836
--- gereksiz ön bilgi ---
uğursuz geldiği defalarca yaşayıp görüldüğü için maç öncesi konuşmayı, tahmin yapmayı, havaya girmeyi bırakalı uzun yıllar oldu
--- gereksiz ön bilgi ---
televizyonda maçın başlamasına 10 dakika kadar kala tribünleri gösterince kazandığımızı taa 1000 kilometre öteden hissettiren maç. o gün stada gelen taraftarın içindeki inanç ve destek, öylece duruyorken bile hissedilir derecede yüksekti. 3 küsur yıl sonra alınan ilk fener galibiyetidir ki bu istatistik, o gün orada olan taraftarın niteliğini çok önemli oranda arttırmıştır. oynanan oyun olsun, atılan goller olsun tatmin duygusunu köküne kadar hissetiren ender fenerbahçe maçlarından biri, hatta iddialı olmasın ama birincisidir. ezelden beri rakibinden çok eşsiz balına yenilen; tıngır mıngır giden topu boş kaleye yuvarlamalarla, yapılan ortayı kendi kalesine atmalarla, ceza sahasına bile girmediği maçta baraja çarpan frikiklerle ezeli rakibine mağlup olan bir camia için her biri birbirinden tatminkar üç golle kazanılmıştır. aynı muhteşem futbolu oynayıp, sıradan gollerle 6-0 kazansaydık, muhtemelen bu kadar zevk vermeyecek bir maçtı. yobo'nun kadrajdan çıkıp bir an için kayblduğu pozisyonda bıyıklı tosunun bacak arasından geçip kaleye giden top, bilica'nın kayıp kaçırdığı topun ardından adım başı dönüp etrafına baka baka kaleye yanaşan ulu johanın şutunun bıyıklı tosunun ellerine çarpıp tıngır mıngır kaleye girmesi ve tabii ki böyle maça yakışan bir final olan küçük melo'nun usta işi vuruşu...
uğursuz geldiği defalarca yaşayıp görüldüğü için maç öncesi konuşmayı, tahmin yapmayı, havaya girmeyi bırakalı uzun yıllar oldu
--- gereksiz ön bilgi ---
televizyonda maçın başlamasına 10 dakika kadar kala tribünleri gösterince kazandığımızı taa 1000 kilometre öteden hissettiren maç. o gün stada gelen taraftarın içindeki inanç ve destek, öylece duruyorken bile hissedilir derecede yüksekti. 3 küsur yıl sonra alınan ilk fener galibiyetidir ki bu istatistik, o gün orada olan taraftarın niteliğini çok önemli oranda arttırmıştır. oynanan oyun olsun, atılan goller olsun tatmin duygusunu köküne kadar hissetiren ender fenerbahçe maçlarından biri, hatta iddialı olmasın ama birincisidir. ezelden beri rakibinden çok eşsiz balına yenilen; tıngır mıngır giden topu boş kaleye yuvarlamalarla, yapılan ortayı kendi kalesine atmalarla, ceza sahasına bile girmediği maçta baraja çarpan frikiklerle ezeli rakibine mağlup olan bir camia için her biri birbirinden tatminkar üç golle kazanılmıştır. aynı muhteşem futbolu oynayıp, sıradan gollerle 6-0 kazansaydık, muhtemelen bu kadar zevk vermeyecek bir maçtı. yobo'nun kadrajdan çıkıp bir an için kayblduğu pozisyonda bıyıklı tosunun bacak arasından geçip kaleye giden top, bilica'nın kayıp kaçırdığı topun ardından adım başı dönüp etrafına baka baka kaleye yanaşan ulu johanın şutunun bıyıklı tosunun ellerine çarpıp tıngır mıngır kaleye girmesi ve tabii ki böyle maça yakışan bir final olan küçük melo'nun usta işi vuruşu...