8
namağlup olarak, beşiktaşın arkasında 2. bitirdiğimiz sezon.
56 puanlı iki takım arasından, 7 averaj farkla beşiktaş şampiyon oluyor.
o zamanlarda yaşayan galatasaray taraftarının psikolojisini düşünemiyorum. o sezonu canlı yaşamış abilirimle, 85-86 sezonu hakkında saatlerce sohbet edebilirim.
galatasaray sezonu 20 galibiyet 16 beraberlik ile bitiriyor. alınan beraberliklerin çoğu deplasmanda alınan beraberlikler. galatasaray o sezonda içerde oynadığı 18 maçın 12sinden galibiyet ile 6sından ise beraberlik ile ayrılıyor. deplasmanda oynadığımız 18 maçta ise sadece 8 galibiyet çıkarabiliyoruz. geriye kalan 10 maçta sahadan 1 puanla ayrılıyoruz.
beşiktaşın ise 85-86 sezonunda 2 yenilgisi var. ligin 24. haftasında deplasmanda samsunspora yenilen beşiktaş, 26. haftada ise bu sefer denizlispora mağlup oluyor.
ligde 35. haftaya girilirken beşiktaşın +37, galatasarayın ise +35 averajı var. beşiktaş 35. hafta sakarayaspor ile evinde oynuyor ve maçtan 6-0 gibi farklı bir skorla galip ayrılıyor. galatasaray ise aynı haftada kocaelispor deplasmanından 3 puanı 1-0 lık bir galibiyetle alıyor. bu sonuçlar ile beşiktaşın averajı 43 e yükselirken galatasarayın averajı 1 artarak 36 ya gelmiş oluyor.
ligin son haftası beşiktaş, trabzonspora konuk olurken galatasaray evinde sarıyeri ağırlıyor.
galatasaray maçı, raşit çetinerin 59. dakikada penaltıdan attığı golle 1-0 kazanıyor. beşiktaş ise tarbzonspor maçını, gökhan keskinin 20. dakikada attığı golle 1-0 kazanıyor. bu şekilde, ligi aynı puanla bitiren 2 takımdan beşiktaş +7 averaj ile şampiyon oluyor.
ben 92 doğumluyum. 85-86 sezonunda futboldan oldukça uzakta olduğumu düşünüyorum. günümüzde internet denilen bir gerçek var ki ne kadar uzakta olursan ol istediğin bilgiye ulaşabiliyorsun. hangi hafta, hangi maçta, kaçıncı dakikada gol olduğunu öğrenebiliyorum fakat gel gör ki benim abilerim o haftalara canlı tanık olmuşlar. gözleri galatasaraydayken, sevinçleri trabzonda kaybolmuş.
koskoca bir sezonda hiçbir şekilde mağlubiyet üzüntüsünü yaşamamış olmalarına rağmen sene sonunda şampiyonluğun mutluluğunu yaşayamamışlar. istediğin kadar istatistik ve veri bulmuş ol. hiçbir şekilde o seneki duygulara ulaşamassın.
o seneki duygulara ulaşmak için, o seneyi canlı olarak yaşamış birini alıcaksın karşına çay ile birlikte o anlatacak sen dinleyeceksin. o anlatırken tekrar yaşayacak o duyguları ve sende o hislerden payını alıcaksın. belki bu şekilde bir nebze olsun sende yaşamış olursun o seneyi.
bazen eskiye, çok eskiye dönüp bakıyorum. kafamda canlandırmaya çalışıyorum ama hep eksik kalıyor.
keşke galatasarayın her senesini galatasaray ile beraber yaşama imkanına sahip olabilseydik. yeri geldiğinde 85-86 sezonunda olduğu gibi hüzünleri paylaşıp, yeri geldiğinde süperlig 2011-2012 sezonundaki mutluluğu yaşayabilseydik
56 puanlı iki takım arasından, 7 averaj farkla beşiktaş şampiyon oluyor.
o zamanlarda yaşayan galatasaray taraftarının psikolojisini düşünemiyorum. o sezonu canlı yaşamış abilirimle, 85-86 sezonu hakkında saatlerce sohbet edebilirim.
galatasaray sezonu 20 galibiyet 16 beraberlik ile bitiriyor. alınan beraberliklerin çoğu deplasmanda alınan beraberlikler. galatasaray o sezonda içerde oynadığı 18 maçın 12sinden galibiyet ile 6sından ise beraberlik ile ayrılıyor. deplasmanda oynadığımız 18 maçta ise sadece 8 galibiyet çıkarabiliyoruz. geriye kalan 10 maçta sahadan 1 puanla ayrılıyoruz.
beşiktaşın ise 85-86 sezonunda 2 yenilgisi var. ligin 24. haftasında deplasmanda samsunspora yenilen beşiktaş, 26. haftada ise bu sefer denizlispora mağlup oluyor.
ligde 35. haftaya girilirken beşiktaşın +37, galatasarayın ise +35 averajı var. beşiktaş 35. hafta sakarayaspor ile evinde oynuyor ve maçtan 6-0 gibi farklı bir skorla galip ayrılıyor. galatasaray ise aynı haftada kocaelispor deplasmanından 3 puanı 1-0 lık bir galibiyetle alıyor. bu sonuçlar ile beşiktaşın averajı 43 e yükselirken galatasarayın averajı 1 artarak 36 ya gelmiş oluyor.
ligin son haftası beşiktaş, trabzonspora konuk olurken galatasaray evinde sarıyeri ağırlıyor.
galatasaray maçı, raşit çetinerin 59. dakikada penaltıdan attığı golle 1-0 kazanıyor. beşiktaş ise tarbzonspor maçını, gökhan keskinin 20. dakikada attığı golle 1-0 kazanıyor. bu şekilde, ligi aynı puanla bitiren 2 takımdan beşiktaş +7 averaj ile şampiyon oluyor.
ben 92 doğumluyum. 85-86 sezonunda futboldan oldukça uzakta olduğumu düşünüyorum. günümüzde internet denilen bir gerçek var ki ne kadar uzakta olursan ol istediğin bilgiye ulaşabiliyorsun. hangi hafta, hangi maçta, kaçıncı dakikada gol olduğunu öğrenebiliyorum fakat gel gör ki benim abilerim o haftalara canlı tanık olmuşlar. gözleri galatasaraydayken, sevinçleri trabzonda kaybolmuş.
koskoca bir sezonda hiçbir şekilde mağlubiyet üzüntüsünü yaşamamış olmalarına rağmen sene sonunda şampiyonluğun mutluluğunu yaşayamamışlar. istediğin kadar istatistik ve veri bulmuş ol. hiçbir şekilde o seneki duygulara ulaşamassın.
o seneki duygulara ulaşmak için, o seneyi canlı olarak yaşamış birini alıcaksın karşına çay ile birlikte o anlatacak sen dinleyeceksin. o anlatırken tekrar yaşayacak o duyguları ve sende o hislerden payını alıcaksın. belki bu şekilde bir nebze olsun sende yaşamış olursun o seneyi.
bazen eskiye, çok eskiye dönüp bakıyorum. kafamda canlandırmaya çalışıyorum ama hep eksik kalıyor.
keşke galatasarayın her senesini galatasaray ile beraber yaşama imkanına sahip olabilseydik. yeri geldiğinde 85-86 sezonunda olduğu gibi hüzünleri paylaşıp, yeri geldiğinde süperlig 2011-2012 sezonundaki mutluluğu yaşayabilseydik