2793
kişilere olan sevgileri, galatasaray'a olan sevgilerinin önüne geçen çok sayıda birey barındırmaktadır. bunu sadece futbolda değil her branşta söylemek mümkündür. kupadan elendiğimiz bir maç sonrası herhangi birisine karşı "önemli değil yeter ki sen üzülme" tarzı yaklaşımlar şov yapmaktan başka birşey değildir. senelerdir boğazın karşı tarafındaki takımın taraftarlarını fenerbahçeli değil aziz yıldırımsporlu olmakla eleştirirken bizim kendi içimizden böyle fikirleri duymak hoş olmamaktadır. galatasaray türkiye'nin en büyük kulübüdür. kiminle oynarsa oynasın sahaya kazanmak için çıkmak zorundadır. zaferleri kutluyor olmak, mağlubiyetleri eleştiremeyeceğimiz anlamına gelmez. ama taraftarın herhangi bir teknik adama ya da futbolcuya tapıp biraz eleştiri olunca ölümüne savunmaya geçmesi bizi diğer takımların taraftarlarından ayıran en önemli özelliklerimizden birini kaybettiğimizi gösterir. bu takım -galatasaray- geleneklerini çiğnediğini düşündüğü için tarihindeki en önemli 3 golcüsünden birisi olan tanju çolak'ı ezeli rakibine satan takımdır. kimse galatasaray'ın üstünde değildir. hiçbir taraftarın da "ama x kişi şöyle yaptı, böyle başarılar kazandı" demesine de gerek yoktur. kişilerin başarılı olmasını değerli kılan ne kişisel özellikleri ne de bireylerin ona karşı olan sevgileridir. bunu sağlayan ancak ve ancak üzerlerindeki galatasaray armasıdır.