183
hoca geçen seneki fenerbahçe maçına kadar kötü giden takımı 4-4-2'ye dönerek ve ileride baros- elmander ile ikili forvet oynatarak değiştirmişti ve sonuç almıştı. ama 4-4-2'nin işlemesinde temel etkenler;
1 - melo ve selçuk'un üstün çift yönlü performansı. özellikle melo'nun kariyerinin en iyi sezonlarından birini geçirmesi, fizik olarak üst seviyede oluşu ile hem savunmaya olağanüstü destek verip ortayı kapattı, hem orta sahada bütün kademelere girdi, hem de hucumu destekledi. kısacası melo geçen sene tüm kademelere destek veren herkesin +1 performans göstermesini sağalayan bir kaldıraç gibiydi. aslında geçen sene ki 4-4-2'yi işleten 1. etken melo'nun üstün orta saha performansıydı.
2- -tabi ki 4-4-2 sisteminde ortayı iki kişi ile tutabilmek için melo ve selçuk gibi iki üstün oyuncu ve az rastlanır form seviyeleri yetmez. elmander'in yaptığı inanılmaz katkı, pres, mücadele, ortaya kadar gelip topu alması, kanatlara deplase olması sistemi işleten ikinci unsur.
3 - biribiri ile uyumlu savunma dörtlüsü ve iyi kaleci. bu sayede az gol yedik, az pozsiyon verdik. savunmadaki hemen herkes görevini iyi yaptı hatta hakan balta bile iyi bir sezon geçirdi. zaten hakan gibi oyuncular eğer takım iyiyse sırıtmaz ama kötüyse aynı karabük maçında olduğu gibi sahanın en kötüsü olur. tabi savunma uyumunun baş aktörü ujfalusi'nin varlığı idi. ayrıca eboue'nin kalitesi ve hucüma katkısını da unutmayalım.
4- galatasaray kanatlardanm belki çok akın yapıp, sıfıra inip pozisyon üretemedi; bunda emre ve engin gibi içe katedip ortadan gitmeyi seven oyuncuları tercih etmesinin rolü çok fazlaydı. ancak engin ve emre hem enerjik, hareketli oyunları, devamlı yer değiştirmeleri, takım presine yaptıkları katkı, dikine toplu topsuz yaptıkları koşularla özellikle rakibin orta saha defans dengesini bozup galatasaray'a avanataj getiriyorlardı. ortaya verdikleri yardımla melo ve selçuk'un yükünü çok hafiflettiler.
bu seneye geldiğimizde hoca teşhis olarak mevcut sistemi daha da iyileştirmek için yaptığı transfer hamlelerine bakarsak:
1- geçen sene takımın gol yükünü orta saha elemanları çekiyordu ki; bunun her zaman olması mümkün olmayan bir duurm olduğu aşikardı. hoca forvete yılda 20 gol atacak bir santrafor istiyordu. burak ve umut bu sıkıntıyı çözmüş gibi görünüyorlar. ancak elmander'in olmadığı maçlarda ileride top tutamama, hava topu zaafiyeti gibi sıkıntılar yaşıyoruz. ayrıca elmander'in attığı ani vuruş goller, uzaktan şut tehdidini de umut ve burak üretemiyorlar. dolayısyla çift forvetli sisteme devam edilecekse elmander-burak veya elmander-umut şeklinde oynamakta fayda var.
2- kanattan etkin atak yapılamaması dolayısıyla her iki kanatta oynayabilecen amrabat gibi hızlı, kaliteli bir oyuncu alındı. aynı zamanda sağ kanatta oynayan hamit geldi.
3 - semih ve ujfa için yedek olması açısından danny alındı.
4-sol bek alınacakken son anda ujfa sakatlanınca chris transferi geldi.
ama evdeki hesap maalesef çarşıya uymadı. 12 lig ve 3 şl maçından sonra galatatasaray geçen sene oynadığı futbolun dahi çok uzağında. hocanın ısrarla 4-4-2 sistemine devam etmesi bence şu aşamada işleri daha da kötüye döndürebilir. zira yukarıda saydığımız sistemin işlemesin sağlayan tüm unsurlar hemen hemen yok gibi. tabi buna rağmen hala lider olmamız ve şl'de hala iddamızın olması hakikaten büyük şans.
