25
--- alıntı ---
18 yaşındaki yıldız türkiye'de doğan ancak ailesi reddedince isviçreli bir aile tarafından evlatlık alınan babasının isteğiyle futbolcu olmuş. kerim'in türk milli takımı'nı seçmesi de ilyas beyin ısrarı ile gerçekleşmiş.
insan hayatı boyunca bir çok duygu yaşar. an gelir sevinir, heyacanlanır... an gelir üzülür, çaresizliğe düşer. bazen bir kapı yüzünüze kapanıverir ama bu aslında bir başka kapının da açılması demek değil midir?
türkiye'nin danimarka ile oynadığı ve 1-1 biten maçın son 25 dakikasında ilk kez ay-yıldızlı formayı terleten ve sahada kaldığı 25 dakikada gelecek adına ümit veren bir oyun sergileyen kerim frei bu gerçekle daha ilk doğduğu gün yüzleşenlerden. evet; önceki gün milli takım'ın 500. özel sınavında bir yıldız gibi parladı 18 yaşındaki kerim frei. mevlüt'e verdiği gol pasından önceki kıvrak çalımları, topu ayağına aldığında estetik ve teknik kokan hareketleri ile kısa sürede “kim bu çocuk. nereden çıktı?” dedirten kerim'in hikayesi, yeşilçam senaryolarını aratmayacak cinsten duruyor. bu öykü bir aile dramını da içinde barındırıyor. herşey bugün türkiye'nin konuştuğu kerim'in babasının doğumuyla başlar. türkiye'de doğan ama reddedilen biridir o. ne annesi ne da babası istemiştir.
isviçreli bir aile tarafından evlatlık olarak alındığında daha 40'ını bile çıkarmamıştır. adı ilyas'tır o çocuğun.
babanın futbol yetenekleri üst düzeydedir. futbolda adeta kendini bulmuştur. avusturya'da iken fas'lı bir kadın ile evlenen baba, 19 kasım 1993'te en mutlu gününü yaşar. kerim doğmuştur. 12 yaşına kadar babası sürekli olarak çalıştırır.
12 yaşında başladı
futbola 12 yaşında isviçre'nin grasshopper takımında başlayan kerim kısa sürede kendisini göstermeyi başarır. mesafe uzak olduğu için bir süre sonra yatılı olarak kalmaya başlar.
16 yaşında grasshopper altyapısından önce chelsea'nin yolunu tutar ama kendini gösteremez. fulham hemen alır.
premier lig ekibi fulham'ın yolunu tuttuğunda ise isviçre, genç oyuncu kaybetmemek için yoğun çaba harcar. önce u-18 sonra u-19 takımına çağrılır. son olarak ise kerim'i milli takımlarına kazandırmak için ağustos ayında londra'daki oyunlarda olimpiyat takımı'na davet ederler. sonraki aşama da zaten isviçre milli takımı'dır. ama kerim ve babası kararlarını vermiştir bir kere. duygular mantığın önüne geçmiştir artık. kerim kendisi ve ailesinin kötü başlayan kaderine futboldaki yetenekleri ile bambaşka bir boyut kazandırdı. özellikle de kötü anılarla türkiye'den ayrılan babasının sözünü dinleyerek.
fulham kulübü tarafından 1 aylığına cardiff city'ye kiralanan kerim çok değil iki hafta sonra premier lig'de boy gösterecek. geçen sene gözden kaçan bu genç yetenek şimdi pür dikkat ekran başında izlenecek.
--- alıntı ---
(milliyet)
18 yaşındaki yıldız türkiye'de doğan ancak ailesi reddedince isviçreli bir aile tarafından evlatlık alınan babasının isteğiyle futbolcu olmuş. kerim'in türk milli takımı'nı seçmesi de ilyas beyin ısrarı ile gerçekleşmiş.
insan hayatı boyunca bir çok duygu yaşar. an gelir sevinir, heyacanlanır... an gelir üzülür, çaresizliğe düşer. bazen bir kapı yüzünüze kapanıverir ama bu aslında bir başka kapının da açılması demek değil midir?
türkiye'nin danimarka ile oynadığı ve 1-1 biten maçın son 25 dakikasında ilk kez ay-yıldızlı formayı terleten ve sahada kaldığı 25 dakikada gelecek adına ümit veren bir oyun sergileyen kerim frei bu gerçekle daha ilk doğduğu gün yüzleşenlerden. evet; önceki gün milli takım'ın 500. özel sınavında bir yıldız gibi parladı 18 yaşındaki kerim frei. mevlüt'e verdiği gol pasından önceki kıvrak çalımları, topu ayağına aldığında estetik ve teknik kokan hareketleri ile kısa sürede “kim bu çocuk. nereden çıktı?” dedirten kerim'in hikayesi, yeşilçam senaryolarını aratmayacak cinsten duruyor. bu öykü bir aile dramını da içinde barındırıyor. herşey bugün türkiye'nin konuştuğu kerim'in babasının doğumuyla başlar. türkiye'de doğan ama reddedilen biridir o. ne annesi ne da babası istemiştir.
isviçreli bir aile tarafından evlatlık olarak alındığında daha 40'ını bile çıkarmamıştır. adı ilyas'tır o çocuğun.
babanın futbol yetenekleri üst düzeydedir. futbolda adeta kendini bulmuştur. avusturya'da iken fas'lı bir kadın ile evlenen baba, 19 kasım 1993'te en mutlu gününü yaşar. kerim doğmuştur. 12 yaşına kadar babası sürekli olarak çalıştırır.
12 yaşında başladı
futbola 12 yaşında isviçre'nin grasshopper takımında başlayan kerim kısa sürede kendisini göstermeyi başarır. mesafe uzak olduğu için bir süre sonra yatılı olarak kalmaya başlar.
16 yaşında grasshopper altyapısından önce chelsea'nin yolunu tutar ama kendini gösteremez. fulham hemen alır.
premier lig ekibi fulham'ın yolunu tuttuğunda ise isviçre, genç oyuncu kaybetmemek için yoğun çaba harcar. önce u-18 sonra u-19 takımına çağrılır. son olarak ise kerim'i milli takımlarına kazandırmak için ağustos ayında londra'daki oyunlarda olimpiyat takımı'na davet ederler. sonraki aşama da zaten isviçre milli takımı'dır. ama kerim ve babası kararlarını vermiştir bir kere. duygular mantığın önüne geçmiştir artık. kerim kendisi ve ailesinin kötü başlayan kaderine futboldaki yetenekleri ile bambaşka bir boyut kazandırdı. özellikle de kötü anılarla türkiye'den ayrılan babasının sözünü dinleyerek.
fulham kulübü tarafından 1 aylığına cardiff city'ye kiralanan kerim çok değil iki hafta sonra premier lig'de boy gösterecek. geçen sene gözden kaçan bu genç yetenek şimdi pür dikkat ekran başında izlenecek.
--- alıntı ---
(milliyet)
