30
tarihsel olarak varolmayan bir rekabettir.
hikayesi de şudur efendim:
tici'nin* kuruluşuna doğru bir geçmişi hatırlayalım isterseniz.
---------------------------------------------------------
1903-1920 tarihleri arasında balkan savaşları, birinci dünya savaşı derken dağınık halde bulunan türk spor örgütü 1919-1920 mevsimini boş geçiren cuma ligi kurucularının* çabalarıyla, iki yıl içerisinde türkiye'nin ilk çok kulüplü, çok-sporlu ulusal spor yönetiminin örgütlenmesi* tamamlanmıştır.
ilk aşamada, çalışmalar sadece türk kulüplerini kapsayan ve istanbul'la sınırlı bir futbol liginin kurulmasına yönelikti. bu amaçla galatasaray adına ali sami yen, fenerbahçe adına nasuhi baydar, anadolu(u: http://tr.wikipedia.org/...sk%C3%BCdar_1908_SK) adına da burhanettin*, eski galatasaray futbolcularından yusuf ziya öniş isviçre'den dönerken beraberinde getirdiği 20 maddelik reglements sportifs de i'union suisse'i* türkçe'ye çevirmişler. 26 haziran 1920 günü kadıköy union club'da toplanan altınordu, galatasaray, fenerbahçe, anadoluhisarı, darüşşafaka, hilal, bakırköy, nişantaşı, süleymaniye, türkgücü ve vefa kulüplerinin temsilcilerine metni dağıtmışlar, taslak üstündeki ilk görüşmeleri de 17 eylül 1920'de yine union club'da başlatmışlardı.
---------------------------------------------------------
görüldüğü gibi bu toplantıda, cuma birliği'ne karşı 1919'da türk idman birliği'ni kuran okul ve semt kulüplerinin beşiktaş ve üsküdar dışındaki tamamı vardı. bu iki kulübün tici kuruluş toplantılarına katılmayışının nedeni* 1920'de türk idman birliğinden çıkarak etnik kökenli kulüplerin kurduğu pazar ligine katılmalarıdır.
şimdi 1919'a gidelim...ve beşiktaş'ın galatasaray ve fenerbahçe için ne anlam ifade ettiğini görelim..
no way out'un daha önce belirttiği (bkz: #1079181) nolu entry'den alıntı yapacağım...
--- alıntı ---
o tarihlerde cuma günleri oynanan istanbul ligi’nde fenerbahçe, galatasaray, altınordu, süleymaniye, idman yurdu gibi takımlar bulunuyordu. beşiktaş 1920′lerin öncesinde iki ezeli rakibiyle karşılaşmamışsa da süleymaniye ve idman yurdu’nu mağlup etmiş bir takımdı. (gbkz: 1919′da beşiktaş ve diğer kulüplerin lige katılma isteği lig tertip komitesi tarafından uzun bir süre bekletildikten sonra kabul edilmedi.) pazar günleri de azınlık takımları pera, araks, maccabi, stella, strugglers’in yer aldığı pazar ligi maçları oynanıyordu. şeref bey, beşiktaş gibi cuma ligine alınmak istemeyen takımların idarecileriyle türk idman birliği ligi adı altında bir lig kurdu. çekilen kurada 10 takım a grubu’nda beşiktaş, hilal, kumkapı, altınörs ve türkgücü, b grubu’nda da darüşşafaka, vefa, üsküdar, beylerbeyi ve haliç şeklinde yer aldı.
--- alıntı ---
yani demem o ki beşiktaş istanbul futbolu ve sözde ezeli rakipleri galatasaray ve fenerbahçe açısından hep üvey evlat olmuştur. sürekli arka planda bırakılmış bir semt takımından ibarettir. bugün de hemen hemen aynı profili çizmiyor mu ? galatasaray-fenerbahçe derbisi* ile galatasaray-beşiktaş yada fenerbahçe beşiktaş maçı kıyaslanabilir mi ? bence yanına bile yaklaşamaz eminim sizin içinde hemen hemen aynı durum söz konusu... bir futbol takımı olduğu için, köklü bir spor yapılanması oladuğu için kesinlikle saygıyı hakeden bir kulüptür... ancak hiçbir zaman ne bizim için ne fenerbahçe için bir ezeli rakip değildir...
hikayesi de şudur efendim:
tici'nin* kuruluşuna doğru bir geçmişi hatırlayalım isterseniz.
