Kariyer Sonu712
doğru takımı mı tutuyorum acaba diye kontrol ettim; george popescu'nun el üstünde tutulduğu, lucas neill'in (öyle yadırgama, alışma süreci falan olmadan) daha çıktığı ilk maçta yaptığı riskli hareketlerin alkışlandığı takımın taraftarıymışım. topla oynayan stoperi ilk defa görmeyi bırak, görmesem yadırgarım, ararım zaten; eksikliği hissedilir.
dany'nin sürati dışında stoperde görmeye alışık olmadığım ekstra özelliği yok ve markaj özelliği alıştığım standartların altında. semih kaya çalım yerse dany koşup rakibi yakalıyor, dany adam kaçırırsa semih atlayıp topu uzaklaştırıyor. rahat bir 8-10 senedir izlemeye doyamadığım klasik galatasaray stoper ikilisi; tamamlanmaya ihtiyacı olmayan, kafası birbirini tamamlamayla meşgul olmayan, "eksiksiz" savunmacılardan oluşan adam akıllı bir tandem görmek nasip olmadı zaten.
dany'nin hakkını, dünya yıkılsa öyle kolay kolay geçilemeyen bir adam oluşundan ötürü teslim ederim; zira çalımı yese bile rakibine yetişebiliyor, tek hamleli değil. takımının topu ileri çıkarmasına katkıda bulunan stoper dünyadaki 50 stadın 50'sinde de olumlu reaksiyon alır; fakat haddini aşarak oynayan oyuncunun yaptığı hataların takım arkadaşlarının ekstra çabalarıyla telafi edilişi 3'ü 5'i aştığında, nerede olsa homurdanılır. bu tip stoperin biri fernando meira formatında başımıza musallat oldu; allahtan uzun sürmedi de, alışmaya vaktimiz olmadı böylesine.
bir gün topu kaptırdığı adam, 9 kişiyle alan daraltıp tek hızlı oyuncuyla kontra arayan rakibin çakılı forveti değil de, gol arayan rakibin pas dağıtan oyun kurcusu olursa; öyle bir kontratağı koşup yetişerek kapatamaz dany. asıl o zaman gör sen homurdanmayı. 6 ekim 2012 galatasaray eskişehirspor maçı'nnın ilk yarısında yaptığı ve beğenmediğimiz(ben de beğenmedim, o ayrı) cris'in telafi ettiği top kayıplarının her biri, kazanmaya oynayan rakip için mutlak goldür. 2.'den, 3.'den sonra biraz homurdandık haklı olarak...
atla deve değil, haddini aşmadan oynasın diyoruz; sahip olduğunu zannettiği kadar tekniği olsa(ki yok), ne diye tutayım adamı "aman, basit oyna!" diye. yine de; şahane sol bek olur bundan...
dany'nin sürati dışında stoperde görmeye alışık olmadığım ekstra özelliği yok ve markaj özelliği alıştığım standartların altında. semih kaya çalım yerse dany koşup rakibi yakalıyor, dany adam kaçırırsa semih atlayıp topu uzaklaştırıyor. rahat bir 8-10 senedir izlemeye doyamadığım klasik galatasaray stoper ikilisi; tamamlanmaya ihtiyacı olmayan, kafası birbirini tamamlamayla meşgul olmayan, "eksiksiz" savunmacılardan oluşan adam akıllı bir tandem görmek nasip olmadı zaten.
dany'nin hakkını, dünya yıkılsa öyle kolay kolay geçilemeyen bir adam oluşundan ötürü teslim ederim; zira çalımı yese bile rakibine yetişebiliyor, tek hamleli değil. takımının topu ileri çıkarmasına katkıda bulunan stoper dünyadaki 50 stadın 50'sinde de olumlu reaksiyon alır; fakat haddini aşarak oynayan oyuncunun yaptığı hataların takım arkadaşlarının ekstra çabalarıyla telafi edilişi 3'ü 5'i aştığında, nerede olsa homurdanılır. bu tip stoperin biri fernando meira formatında başımıza musallat oldu; allahtan uzun sürmedi de, alışmaya vaktimiz olmadı böylesine.
bir gün topu kaptırdığı adam, 9 kişiyle alan daraltıp tek hızlı oyuncuyla kontra arayan rakibin çakılı forveti değil de, gol arayan rakibin pas dağıtan oyun kurcusu olursa; öyle bir kontratağı koşup yetişerek kapatamaz dany. asıl o zaman gör sen homurdanmayı. 6 ekim 2012 galatasaray eskişehirspor maçı'nnın ilk yarısında yaptığı ve beğenmediğimiz(ben de beğenmedim, o ayrı) cris'in telafi ettiği top kayıplarının her biri, kazanmaya oynayan rakip için mutlak goldür. 2.'den, 3.'den sonra biraz homurdandık haklı olarak...
atla deve değil, haddini aşmadan oynasın diyoruz; sahip olduğunu zannettiği kadar tekniği olsa(ki yok), ne diye tutayım adamı "aman, basit oyna!" diye. yine de; şahane sol bek olur bundan...
