910
saha içine katkısı sıfıra yakın olan taraftar grubu. fanatik olduğum için böyle konuşmuyorum. hatta galatasaray taraftarının fazlasıyla etkisiz olduğunu düşünüyorum falan filan. ama bu adamlar takımlarını motive edemiyorlar. edemezler de. maçın içinde değiller çünkü. baskı altına alırlarsa hem rakibi hem kendi takımlarını baskı altına alıyorlar.
taraftarlığın bağırmakla ilgili olmadığını örneğin liverpool, manchester united gibi köklü ingiliz kulüplerinin iç saha maçlarını izleyerek anlayabiliyoruz. içeride sanki 12 kişi oynuyorlar. 1-0 yenikken bile topun taca çıkmasına izin vermeyen oyuncusunu alkışlamalar, moral vermeler, hakemi baskı altına almalar, geri pas atan oyuncuyu hafif bir uğultuyla uyarmalar, ters hareket yapan rakip oyuncuyu topu her ayağına aldığında ıslıklamalar, 3-4 pas üst üste yapınca alkışlarla motive etmeler... vesaire vesaire. taraftar dediğin desibel rekoru kırmaz, sahanın içinde olur. oyunu izler izlediğini hissettirir. takımın 15 dakka kendi yarı sahasından çıkamıyorken "kartal go go go" diye bağırmazsın. itici güç olmak değil bu, ses çıkarmak sadece, gürültü yapmak. ha o da çok zor bi şey lafım yok. boğaz patlatmaksa boğaz patlatmak.
taraftarlığın bağırmakla ilgili olmadığını örneğin liverpool, manchester united gibi köklü ingiliz kulüplerinin iç saha maçlarını izleyerek anlayabiliyoruz. içeride sanki 12 kişi oynuyorlar. 1-0 yenikken bile topun taca çıkmasına izin vermeyen oyuncusunu alkışlamalar, moral vermeler, hakemi baskı altına almalar, geri pas atan oyuncuyu hafif bir uğultuyla uyarmalar, ters hareket yapan rakip oyuncuyu topu her ayağına aldığında ıslıklamalar, 3-4 pas üst üste yapınca alkışlarla motive etmeler... vesaire vesaire. taraftar dediğin desibel rekoru kırmaz, sahanın içinde olur. oyunu izler izlediğini hissettirir. takımın 15 dakka kendi yarı sahasından çıkamıyorken "kartal go go go" diye bağırmazsın. itici güç olmak değil bu, ses çıkarmak sadece, gürültü yapmak. ha o da çok zor bi şey lafım yok. boğaz patlatmaksa boğaz patlatmak.