---------------------------------------------------------
1903-1920 tarihleri arasında balkan savaşları, birinci dünya savaşı derken dağınık halde bulunan türk spor örgütü 1919-1920 mevsimini boş geçiren cuma ligi kurucularının* çabalarıyla, iki yıl içerisinde türkiye'nin ilk çok kulüplü, çok-sporlu ulusal spor yönetiminin örgütlenmesi* tamamlanmıştır.
ilk aşamada, çalışmalar sadece türk kulüplerini kapsayan ve istanbul'la sınırlı bir futbol liginin kurulmasına yönelikti. bu amaçla galatasaray adına ali sami yen, fenerbahçe adına nasuhi baydar, anadolu(u: http://tr.wikipedia.org/...sk%C3%BCdar_1908_SK) adına da burhanettin*, eski galatasaray futbolcularından yusuf ziya öniş isviçre'den dönerken beraberinde getirdiği 20 maddelik reglements sportifs de i'union suisse'i* türkçe'ye çevirmişler. 26 haziran 1920 günü kadıköy union club'da toplanan altınordu, galatasaray, fenerbahçe, anadoluhisarı, darüşşafaka, hilal, bakırköy, nişantaşı, süleymaniye, türkgücü ve vefa kulüplerinin temsilcilerine metni dağıtmışlar, taslak üstündeki ilk görüşmeleri de 17 eylül 1920'de yine union club'da başlatmışlardı.
---------------------------------------------------------
görüldüğü gibi bu toplantıda, cuma birliği'ne karşı 1919'da türk idman birliği'ni kuran okul ve semt kulüplerinin beşiktaş ve üsküdar dışındaki tamamı vardı. bu iki kulübün tici kuruluş toplantılarına katılmayışının nedeni* 1920'de türk idman birliğinden çıkarak etnik kökenli kulüplerin kurduğu pazar ligine katılmalarıdır.
şimdi 1919'a gidelim...ve beşiktaş'ın galatasaray ve fenerbahçe için ne anlam ifade ettiğini görelim..
no way out'un daha önce belirttiği (bkz: #1079181) nolu entry'den alıntı yapacağım...
--- alıntı ---
o tarihlerde cuma günleri oynanan istanbul ligi’nde fenerbahçe, galatasaray, altınordu, süleymaniye, idman yurdu gibi takımlar bulunuyordu. beşiktaş 1920′lerin öncesinde iki ezeli rakibiyle karşılaşmamışsa da süleymaniye ve idman yurdu’nu mağlup etmiş bir takımdı. (gbkz: 1919′da beşiktaş ve diğer kulüplerin lige katılma isteği lig tertip komitesi tarafından uzun bir süre bekletildikten sonra kabul edilmedi.) pazar günleri de azınlık takımları pera, araks, maccabi, stella, strugglers’in yer aldığı pazar ligi maçları oynanıyordu. şeref bey, beşiktaş gibi cuma ligine alınmak istemeyen takımların idarecileriyle türk idman birliği ligi adı altında bir lig kurdu. çekilen kurada 10 takım a grubu’nda beşiktaş, hilal, kumkapı, altınörs ve türkgücü, b grubu’nda da darüşşafaka, vefa, üsküdar, beylerbeyi ve haliç şeklinde yer aldı.
--- alıntı ---
yani demem o ki beşiktaş istanbul futbolu ve sözde ezeli rakipleri galatasaray ve fenerbahçe açısından hep üvey evlat olmuştur. sürekli arka planda bırakılmış bir semt takımından ibarettir. bugün de hemen hemen aynı profili çizmiyor mu ? galatasaray-fenerbahçe derbisi* ile galatasaray-beşiktaş yada fenerbahçe beşiktaş maçı kıyaslanabilir mi ? bence yanına bile yaklaşamaz eminim sizin içinde hemen hemen aynı durum söz konusu... bir futbol takımı olduğu için, köklü bir spor yapılanması oladuğu için kesinlikle saygıyı hakeden bir kulüptür... ancak hiçbir zaman ne bizim için ne fenerbahçe için bir ezeli rakip değildir...