çünkü melo, eboue, muslere'nın formsuz, engin'ın cezalı, elmander'ın sakat, selçuk'un etkisi olduğu bir dönemde bu kadar çok ve kolay gol yememiz gayet doğal. ayrıca hücumda yaratıclıktan uzak ve sıkıcı yavaş bir oyun oynadığımız da aşikar. hoca burada inatla oyuncularının eski formalrını yakalamasını bekliyor ama bir türlü olmuyor. ayrıca yeni gelenlerden umut ve burak dışında fayda sağlayan olmadı. zaten bizi de yarışta onların ekstra performansı tutumaya devame diyor. özellikle umuttan bu performansın gelmesi büyük süpriz oldu.
bundan sonra yapılması gereken bence hem sistemi değiştirmek hem de kadrodaki formsuz oyunculara rotasyona göndermek olmalıdır. ayrıca amrabat, burak, hamit gibi fark yaratması beklentisiyle alınan oyunculardan daha fazla nasıl verim alınacağı yönünde takım içinde değişiklik yapmak da bir başka gereklilik. amrabat'uın bir 4- 4-2 oyuncusu olmadığı aşikar. topu aldığı noktalar aslında almak istediği yerler değil. topu önüne almak isteyen, rakip beklerle birebir kalmak isteyen bir oyuncu. robben gibi.
bence hocanın 4-3-3 sistemine dönemsi lazım. ortada 3 tane oyuncu ile hem pres, hem defansa yardım, kademelere girme konusunda mesafe katetme şansımız var. yoksa bu sistemle devam edersek, defans bu kadar dağınıkken daha çok gol yeriz.
ortada melo,selçuk,yekta, hamit, engin, emre havuzunda seçeceğimiz 3 oyuncu ile gayet etkin,basan hareketli bir orta alan yaratma şansımız var. engin sol iç, hamit sağ iç ve selçuk daha önde, forvetlere daha yakın oynayabilir. selçuk'tan alacağımız verimi de artıracaktır. aynı zamanda hamit bence ortada oynarsa çok daha verimli olacaktır. engin'in dikine koşularını da burada görmek mümkün. bu yapıda melo da kullanılabilir.
sol kanatta amrabat, ileride burak tek santrafor ve elmander veya umut da sağa yakın.
defansta semih kesin oynamalı yanında, ujfa gelen kadar danny veya chris. solda kesin riera ve sağda eboeu.
bence bu takım manu maçı için de oynatılabilr.
1 - melo ve selçuk'un üstün çift yönlü performansı. özellikle melo'nun kariyerinin en iyi sezonlarından birini geçirmesi, fizik olarak üst seviyede oluşu ile hem savunmaya olağanüstü destek verip ortayı kapattı, hem orta sahada bütün kademelere girdi, hem de hucumu destekledi. kısacası melo geçen sene tüm kademelere destek veren herkesin +1 performans göstermesini sağalayan bir kaldıraç gibiydi. aslında geçen sene ki 4-4-2'yi işleten 1. etken melo'nun üstün orta saha performansıydı.
2- -tabi ki 4-4-2 sisteminde ortayı iki kişi ile tutabilmek için melo ve selçuk gibi iki üstün oyuncu ve az rastlanır form seviyeleri yetmez. elmander'in yaptığı inanılmaz katkı, pres, mücadele, ortaya kadar gelip topu alması, kanatlara deplase olması sistemi işleten ikinci unsur.
3 - biribiri ile uyumlu savunma dörtlüsü ve iyi kaleci. bu sayede az gol yedik, az pozsiyon verdik. savunmadaki hemen herkes görevini iyi yaptı hatta hakan balta bile iyi bir sezon geçirdi. zaten hakan gibi oyuncular eğer takım iyiyse sırıtmaz ama kötüyse aynı karabük maçında olduğu gibi sahanın en kötüsü olur. tabi savunma uyumunun baş aktörü ujfalusi'nin varlığı idi. ayrıca eboue'nin kalitesi ve hucüma katkısını da unutmayalım.
