaşamdan, eğlence yerlerine kadar tamamen memleketim olan eskişehir'i andırmaktadır.
*
* beş sene boyunca her hafta sonu sokaklarını "...rerere rarara..." şeklinde inlettiğimiz şehir, şehrin neredeyse yarısı (ki görevli bulunduğum projede çalışan çevre köy ve kasabalardan gelen operatör ve işçiler de dahil) galatasaray'ı ezberlemişti sayemizde.
*