milan baros

paşa'mız istifini bozmamaya devam ediyor. bugün özgür çek bile oynamam lazım diyerek gitmek için izin istedi başkanından. adam istanbul'un en güzel yerlerinden birini, kadıköy'ü bıraktı. her şeyden önemlisi istanbul'u bıraktı. 3 hafta sonra eskişehir'de, orta anadolu'da -10 derecede kötü donacak. peki daha fazla mı kazanacak? hayır. e o zaman mal mı bu adam? değil. mal değil. futbolcu. gururlu futbolcu. işini yapmak istiyor. namuslu bir şekilde mesleğini icra etmek istiyor.

ama bizim kral'ın keyfi yerinde. kendisini türkiye'den kulüpler istemesine rağmen telefonlara dahi çıkmıyor. ve bunun adı profesyonellik oluyor.
sakatken para almanın adı da profesyonellik oluyor.
takım arkadaşını pas vermediği için tribünlerin önüne atmak da profesyonellik oluyor.
sırf tribünlere şirin gözükmek için köşe bayrağını bir uçtan bir uca taşımak da profesyonellik oluyor. sanırsın sırıkla atlamacı amk.

necati ateş: 790 tl maaşla konfeksiyonda çalışan, işten geldikten sonra akşam yemeğini yapan maharetli türk kadını.
özgür çek: o parayı haketmediğini düşündüğü için 2000 tl maaşla ve daha konforlu bir ortamda çalıştığı işi bırakıp başka bir işte 500 tl maaşla çalışan karakterli kız. sivaslı :(
baros: esra-ceyda kardeşler.

ayıp. utan lan. bugün mustafa denizli rize'ye gitti. muhtemelen lig tv'den aldığının yarısını almayacak. ama adam gitti. rize'ye gitti. niye? çünkü önceliği futbol.
senin önceliğin ne? para.