4- galatasaray kanatlardanm belki çok akın yapıp, sıfıra inip pozisyon üretemedi; bunda emre ve engin gibi içe katedip ortadan gitmeyi seven oyuncuları tercih etmesinin rolü çok fazlaydı. ancak engin ve emre hem enerjik, hareketli oyunları, devamlı yer değiştirmeleri, takım presine yaptıkları katkı, dikine toplu topsuz yaptıkları koşularla özellikle rakibin orta saha defans dengesini bozup galatasaray'a avanataj getiriyorlardı. ortaya verdikleri yardımla melo ve selçuk'un yükünü çok hafiflettiler.
bu seneye geldiğimizde hoca teşhis olarak mevcut sistemi daha da iyileştirmek için yaptığı transfer hamlelerine bakarsak:
1- geçen sene takımın gol yükünü orta saha elemanları çekiyordu ki; bunun her zaman olması mümkün olmayan bir duurm olduğu aşikardı. hoca forvete yılda 20 gol atacak bir santrafor istiyordu. burak ve umut bu sıkıntıyı çözmüş gibi görünüyorlar. ancak elmander'in olmadığı maçlarda ileride top tutamama, hava topu zaafiyeti gibi sıkıntılar yaşıyoruz. ayrıca elmander'in attığı ani vuruş goller, uzaktan şut tehdidini de umut ve burak üretemiyorlar. dolayısyla çift forvetli sisteme devam edilecekse elmander-burak veya elmander-umut şeklinde oynamakta fayda var.
2- kanattan etkin atak yapılamaması dolayısıyla her iki kanatta oynayabilecen amrabat gibi hızlı, kaliteli bir oyuncu alındı. aynı zamanda sağ kanatta oynayan hamit geldi.
3 - semih ve ujfa için yedek olması açısından danny alındı.
4-sol bek alınacakken son anda ujfa sakatlanınca chris transferi geldi.
ama evdeki hesap maalesef çarşıya uymadı. 12 lig ve 3 şl maçından sonra galatatasaray geçen sene oynadığı futbolun dahi çok uzağında. hocanın ısrarla 4-4-2 sistemine devam etmesi bence şu aşamada işleri daha da kötüye döndürebilir. zira yukarıda saydığımız sistemin işlemesin sağlayan tüm unsurlar hemen hemen yok gibi. tabi buna rağmen hala lider olmamız ve şl'de hala iddamızın olması hakikaten büyük şans.
çünkü melo, eboue, muslere'nın formsuz, engin'ın cezalı, elmander'ın sakat, selçuk'un etkisi olduğu bir dönemde bu kadar çok ve kolay gol yememiz gayet doğal. ayrıca hücumda yaratıclıktan uzak ve sıkıcı yavaş bir oyun oynadığımız da aşikar. hoca burada inatla oyuncularının eski formalrını yakalamasını bekliyor ama bir türlü olmuyor. ayrıca yeni gelenlerden umut ve burak dışında fayda sağlayan olmadı. zaten bizi de yarışta onların ekstra performansı tutumaya devame diyor. özellikle umuttan bu performansın gelmesi büyük süpriz oldu.
bundan sonra yapılması gereken bence hem sistemi değiştirmek hem de kadrodaki formsuz oyunculara rotasyona göndermek olmalıdır. ayrıca amrabat, burak, hamit gibi fark yaratması beklentisiyle alınan oyunculardan daha fazla nasıl verim alınacağı yönünde takım içinde değişiklik yapmak da bir başka gereklilik. amrabat'uın bir 4- 4-2 oyuncusu olmadığı aşikar. topu aldığı noktalar aslında almak istediği yerler değil. topu önüne almak isteyen, rakip beklerle birebir kalmak isteyen bir oyuncu. robben gibi.
bence hocanın 4-3-3 sistemine dönemsi lazım. ortada 3 tane oyuncu ile hem pres, hem defansa yardım, kademelere girme konusunda mesafe katetme şansımız var. yoksa bu sistemle devam edersek, defans bu kadar dağınıkken daha çok gol yeriz.
ortada melo,selçuk,yekta, hamit, engin, emre havuzunda seçeceğimiz 3 oyuncu ile gayet etkin,basan hareketli bir orta alan yaratma şansımız var. engin sol iç, hamit sağ iç ve selçuk daha önde, forvetlere daha yakın oynayabilir. selçuk'tan alacağımız verimi de artıracaktır. aynı zamanda hamit bence ortada oynarsa çok daha verimli olacaktır. engin'in dikine koşularını da burada görmek mümkün. bu yapıda melo da kullanılabilir.
sol kanatta amrabat, ileride burak tek santrafor ve elmander veya umut da sağa yakın.
defansta semih kesin oynamalı yanında, ujfa gelen kadar danny veya chris. solda kesin riera ve sağda eboeu.
bence bu takım manu maçı için de oynatılabilr.