2372
sevmiyorum bu adamın tarzını. gol atmak için takım arkadaşlarına aşırı derecede bağımlı olan forvetleri hiç sevmedim. forvet dediğin gerektiğinde kendine pozisyon yaratabilmeli. golü koklamalı forvet. nerede pozisyon orada olmalı. ya da çok iyi şut çekebilmeli.
bu saydıklarımın hiç biri bu herifte mevcut değil. iyi top süremez. kuvvetli değil. top kontrolü sıfır. adam geçemez. geniş alan bulamazsa kendi başına pozisyona giremez. pozisyon yaratamaz kendisi için. şutları üst düzey değil. bencildir.
saydığım bu kadar olumsuz şeyden sonra, burak için söylemek istediğim olumlu şeyler de yok değil. denebilir ki burak tam bir poacher'dır. yani tam bir ceza sahası golcüsüdür. bitiriciliğini üst düzeye çıkarabilmiş durumda. ayrıca da ortalama üstü bir hızı var ve bu ona geniş alanlarda çok büyük avantajlar sağlıyor. gol atabilmesi için ceza sahası çevresindeyken beslenmesi gerekir bu adamın. yanındaki adamlar ne kadar iyi oynarsa bu adam da o kadar gol atar. takım formda değilse de bulursa atar. ama bu kadar bu adam daha fazlası değil. hele " king " hiç değil şu anki özellikleriyle. iyi oynamaz hiç bir zaman. sadece gol atar. gol atmak için yaratılmış. buldu mu da genelde atıyor hani şerefsiz. gol atamadığı zaman asla bugün çok iyiydi diyemezsin. bunun içinde yapacak bir şey yok. adamın tarzı bu, yeteneği bu...
bütün bu dediklerimden sonra, tarzını beğensek de beğenmesek de kabul etmemiz gereken burak yılmaz'ın şu an türkiye'nin en iyi santrforu olduğudur. bir insan şampiyonlar ligi gibi bir turnuvada altı gol atabiliyor ve de grup aşamasının en iyi oyuncusu seçilebiliyorsa, o insan belli bir seviyenin üstünde demektir. ayrıca bu adam sadece 5 milyon euro'ya transfer edilmişse dünyanın en aakıllıca işi yapılmış demektir. içimize sinse de sinmese de böyle bir adamı desteklemek boynumuzun borcudur.
bu saydıklarımın hiç biri bu herifte mevcut değil. iyi top süremez. kuvvetli değil. top kontrolü sıfır. adam geçemez. geniş alan bulamazsa kendi başına pozisyona giremez. pozisyon yaratamaz kendisi için. şutları üst düzey değil. bencildir.
saydığım bu kadar olumsuz şeyden sonra, burak için söylemek istediğim olumlu şeyler de yok değil. denebilir ki burak tam bir poacher'dır. yani tam bir ceza sahası golcüsüdür. bitiriciliğini üst düzeye çıkarabilmiş durumda. ayrıca da ortalama üstü bir hızı var ve bu ona geniş alanlarda çok büyük avantajlar sağlıyor. gol atabilmesi için ceza sahası çevresindeyken beslenmesi gerekir bu adamın. yanındaki adamlar ne kadar iyi oynarsa bu adam da o kadar gol atar. takım formda değilse de bulursa atar. ama bu kadar bu adam daha fazlası değil. hele " king " hiç değil şu anki özellikleriyle. iyi oynamaz hiç bir zaman. sadece gol atar. gol atmak için yaratılmış. buldu mu da genelde atıyor hani şerefsiz. gol atamadığı zaman asla bugün çok iyiydi diyemezsin. bunun içinde yapacak bir şey yok. adamın tarzı bu, yeteneği bu...
bütün bu dediklerimden sonra, tarzını beğensek de beğenmesek de kabul etmemiz gereken burak yılmaz'ın şu an türkiye'nin en iyi santrforu olduğudur. bir insan şampiyonlar ligi gibi bir turnuvada altı gol atabiliyor ve de grup aşamasının en iyi oyuncusu seçilebiliyorsa, o insan belli bir seviyenin üstünde demektir. ayrıca bu adam sadece 5 milyon euro'ya transfer edilmişse dünyanın en aakıllıca işi yapılmış demektir. içimize sinse de sinmese de böyle bir adamı desteklemek boynumuzun borcudur.